Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '08

 
Kategori
İlişkiler
 

"Sevgi anı yaşar. Ne geçmişte kaybolur, ne de gelecekte ifadesini bulur."

"Sevgi anı yaşar. Ne geçmişte kaybolur, ne de gelecekte ifadesini bulur."
 

"Sevgiyi şimdi yaşayın"


“Sevgi anı yaşar, Ne geçmişte kaybolur, Ne de gelecekte ifadesini bulur”

İnsanoğlu her zaman bugünü yaşar. Bizleri nelerin beklediğini bilmeden yaşarız bugünleri. “Yarınlar güzel deriz halbuki bugünler dünün yarını değil miydi?” Hep bir şey ararız her yeni bir günde, yeni beklentiler içinde oluruz.

Hayatımızda hiçbir zaman bir şeylerimizi kaybedebileceğimizi aklımıza gelmez.

Hatta sabah işe gittiğimizde “akşama görüşürüz” dediğimiz kişiyi belki bir daha göremeyeceğimizi bile aklımıza getirmeyiz. Çok sevdiğimiz kişilere günde ne kadar “Seni Seviyorum” diyebiliriz. Bu anneye, babaya, eşe, sevgiliye, kardeşe, dostta da olabilir. Belki bir şeyleri söylemekte çokta gecikmişte olabiliriz.

Sevdiklerimizi kaybedeceğimizi düşünmüş olsaydık , sabah kalktığımızda beş on dakikayı aynanın önünde mi yoksa sevdiklerimize doya doya bakmakla mı? geçirirdik. Hepimiz öyle değilmiyiz.. Zamanımızı nasıl geçtiğini bile farkında değiliz. Sevdiğimiz insanlara ya “Seni Seviyorum” demiyor; diyorsak da bu sadece “Seni Seviyorum” demekle kalıyor..

“Günün birinde bir Çiçekle Su karşılaşır ve arkadaş olurlar. İlk önceleri güzel bir arkadaşlık olarak devam eder birliktelikleri tabii zaman lazımdır. Birbirlerini tanımak için. Gel zaman git zaman Çiçek o kadar mutlu olur ki mutluluktan içiçine sığmaz artık.Ve anlar ki Su’ya aşık olmuştur.

İlk kez aşık olan Çiçek, etrafa kokular saçar. “ Sırf senin hatırın için ey Su” diye. Öyle zaman gelir ki artık. Su da içinde Çiçeğe karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştır. Zanneder ki çiçeğe aşıktır ama Su da ilk defa aşık oluyordur.

Günler ve aylar birbirini kovalar ve çiçek acaba. “Su beni seviyor mu?” diye düşünmeye başlar. Çünkü Su pek ilgilenmez Çiçekle. Halbuki Çiçek alışkın değildir böyle bir sevgiye ve dayanamaz. Çiçek Su’ya “Seni Seviyorum” der. Su “Bende Seni Seviyorum” der. Aradan zaman geçer ve çiçek yine “Seni Seviyorum” der. Su yine, “Ben de “der. Çiçek, sabırlıdır. Bekler, bekler, bekler… Artık öyle bir duruma gelir ki; Çiçek koku saçmaz etrafa ve son kez suya “Seni Seviyorum” der. Su da ona “ Söyledim ya bende Seni Seviyorum “ Ve gün gelir Çiçek yataklara düşer, hastalanmıştır Çiçek . Rengi solmuş, çehresi sararmıştır, Çiçeğin. Yataklardadır artık Çiçek. Su da başında bekler Çiçeğin, yardımcı olmak için sevdiğine….

Doktor gelir muayene eder Çiçeği. Sonra şöyle der doktor;”Hastanın durumu ümitsiz artık elimden bir şey gelmez.”

Su, merak eder, sevgilisinin ölümüne sebep olan hastalık nedir? diye sorar doktora. Doktor şöyle bir bakar suya ve der ki; “Çiçeğin bir hastalığı yok dostum. Bu çiçek susuz kalmış, ölümü onun için “der. Ve anlamıştır artık Su, sevgiliye sadece “ Seni Seviyorum” demek yetmemektedir.”

Sevdiklerimize sadece “Seni Seviyorum” demek yetmez. Önemlisi bunu gösterebilmektir. Bunu ifade edebilmektir, Sevgiliye. Hiçbir şey için geç kalınmış da değildir. Uzatın elinizi, sarılın sevdiklerinize eğer dargın iseniz onu arayın . “Aşk bir oyun ise aranızda ödülde mutluluksa hiç farketmez sizin yada onun kazanması. Ne olursa olsun sevgiyi şimdi yaşayın…

“14 şubat sevgililer gününüz kutlu olsun”

SEVGİLİYE??????

 
Toplam blog
: 48
: 2363
Kayıt tarihi
: 30.07.07
 
 

1982 Ankara doğumluyum.  Hayatta farklı pencereden bakan ve hayattı seven biriyim. Yalanda dola..