- Kategori
- Edebiyat
Âşık Sümmani
Âşık Sümmani 1861 yılında Erzurum ili, Narman ilçesi, Samikale Köyü’nde doğmuştur. Asıl adı Hüseyin’dir. Küçük yaşta köyünde çobanlık yaparken arazide uyur. Uykusunda, çeşmenin başında kırk yeşil güvercin görür. Güvercinler birden kaybolur ve karşısında üç derviş belirir. Daha sonra Hüseyin Dervişlerin elinden aşk badesi içer ve âşık olur. Âşık olduğu kızın adı Gülperi'dir. Bedahşah kentinde Şah Abbas'ın kızıdır. Dervişler; Sen Onun. O da senindir. Birbirinize âşık maşuk'sunuz, der ve Dervişlerden biri de Gülperi'nin cemalini gösterir. Üç bardak Hüseyin'e. üç bardak ta Gülperi 'ye verirler. Hüseyin uykudan uyanır ki, ne Gülperi Han var ne de dervişler. Otlattığı danaları da göremeyince köyün yolunu tutar. Köye varmaya yakın bir atlıyla karşılaşır, Atlı;
-Hüseyin, korkma oğlum, sen ereceğine erdin. Bundan sonra senin mahlasın Sümman, dünyada kavuşmak senin için haram, der. Sümmani, anlam olarak "Sonuncu, sona ait" demektir.
Hüseyin köye varınca annesini, babasını uyandırır. Babası da ertesi sabah köylülere giderek çobanlığı bıraktıklarını söyler. Aradan otuz kırk gün geçer, günler geçtikçe aşkı da ziyadeleşir.
Yaşamı boyunca yüzlerce türkü söyleyen Sümmani, Samikale Köyü'nde, 5 Şubat 1915 tarihinde vefat etmiştir.
Âşık Sümmani’nin söylediği türküler daha sonra halkın dilinde söylenerek günümüze kadar gelmiştir. Tabii günümüze kadar gelen bu türküler zaman zaman sözlerinde değişikliğe uğrarlar.
Âşık Sümmani’ye ait “kimden sual edem kimden öğrenem” adlı şiiride bunlardan biri. Şöyle ki;
Üç ayrı kaynaktan alınan bu şiir deki söz farklılığına dikkati çekmek istiyorum.
(http://asik_summani.sitemynet.com)’dan alınan “kapısını” adlı şiirin sözleri aşağıdadır;
KAPISINI
Kime sual edem kimden öğrenem
Canana ulaşan yol kapısını
Cananım var iken ben kande gidem
Candadır gösterir hal kapısını
Bir dilber sevmişim göze görünmez
Bahçıvansız bağın gülü derilmez
Yağma yoktur sır şehrine girilmez
Girmek ister isen bul kapısını
Aşıklar maşuka boyun eğerler
Ahd ile sadakat gösterir erler
Bir gün olur gelir kapın döverler,
Eğer dövmüş isen el kapısını
Özün dur eyleme sahip kemalden
Rıza talebeyle Zülcelal'den
Kesbi ticaret et daim helalden
Uzatma harama el kapısını
Sümmani bi haber gezdiğin rahtan
Asla kurtulmadı, hicrandan, ahtan
Her ne ister isen Allah'tan
Yanılıpta çalma kul kapısını
Aynı şiir ve http://www.turkuler.com ‘dan alınan “Kimden sual edem kimden öğrenem” adıyla da aşağıda ki gibidir;
Kimden sual edem kimden öğrenem
Kimden sual edem kimden öğrenem
Canana ulaşan yol kapısını
Cananım var iken ben kande gidem
Canandır gösteren hal kapısını
Bil dilber sevmişem göze görünmez
Bahçıvansız bağın gülü derilmez
Yağma yoktur sır şehrine girilmez
Girmek ister isen bul kapısını
Fazilet kemâlet maksuda yoldur
Halk eden Haliktir kalk olan kuldur
Muhabbet aşkıyla gönlünü doldur
Kapa kemlik denen sol kapısını
Hissemend olmazsan ehl-i ariften
Her zaman çıkarsın doğru tarikten
Bihaber gezersin ser-i şeriften
Ya nerden öğrendin yol kapısını
Âşıklar makşuka boyun eğerler
Ahd ile sadakat gösterir erler
Bir olur gelir kapın döverler
Eğer dövmüş isen el kapısını
Özün dûr eyleme sahip kemâlden
Rıza talep eyle ol zülcelâl’den
Kesbf ticaret et daim helâlden
Uzatma harama el kapısını
Her belâya tahammül kıl şükreyle
Her nefeste Yaradan’ı zikreyle
Her kelâmı derununda fikreyle
Açma mâlâyânî dil kapısını
Sümmani bihaber gezdiği râhtan
Asla kurtulmadı hicrandan ahtan
Her ne ister isen iste Allah’tan
Yanılıp da çalma el kapısını
Yine aynı şiir, Kars/Selim/Büyükdere(Tiknis) Köyünden Mehmet DURTAŞ (İzmir’de yaşıyor ve 2007 Mayıs ayında 82 yaşında)’ın sesinden kayıt yapılarak kaleme alınmıştır.
Kimden sual edem kimden öğrenem
Kimden sual edem kimden öğrenem
Göstere canana yol kapısını
Cananım var iken ben kime gidem
Canandır gösteren hal kapısını
Bil dilber sevmişim göze görünmez
Bahçıvansız bağın gülü derilmez
Yağma yoktur sır şehrine girilmez
Girmek ister isen bul kapısını
Şeriat tarikat mahsuba yoldur
Halk eden tariktir halk olan kuldur
Sağ yanımda olan evrakı doldur
Ceht et kapatasın sol kapısını
Emelde zayıfım cûmrüm de pek yok
Yarasız sineme değdi sanki ok
Ne insanım sinek kadar fehmim yok
Sakla haramiden bal kapısını
Pervaneler kendi kendin överler
Nihayet huzurda boyun eğerler
Şüphe yoktur gelir kapın döverler
Eğer dövmüş isen el kapısını
Sümmani dünyada geldim ıraktan
Asla kurtulmadım gamdan firâktan
Her ne ister isen iste Allah’tan
Derde deva alma kul kapısından
Bir şiiri üç ayrı kaynaktan aktarmaya çalıştım. Bunlardan hangisinin sözleri doğru veya şiirin doğuş temasına daha uygundur yorumunu siz okuyuculara bırakıyorum.
Resim: Summani WEB sitesi