Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '20

 
Kategori
Kitap
 

"Son Şarkılar'ı " Okurken

KİTAPLAR ARASINDA:

 

SON ŞARKILAR ZAMANI’NI OKURKEN

 

 

Kitabın adı:

“ Son Şarkılar Zamanı”

Yazarı: Ümit Yaşar Işıkhan

Kitabın Editörü:  Hakan Erpolat,

Kitap Tasarım:  Doğu Kitapevi,

Basıldığı yer: Alan Yayıncılık-

1.Baskı, Şubat 2019. Cağaloğlu-İstanbul

Kapak: Ressam Neş’ ever Gür

                                                                       Sayfa: 358                                                                                                                                                

Yukarıda kimliğini yazdığım ”Son Şarkılar Zamanı” şair ve yazar  Ümit Yaşar Işıkhan’ın 

yeni kitabının adıdır.  Ümit Yaşar Işıkhan üretken bir yazar ve şairdir. Dur durak bilmiyor, 

yazıyor, okuyor ve yazdıklarını okuyucularıyla paylaşıyor. Bu yapıtında; edebiyat

yolculuğunda okuduğu, tanık olduğu ve etkilendiği sanatçıları anlatıyor.. Sağ olsun beni de

unutmamış, bu değerli eserini bana da imzalayıp gönderdi… Öncelikle Işıkhan’a ilgisi için

teşekkürlerimi sunuyorum. Hayırlı olsun, okuyucuları bol olsun diyorum. 

 

Kitabın nirengi noktası ve iz düşümü: “ Şiir, Öykü, Deneme veya Hayatın Kendisi”…

Edebiyatın bütün dallarında senteze giderek yakından tanıdığı insanları anlatıyor. Açık, yalın,

duru bir Türkçe ile… Kitabın giriş bölümünde Ü. Y. Işıkhan’ın kısa bir Önsöz’ü vardır. Şöyle

diyor Işıkhan: Deneme hayata karşı sorumluluğu olan veya yapıtlarıyla çağına tanık olmaya

çalışan, sanatın bütün disiplinlerinden oluşan bir portreler geçidir.  İzlenen sergiler, okunan

kitaplar, katılımcı olduğumuz hayat çizgisinde sanatsal formasyonda benimsediğimiz

sanatçıların emeklerine bir değinidir. Belirtildiği gibi bu yapıt, şiir, öykü tadında

denemelerden oluşmaktadır. Edebi dil, kurgusal imgelem ağırlığı olan bir düşüncenin ironi

anlatımı ile sanatın ve sanatçıların tavırlarına, eserlerine bir değinidir. İmgesel anlatımla,

edebi dilin estetik derinliğine yolculuk yapılmaktadır.” diyerek sanatçı dostlarına bir candan

merhaba diyor.    

 

Ü. Yaşar Işıkhan’ın sanatımıza ve kültürümüze değer veren bu yolda çaba, emek harcayanları

eserleriyle yer veriyor.  Eserde yer alan birçok sanatçının ruhuna, eserlerine, duygu ve

düşüncelerine değinerek okuyucuyu imgesel yolculuğa çıkarmaktadır. Bu yapıtta; Ressam

Cuma Ocaklı, Bedri Rahmi Eyüpoğlu,  Uruguaylı yazar Eduardo  Galeano,  Ressam  Neş’ever

Gür ,  Ünlü gazeteci yazar Yaşar Aksoy, Ressam heykeltıraş ve enstelasyon sanatçısı Nursel

Önen, UASB (Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliğinin amaç ve hedeflerinin anlatıldığı

uzun soluklu yazılar, Şiirin Genç kalemi Cihan Barış Budak, ünlü Ressam Reyhan Abacıoğlu

,Genç yaşta aramızdan ayrılan şair Halis Altındağ, İzmir’in ünlü “Ege’de Bugün ve İlkses

gazetesinin sahibi H. Halil Arslan, Karyalı Şair  Raşit Öztürk, İki Kişilik Ordu diye tanımlanan

Marmaris Kültür Sanat Merkezi sahibi sinema ve tiyatro oyuncusu Umur Özlüer ve değerli

eşleri Selma Ankara Sonat, ünlü ressam Mehmet Alagöz , keçe sanatçısı Ayfer Güleç , etki

yayınevi sahibi Adem ve Hasan Kargı, Nazım Hikmet ve Sürgündeki Arkadaşları Gılgamış

Destanı ve İbrahim Ülger, ressam Nasır Türk,  Kıvırcık Saçlı Kızın Öyküsü ile Feyza

Hepçilingirler, yakın zamanda kaybettiğimiz Dinçer Sümer, Toplumcu Kocatepe Şiir Düşün

Dergisi, genç yazar, küratör İbrahim Karaoğlu, Acısı Damıtılmış Günlükleri ile Ali Tiyar

