"Siz hesap soramazsınız" demokrasi anlayışı değildir

İşte kendilerini her fırsatta özgürlükçü ve mağdur ilan edenler…Ne demek başbakanı eleştirmek sana mı kaldı? Kim bunu diyenle? Parlamento çatısı altında görev yapan (!) seçilmiş AKP’li milletvekileri. Peki kime diyorlar? Yine kendileri gibi seçilmiş bağımsız bir milletvekili olan Kamer Genç’e.

Tarih tekerrürden ibaretmiş... Bu olay, 19 Şubat 1968’de Genel Kurul’da Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Çetin Altan’a AP milletvekillerince yapılan linç girişimini akıllara getirdi.

Kamer Genç, Meclis Genel Kurulu’nda AKP hükümeti üyelerinin sık sık Katar’ı ve Arap ülkelerini ziyaret etmesini sert bir dille eleştirince, AKP Afyon Milletvekili Halil Aydoğan, Genç’e laf attı. Genç, "Muhatabım sen değilsin, muhatabım Tayyip" diye tepki gösterdi.

AKP'li Enver Yılmaz "ş….siz, Başbakan’a hesap sormak sana mı düştü?" diyerek, Genç’in üzerine yürüdü. Aynı partiden Zeyit Aslan’ın Genç’e yönelik tekmesini CHP'li vekiller önlemeye çalıştı.

Her yerde olduğu gibi, meclis çatısı altında da "maksatını aşan sözler" sarf edenler olacaktır! Elbette ki hepimiz kırıcı değil, yapıcı eleştirilerden yanayız. Fakat bu şiddeti gerktirmez. Demokrasi kültürü bu değil sayın vekiller! Unutmayın, güç bende anlayışı kendinizi zora sokan bir anlayıştır.

Bu mecliste yaşanan ne ilk ne de son kavga olacak...Asıl üzücü olan tarafı Başbakanın konuya ilişkin değerlendirmesi (!) oldu. Buyurdular ki;” benim partili milletvekilim şiddet uygulamaz, o zatın her hareketi şiddettir.” .........hakketti demeğe getiriyor yani. Böyle bir yaklaşım tarzı sizi de ürkütmüyor mu?

Her ortamda demokrasiden bahseden, işlerine gelmeyen durumlarda ise kişiye eleştiri hakkı bile tanımayan bu zihniyet mi bizi AB’ye sokmak istiyor, inandırıcı mı? Bir kişinin bile eleştirisini kaldıramayan bir anlayış, sokakta yapılan eleştirileri duysa demek ki vatandaşa da saldıracak.
Milletvekili ya da bakan olmak az geliyor bunlara, bir de geleceğe yatırım yapan tipler var yüce mecliste! Bu hareketleriyle bir yerlere mesaj verdiler zaten. Artık bir Kamu Kuruluşunda Yönetim Kurulu Üyeliği çantada keklik.

O zat dedikleri, bir milletvekili ve kendisi gibi halkın seçtiği hükümet üyelerini o eleştirmeyecekte kim eleştirecek! Sen parti sözcüsü değilsin, eleştirilenler de erişilmez veya dokunulamaz insan üstü varlıklar da değil, kendilerini savunma yetenekleri de var, o zaman bu itaatkarlığı şiddet boyutuna getiren düşünce hangi kültürün ürünü?

Türkiye’de iktidarı ve iktidar partisini eleştiren herkes darpa maruz kalacak gibi… AKP, Ana Muhalefetten çekmemiştir Kamer Genç’ten çektiğini! Garibin beş on dakikalık söz hakkı var, o da AKP’ yi darmadağın etmeğe yetiyor zaten. Tabi yakında söz hakkını da elinden almazlarsa?