Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Şubat '09

 
Kategori
Haber
 

"Son Apaçi Geronimo"ya iade-i itibar

"Son Apaçi Geronimo"ya iade-i itibar
 

İtibar, saygınlık demektir.
İade-i itibar, bir kişiye, bir sebeple yok olmuş itibarinin geri verilmesidir.
Haksız yere, döneme özgü ithamlarla suçlanan kişiye, zaman içinde değişen görüş ya da fark edilen gerçeklere dayanarak, yitirdiği itibarının iadesidir.
Sizce vakti zamanında yaşama hakkı elinden alınan birine, iade-i itibar yapılabilir mi?
İtibarını kaybetmiş, yaşayan birisinden bahsetmiyorum, bir ölüden bahsediyorum. O dönemin gerçekleri ya da o zamanki küçük beyinlerin, büyük yargı ve yanılgıları yüzünden hayatları, ellerinden alınmış olanlara, iade-i itibar yapılabilir mi?
Bu mümkün müdür sizce?

Bugün gazetelerde, bir ölüye daha itibarı iade edildi.
Haber tüm gazetelerde aynı cümlelerle yazılmıştı;

“Amerikan Temsilciler Meclisi, ölümünün yüzüncü yıldönümünde meşhur Hür kızıldereli savaşçıların sonuncusu, Apaçi lideri Geronimo’ya itibarını iade etti.
Mecliste dün gece kabul edilen karar metninde, 1909 yılının 17 şubatında ölen "Geronimo" lakaplı Apaçi lideri Goyathlay onurlandırıldı. Meclis, "Geronimo’nun olağanüstü yiğitliğini ve kendi topraklarını, halkını ve Apaçi hayat tarzını savunma azmini" teslim etti. Topraklarını önce Meksikalılara, sonra da Amerikalılara karşı savunan ve kendisine bağlı küçücük yerli grubuyla askerlere kan kusturan "Geronimo", 1886’da Amerikan ordusuna teslim olmak zorunda kaldı ve 20 yıldan uzun süre savaş esiri olarak tutulduktan sonra 1909’da 90 yaşında vefat etti. Öldükten sonra Geronimo rezervasyon bölgesinin arka tarafına gömülmüştü fakat ertesi gün Geronimo gömüldüğü yerde değildi. Çünkü o bir efsaneydi ve efsaneler ölmezdi. Geronimo’nun sembolik mezarı Fort Sill Oklahoma bölgesindedir. Apachelere göre Geronimo kutsal topraklar olan dumanlı dağlardadır.”

Nedir bu itibar?
Birkaç kişinin ağır ithamları sonucunda, toplum karşısında beş paralık olunur mu bir anda?
Ya da daha kötüsü, devlet, iktidar, otorite tarafından bir kimsenin itibari, al aşağı edilebilir mi?
Nereye kadar devlet müdahale etmez?
Hangi noktada devlet müdahale etmelidir?
Çoğunluğa göre mi karar verilir?
Doğru yanlışa göre mi?
Hangi doğru? Hangi yanlış?
Hangi zamanın doğrusu? Hangi zamanın yanlışı?
Ülke vatandaşlığından çıkarılmaya kadar gider mi bu işin sonu?
Ya da idam edilmeye?
Yaşama hakkı elinden alınabilir mi?
Ya itibari?
Bir insanın itibarini nasıl iade edersiniz?
Hem de ölmüş bir insanın?

“Amerikan Temsilciler Meclisi, son Apaçi Geronimo'ya iade-i itibar etmiş.”

Gülüyorum doğrusu…

Son zamanlarda çoğalmaya başladı bu tür günah çıkarmalar.
Biz de, bugünlerde neredeyse her hafta, kendi topraklarımızda, kendi ölülerimize itibarlarını iade ediyoruz.
Türkiye, Nazım Hikmet’i vatandaşlığa kabul etmiş.
Ermenilerden özür dilenmiş (dileyenler bin pişman edilmiş, haklarında mahkemeler açılmış).
Madımak Oteli’nin giriş katındaki kebap lokantası kapatılmış.
Ahmet Kaya’nın mezarının Türkiye’ye getirilmesi dile getirilmiş.
miş…
mış…
Vakti dolan, zamanı gelen tüm İade-i İtibarlar verilmeye başlanmış.

“Batılılar geldiklerinde ellerinde İncil, bizim elimizde topraklarımız vardı.
Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler.
Gözümüzü açtığımızda ise;
Bizim elimizde İncil, onların elinde topraklarımız vardı.”


Kenya Kurucu Devlet Başkanı Kenu Kenyattu’nun bu sözleri sizlere de tanıdık geldi mi?

Bizler de gözlerimizi kapatmış dualar ediyoruz. Gözlerimizi açtığımızda pek çok şeyimizi kaybettiğimizi anlayacağız. Bu sefer kaybettiğimiz şey, bir tek itibarımız olmayacak. Hatta bazılarımızın gözlerinin kapanmasıyla beraber, beyni de kapandığı için gözünü açtığında bir şeylerin ters gittiğini bile anlamayacak.

Ama önemli değil, ne de olsa bir gün, çok uzak değil, beş on yıl sonra bir gün, yapılan tüm haksızlıklar için özür dilenecek.

Yaşıyorken değil ama öldükten sonra hakkımız olan itibarımızı bize geri verecekler.

 
Toplam blog
: 73
: 5913
Kayıt tarihi
: 06.09.06
 
 

Yılın en uzun gecesinde doğmuşum. Bu yüzden midir bilinmez ruhlarımızın özgür kaldığı geceleri se..