Gök, Barış ve Sevginin İkiz Yıldızları olarak müzisyen Ercan ve Gökhan Çağıran kardeşler

“İzmir’de, Zamana Dokunmak” araştırma yapıtı ile İzzet Kocadağ,  Kitaba adanmış hayatın

kahramanı İzmir’in ilk kitapevi ve cephedeyken Mustafa Kemal Atatürk’e Fransızca, felsefe

–roman kitabı gönderen Yavuz kitapevinin ; ailenin temsilcisi Birgül Kitapçı hanımefendi,

Dizeler Mumyacısı Erhan Doğan , İzmir Kent Belleğini yazan Aycan Hasırcılar, H.Sinan

Mete, Nihal Kadıoğlu Çevik, İzzet Kocadağ ve sağolsun beni de es geçmeden “Ulu Bir

Çınar:  Abdülkadir Güler…” diyerek birçok eserimi değerlendirerek bu anlamlı kitapta bana

da yer veriyor..

 

 

Şair-yazar Ümit Yaşar Işıkhan genel olarak son yıllarda okuduğu, izlediği ve değer verdiği

yazarları kendi duyarlılığı ile harmanlayıp okuyucuyu derinliği olan imgesel yolculuğa

çıkarıyor. Kaleme aldığı konularda ilgimi çeken ve özenle altını çizdiğim bazı cümleleri

sizinle paylaşmak istiyorum: 

“ Son Şarkılar Zamanında Cuma Ocaklı’yı anlatırken şunları yazıyor:

“Adam, renkti…Ses… Kavga…Aşk…İsyan… Kurşun…Ceylan… Yalnızlık…Savaş… Barış…

 Ekmek ve Şarap ve Mezopotamya… Bütün değerlerin  renklere sığındığı saatlerde adam,

ağır ağır yerinden kalkarak gökyüzündeki ceylanların bakışlarına asıldı.( S: 16),  Herkes

birbirine bakıyordu… Tanrı…Adam ve Aşk…”

Ü.Y. Işıkhan, Bedri Rahmi Eyüpoğlu’ nun  şiirini anlatırken şunları söylüyor:

“ Bedri Rahmi çocuktu. Ve bütün renklere âşıktı Bedri Rahmi’nin karadudu, çingenesi,

ayvası, narı, kaderi, aşkı, hayatıydı.( S:20),

“ Hayatım Kitap” diyor. Gazeteci yazar Yaşar Aksoy’dan söz ederken,  “ Zamanın durduğu

bir noktada; “Hayatım Kitap” diyen bir yazarın, asla bir kitaba sığmayacak kadar kavgası ve

özlemleri olan bir şairin, kent belleğini kazıyan,  bulan ve anıtlaştıran bir gazeteci olarak,

anlatılması ve yazdıklarının yorumlanmasına sığmayacak kadar yüce bir ruhun temsilcisidir

Yaşar Aksoy.”

(1998 yılında Sökeli Şairler ve yazarlar- Güldeste “ adını taşıyan kitabımı Sayın Yaşar

Aksoy’a göndermiş ve kendi köşesinde tanıtıp beni tebrik etmişlerdi.  Sırası gelmişken burada

Sayın Yaşar Aksoy’a teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum- A. Güler ),

Sevgili yazarımız Ü.Y. Işıkhan Sayın Yaşar Aksoy için sözlerine devam ediyor: 

“Bu anlamda Sayın Yaşar Aksoy, bir kent belleği ile vardır. Kentin belleği; geçmişindeki

kültürel değerlere sahip çıkmak, günümüz anlayışı ve katkılarıyla hayatı şekillendirenlere

şevk ve direnç, geleceğe ışık olması halinde   anlam kazanır.”( S:39),

Işıkhan sadece Anadolu basınındaki yazılarıyla değil,  ( UASB / Uluslararası Aktivist

Sanatçılar Birliği kurucu başkanı olarak da tüm sanatçılara sesleniyor:

“ Şair, yazar elbette militan  değildir, dağlara çıkması gereken değildir… ancak yaşadığı

toplumu, hayatı ve bütün yeryüzünün hüznünü ve güzelliğini yüreğinde hissetmesi gereken ve

ürünleriyle toplumun  önünü ışığıyla, ürünleriyle aydınlatan – olması gereken değil mi?

Nerde topluma ve tarihe tanıklık? Genelde sanatçılar özelde şairler de mi mehdi bekliyor.

