Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

“Şov”un kime, “Tafran” kime ey başbakan?...

“Şov”un kime, “Tafran” kime ey başbakan?...
 

İnsanlar “Layık oldukları gibi” yönetilirlermiş…

De… Biz buna mı layığız acaba?

Salı günleri TBMM’de siyasi parti gruplar, mutat iç politika şovlarını yaparlar.  AKP Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Meclis kürsüsünden haykırıyor…

“Ey Birleşmiş Milletler… Senin adaletine inanmıyorum!”
“Ey Güvenlik Konseyi… Bugün onlara, yarın bize! Öleceksek adam gibi ölelim!”
“Ey ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere… Ey Batı… 81 yaşındaki nineyi, 4 yaşındaki çocuğu katletmek,
meşru sa¬unma hakkını kullanmak mı?”
“Ey İsrail… Ey terörist devlet!...”
“Ey Sayın Obama!...”

Hadi “İç politika” bakımından işi “Çöldeki bedevi” ile “Kutup ayısı”na kadar indirgedik de, “Dış Politika” tarafına baktığımızda gördüğümüz, bunların yanında “Kibarca”sı gibi kalıyor.

Ve…

Bunun adı da “Devletin dış politikası” oluyor!...

Bu tavrın adı “Dış politika tavrı” olmaz…

Bu tavır “Devlet adamlığı” tavrı da değildir…

Peki, o zaman bu tavrın “Tanımlaması, adı” nedir?

Öyle ya, bir tanımlaması, bir adı olmalı ve biz de böylesi tavır için “Başbakan Suriye’de,  Gazze’de yaşananlar için…” diye başlayan ve tavrın da adını belirterek cümlemizi tamamlamalıyız.

Kürsüden ““Ey ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere…” diye kükreyince elinize geçen ne?

Obama “İsrail’in savunma hakkına saygılıyız” diye cevap veriyor. Peki siz Sayın Başbakan, telefonu açıp da “Neyin savunma hakkı bu Sayın Obama?” diye sorabiliyor musunuz?

Yok…

İsrail’e “O günler geçti, hesabını iyi yap Netanyahu” derken, geçen günler ne? Bugün siz İsrail’e karşı ne yapmayı düşünüyorsunuz? Herifler ha bire vurmaya devam ediyor da!...

Dış politika açısından Sayın Başbakan’ın bunlara verilecek cevabı yok.

Gerek dünya devletleri, gerekse “Komşu” devletler, Sayın Başbakan’ın ne demek istediğini anlamaya çalışıyorlar, anlamakta güçlük çekiyorlar…

Başbakan aslında “Karşında” göründüğü devletler “ananı al da git” diyor, biz tercüme etmiş olalım. Lakin onların dilinde “Ananı al da git” cümlesinin bir karşılığı yok. Veya var da en azından ben bilmiyorum.

Bir gün Kürsüden ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere’nin, başbakana muadilleri şöyle diyebilir…

Kardeşim bu “Şov”un bu “Tafran” kime?

Onlar da merakta kalmasın, cevabını verelim…

Ayakkabısının tabanına…

Ya da, Sayın Başbakan’ın “Şov”una ve “Tafrası”na hayran olan tabanına…

Yapmayın Sayın Başbakan…

Özellikle “Dış politika” denilen zeminde ve “Dış alemde” bunların hiç birisini ciddiye almazlar ve yutmazlar…

22 KASIM 2012
İBRAHİM PEKBAY 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..