Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Âşık Sümmani

Âşık Sümmani
 

Âşık Sümmani 1861 yılında Erzurum ili, Narman ilçesi, Samikale Köyü’nde doğmuştur. Asıl adı Hüseyin’dir. Küçük yaşta köyünde çobanlık yaparken arazide uyur. Uykusunda, çeşmenin başında kırk yeşil güvercin görür. Güvercinler birden kaybolur ve karşısında üç derviş belirir. Daha sonra Hüseyin Dervişlerin elinden aşk badesi içer ve âşık olur. Âşık olduğu kızın adı Gülperi'dir. Bedahşah kentinde Şah Abbas'ın kızıdır. Dervişler; Sen Onun. O da senindir. Birbirinize âşık maşuk'sunuz, der ve Dervişlerden biri de Gülperi'nin cemalini gösterir. Üç bardak Hüseyin'e. üç bardak ta Gülperi 'ye verirler. Hüseyin uykudan uyanır ki, ne Gülperi Han var ne de dervişler. Otlattığı danaları da göremeyince köyün yolunu tutar. Köye varmaya yakın bir atlıyla karşılaşır, Atlı;
-Hüseyin, korkma oğlum, sen ereceğine erdin. Bundan sonra senin mahlasın Sümman, dünyada kavuşmak senin için haram, der. Sümmani, anlam olarak "Sonuncu, sona ait" demektir.

Hüseyin köye varınca annesini, babasını uyandırır. Babası da ertesi sabah köylülere giderek çobanlığı bıraktıklarını söyler. Aradan otuz kırk gün geçer, günler geçtikçe aşkı da ziyadeleşir.

Yaşamı boyunca yüzlerce türkü söyleyen Sümmani, Samikale Köyü'nde, 5 Şubat 1915 tarihinde vefat etmiştir.

Âşık Sümmani’nin söylediği türküler daha sonra halkın dilinde söylenerek günümüze kadar gelmiştir. Tabii günümüze kadar gelen bu türküler zaman zaman sözlerinde değişikliğe uğrarlar.

Âşık Sümmani’ye ait “kimden sual edem kimden öğrenem” adlı şiiride bunlardan biri. Şöyle ki;

Üç ayrı kaynaktan alınan bu şiir deki söz farklılığına dikkati çekmek istiyorum.

(http://asik_summani.sitemynet.com)’dan alınan “kapısını” adlı şiirin sözleri aşağıdadır;

KAPISINI

Kime sual edem kimden öğrenem
Canana ulaşan yol kapısını
Cananım var iken ben kande gidem
Candadır gösterir hal kapısını

Bir dilber sevmişim göze görünmez
Bahçıvansız bağın gülü derilmez
Yağma yoktur sır şehrine girilmez
Girmek ister isen bul kapısını

Aşıklar maşuka boyun eğerler
Ahd ile sadakat gösterir erler
Bir gün olur gelir kapın döverler,
Eğer dövmüş isen el kapısını

Özün dur eyleme sahip kemalden
Rıza talebeyle Zülcelal'den
Kesbi ticaret et daim helalden
Uzatma harama el kapısını

Sümmani bi haber gezdiğin rahtan
Asla kurtulmadı, hicrandan, ahtan
Her ne ister isen Allah'tan
Yanılıpta çalma kul kapısını

Aynı şiir ve http://www.turkuler.com ‘dan alınan “Kimden sual edem kimden öğrenem” adıyla da aşağıda ki gibidir;

Kimden sual edem kimden öğrenem

Kimden sual edem kimden öğrenem

Canana ulaşan yol kapısını

Cananım var iken ben kande gidem

Canandır gösteren hal kapısını

Bil dilber sevmişem göze görünmez

Bahçıvansız bağın gülü derilmez

Yağma yoktur sır şehrine girilmez

Girmek ister isen bul kapısını

Fazilet kemâlet maksuda yoldur

Halk eden Haliktir kalk olan kuldur

Muhabbet aşkıyla gönlünü doldur

Kapa kemlik denen sol kapısını

Hissemend olmazsan ehl-i ariften

Her zaman çıkarsın doğru tarikten

Bihaber gezersin ser-i şeriften

Ya nerden öğrendin yol kapısını

Âşıklar makşuka boyun eğerler

Ahd ile sadakat gösterir erler

Bir olur gelir kapın döverler

Eğer dövmüş isen el kapısını

Özün dûr eyleme sahip kemâlden

Rıza talep eyle ol zülcelâl’den

Kesbf ticaret et daim helâlden

Uzatma harama el kapısını

Her belâya tahammül kıl şükreyle

Her nefeste Yaradan’ı zikreyle

Her kelâmı derununda fikreyle

Açma mâlâyânî dil kapısını

Sümmani bihaber gezdiği râhtan

Asla kurtulmadı hicrandan ahtan

Her ne ister isen iste Allah’tan

Yanılıp da çalma el kapısını

Yine aynı şiir, Kars/Selim/Büyükdere(Tiknis) Köyünden Mehmet DURTAŞ (İzmir’de yaşıyor ve 2007 Mayıs ayında 82 yaşında)’ın sesinden kayıt yapılarak kaleme alınmıştır.

Kimden sual edem kimden öğrenem

Kimden sual edem kimden öğrenem

Göstere canana yol kapısını

Cananım var iken ben kime gidem

Canandır gösteren hal kapısını

Bil dilber sevmişim göze görünmez

Bahçıvansız bağın gülü derilmez

Yağma yoktur sır şehrine girilmez

Girmek ister isen bul kapısını

Şeriat tarikat mahsuba yoldur

Halk eden tariktir halk olan kuldur

Sağ yanımda olan evrakı doldur

Ceht et kapatasın sol kapısını

Emelde zayıfım cûmrüm de pek yok

Yarasız sineme değdi sanki ok

Ne insanım sinek kadar fehmim yok

Sakla haramiden bal kapısını

Pervaneler kendi kendin överler

Nihayet huzurda boyun eğerler

Şüphe yoktur gelir kapın döverler

Eğer dövmüş isen el kapısını

Sümmani dünyada geldim ıraktan

Asla kurtulmadım gamdan firâktan

Her ne ister isen iste Allah’tan

Derde deva alma kul kapısından

Bir şiiri üç ayrı kaynaktan aktarmaya çalıştım. Bunlardan hangisinin sözleri doğru veya şiirin doğuş temasına daha uygundur yorumunu siz okuyuculara bırakıyorum.

Resim: Summani WEB sitesi

 
Toplam blog
: 22
: 2094
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

1957 Kars doğumluyum, Anadolu Üni. İşletme Fak. işletme bölümü mezunuyum. Kitap okumak, halk müziği ..