Elbette bu ülkenin tarihsel sorunları var. Ama o sorunun çözümü hepimizin omuz omuza

özgürleşmesi ve yüreğini umudunu paylaşması ve emperyalist güçlere ödün vermeden birlikte

mücadele etmesiyle mümkündür. Çünkü hepimiz aynı kaderi paylaşıyoruz. Tıpkı Çanakkale’

de olduğu gibi…Bosna- Hersek, Afganistan, Çeçenistan, Filistin, Irak. Suriye, Lübnan, Kıbrıs,

Kırım, Azerbaycan,  Anadolu… Ölenler hep aç doğup aç ölen insanlardır. Bu zulümler

karşısında sanatçının kabuğuna çekilerek suskun kalması kabullenilemez… Bu nedenle

“Sanatçılar Dışarı” diyorum. ( s. 61). Bunlar benim kitabı okurken altını çizdiklerimden

sadece bir kaçı… +Yazar Ümit Yaşar Işıkhan’ın düşüncelerine katılmamak mümkün

değildir.                                                                           

 

 

Yazar Ümit Yaşar Işıkhan kitabının bir bölümünde   “ Ulu Bir Çınar Abdülkadir Güler” 

diye yazıyor.  Öncelikle kitabında bu değerli yazarlar arasına beni de aldığı için sonsuz

teşekkürlerimi sunuyorum. Bana “ Ulu Bir Çınar “  diyor. ( Sayfa: 194-198 / 198 benim

ilkokul numaramdır. Bu nasıl bir rastlantı, hayret ). Ben kendimi ulu bir çınar değil, dağ

başlarında hür ve özgür bir ardıç ağacı olarak görüyorum.  Kimi –zaman çobanlar gelip benim

gölgemde dinleniyorlar. Bu beni mutlu ediyor…

 

Beni, fazlasıyla övmüş... Keşke öyle olabilsem. Ancak içinde yaşadığım toplumun

bireylerinden biriyim. Ben bir öğretmenim, sorumluluğumun bilincindeyim. Hiçbir kimseye

ödün vermeden hür ve özgür olarak dik durmayı yeğliyorum.  

 

Ümit Yaşar Işıkhan sıcak, derin ve sevimli bir bahar ikliminde denemelerini yazar; kimi

zaman sevdiği yazarları, şairleri de hatırlatmaya çalışıyor: İşte gözlerime çarpanlardan bir

kaçı: Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Köroğlu, Karacaoğlan, Ahmet Yesevi, Mustafa Kemal,

Cuma Ocaklı, Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Enver Gökçe, Tevfik Fikret, Nazım Hikmet, Necip

Fazıl, Yaşar Kemal, Ahmet Arif, Âşık Mahzuni, Aziz Nesin, Ahmet Kaya, Neş’ever Gür,

Yaşar Aksoy,Homeros, Zehra Aksoy,  Nursel Önen, Haldun Dormen, Feyza Hepçilingirler,

Emre Kongar, Behçet Necatigil, Nahit Ulvi Akgün, Halim Yazıcı, Ahmet Muhip Dranas,

Erhan Tığlı, Zeynep Aslı Köstepen, Mutlucan Güvendir, Asım Bezirci, Raşit Öztürk, İzzet

Kocadağ, Ahmet Taner Kışlalı, Hasan İzzettin Dinamo, Berin Taşan, Ahmet Günbaş, Rıza

Apak, Aydın Hatipoğlu,  A. Neyzen Karahan, , Halikarnas Balıkçısı ( Cevat Şakir Kaba

ağaçlı),  Mevlan’a ve Şems , Reyhan Arabacıoğlu, Mehmet Uzun, Neşet Ertaş, Halis

Altındağ, Hamza Gül, Halil Arslan,  Mardinli hemşehrimiz Marvak ( İzmir- Mardinliler Vakfı

)  Başkanı Rasim Kahraman,   Raşit Öztürk, Hasan Tahsin, M, Çağlar İşgören, Hasan

Hüseyin, Erhan Doğan, Abdülkadir Güler, Mehmet Alagöz, Ayfer Güleç, lhan Berk, Attila

İlhan, Dinçer Sümer, Şevki Özdemir, Zeynel Beksaç, Zülfü

Livaneli,  Erendiz Atasu, Asra Erhat, Mozart, Mesrur Sabahoğlu ve Azerbaycanlı sanatçı

Metin Nevai Memmedoğlu’nu okuyoruz yazılarında. Bunların hepsini sevdiğim ve

eserlerinden zevk aldığım insanlar. Bunların tümü sanatımızın birer köşe taşlarıdırlar. 

Aramızda olmayanlar da vardır. Olmayanları da saygıyla ve rahmetle anıyor, yaşayanlara

sağlıklı günler diliyorum.

Ümit Yaşar Işıkhan “ İzmir Kent Belleğinden de söz ediyor. Tamamiyle İzmir'in gelenek ve

göreneklerine bu devasa kitabı hazırlayanları ben de aradım  İzmir Halk Kültürü

Araştırmaları’ na  ( İzmir-2016)  kavuştum. Bu kitabı büyük emeklerle hazırlayanlara Proje

Yönetmeni Abdülaziz Ediz, Editör Prof. Dr. Fikret Türkmen,  Yazarlar: Aycan Hasırcılar, H.

Sinan Mete ve İzzet Kocadağ’a, ayrıca o dönemin İzmir Valisi olan Sayın Mustafa Toprak

Bey’e teşekkürlerimi sunuyorum.  İlerde fırsat bulursam bu kitaptan da söz edeceğim.

Ellerine, yüreklerine sağlık diyorum. 

 

Sözü biraz uzattım galiba. Biraz da bu kitabın yazarı Ümit Yaşar Işıkhan’ı tanıyalım diyorum.

 

Ümit Yaşar Işıkhan, 1957 yılında Mardin’de doğdu. 1968 yılından beri İzmir de yaşayan

Işıkhan, İzmir’de  “Yeni Sanat” ve “ Temmuz”  edebiyat dergisini, dünyanın ilk dosya

dergisini  “ Temmuz Dosya” ve 8 dilde 68 ülkede temsilciği ile ülkemizin ilk Uluslar arası

Edebiyat Dergisi “ Homeros” yayımladı.

1986 yılından beri yurtdışında, Kuzey Afrika, Orta doğu,- Kafkaslar ve Avrupa’da yapılan

uluslararası sanat festivallerine katılmaktadır. 1999 yılında işgal altında bulunan Bağdat’ta,

Mirbed uluslararası şiir festivaline katılan sanatçı arkadaşlarıyla UASB- Uluslararası Aktivist

 

Sanatçılar Birliğini kurdu.Şu an da 35 ülkede temsilciliği bulunan UASB’nin başkanlığını

sürdürmektedir.

2008 yılında Azerbaycan Vektör İlimler Akademisi tarafından “ Dünya Edebiyatına Hizmet

Uluslararası Ödülü” ve Kültür Bakanlığının düzenlediği törenle, 2010 yılında Birleşmiş

Milletler Rusya Temsilciliği tarafından verilen “ Dünya Kültürüne ve Sanatına Hizmet Üstün

Nişanı “ ile ödüllendirildi. Almanya, Honnover Doğa Bilimleri Akademisi ve Avrupa

Üniversitesi tarafından Fahri Doktora unvanı verildi.

Şiirleri İngilizce,. Almanca,. Fransızca, Rusça, Arapça, Kürtçe, Sırpça ve Hint dillerine

çevrildi.  Okunabilir dünyanın en küçük, en pahalı kitabını (04 X 06 mm ve 09 grm. 72 sayfa)

Guinness rekorlar kitabına girdi. Söz konusu kitap Azerbaycan Bakü Minyatür kitaplar

müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca şiirleri Avusturalya’da Türk Ses sanatçısı Cemre Türkiye

de , Dr Berhan Arısoy,İkizler Ercan Gökhan,Aral Öztaşkent ve Cengiz Onur tarafından

bestelenmiştir.   

 Yazarımızın Eserleri:                   :

Şiir: Kamçılanan Umutlar (1976), Andaç Yerle Gök (1979), Sevdamda

Ülkem (1983), Bir Pencerede Kırk Bahar (1986), Adın Can Olsun (1996), Adı İllegal Veya

Çoğul Yalnızlıklar (1996), Nitekim Aşk Vardı (Toplu şiirler: 1, 2007), Netekim Aşktan Sonra

Hüzün (Toplu şiirler: , 2007),Sen Yoktun –aşk ve Devrim Şiirleri (2020), Ammo Bahee (

2020) 

Öykü: Sığınaklarda Hüzün Şarkıları (1987), Kalbim Irak’ta Kaldı (2007).

Deneme: Son Şarkılar Zamanı ( 2019),Meleklerin Ağladığı Saatler (2019),Zamanın

Bozuk Saatleri (2020),Biz Efendi Çocuklardık (2020),Kentler ve Çöpler (2020),Smyrna’nın

Gözyaşları (2020)

Çeviri: Adın Özgürlükdü Senin –Azerice ( 2008)- Savaş zamanında Aşk -Arapça

Türkçe(2019

 

Sonuç olarak, Ümit Yaşar Işıkhan Türk edebiyatına ve Türk kültürüne kayda değer

özgün eserler ortaya koymuş ve Türk Halk Kütüphanelerine okumaya değer kitaplar

kazandırmıştır. “ Son Şarkılar Zamanı” da bunlardan biridir.  Adı geçen kitabı keyifle

okuduğumu belirtmek istedim. Onun için düşüncelerimi az da olsa yazdım. Okuyucuları bol

olsun ve daha nice kitaplara imza atmasını dilerim.

 

    Hoş ve esen kalınız

   

Abdülkadir GÜLER

26   Eylül 2020-  SÖKE

                                                                                                                                  

 

 

 

  

                  

 

 

              

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..