Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '12

 
Kategori
Magazin
 

‘Şubat’ın sloganı ‘Romeo ve Jüliet’ten!

‘Şubat’ın sloganı ‘Romeo ve Jüliet’ten!
 

Eylül ayında TRT1 ekranlarında yayınlanacak olan Eflatun Film yapımı ‘Şubat’ daha gösterime girmeden benzerlikleriyle dikkat çekti. İzleyiciyi TRT 1 ekranına bağlayan ‘Leyla ile Mecnun’dan sonra aynı derecede ilgi görmesi beklenen bir işe imza atan Eflatun Film’in yapımını, ‘Güzel ve Çirkin’in kopyası yorumu ve varlığını metroya borçlu olduğu esprisiyle, basite indirgeyenler daha tanıtımında kendini gösteren felsefi söylemini es geçti.

Melisa Sözen ve Alican Yücesoy’un başrolleri paylaştığı ‘Şubat’ın teaser’ına baktığımızda tıpkı ‘Güzel ve Çirkin’in açılışındaki gibi tepeden izlenen şehir ışıkları ve yeraltı dünyasının gizli yönü hakkında fikir yürüten yumuşak bir ses… Sonrası, koltuğunun altında TV ile metronun raylarında yürüyen kapüşonlu bir vatandaşın keskin bakışları. Ama bunların ötesinde, ‘Romeo ve Jüliet’in ikinci perdesinden alınma sözler!

Ne diyordu, Jüliet’in penceresi altında duran Romeo… ‘Yarayla alay eder, yaralanmamış olan’. Sonra da sıralıyordu, Jüliet’e aşkını anlatan dizeleri… Yaralı yüzle Aslan Adam’a göre daha az sempatik olan ‘Şubat’ın sunum sloganı da, Romeo’nun bu aforizmasıyla aynı! Bu ise dizinin ilham konusunda sadece ‘Güzel ve Çirkin’den etkilenmediğinin habercisi. Anlaşılan, altında yaşadığı tekinsiz gökyüzünden şehrin karanlık ve tehlikeli dehlizlerindeki görünmeyen dünyalara bakacak olan dizide, farklı ünlü eserlerden alıntılarla bolca karşılaşacağız. Yakışır, böyle bir yapıma da! Zaten ‘Ezel’den beri alıştık aforizmalara coşmaya… Bir de, sloganlaştırılan özlü sözlerden ders alınsaaa… O da olur inşallah zamanla.

Diğer uyarlamalar gibi yolunu bulur

Kısacık tanıtımında sloganı ve başlangıcı dışında ipucu vermeyen ‘Şubat’ın, bu özellikleri dışında, tamamını şimdiden değerlendirmek mümkün değil. Görüldüğü kadarıyla çekimleri ve oyuncu seçimi kaliteli. Dizinin taklitçiliğini tartışmak için de, dizi sektörümüzdeki mevcut örneklere bakmak gerek.

Nasıl ki, tamamen orijinal olduğu anonslarıyla sunulmasına karşın, bariz bir şekilde ‘Zengin ve Yoksul’ taklitçiliği yaparak izleyici önüne çıkan ‘Kuzey ve Güney’, daha sonra değişim yaşayıp tamamen Kuzey’in hâkimiyetindeki arabesk bir öyküye dönüşmüşse… Ya da ‘Sleepers’ filminden uyarlandığını gizlemeden ekrana çıkacak kadar cesur olan ‘Suskunlar’, iç dinamikleri doğrultusunda konusunu geliştirip ‘bizden’ bir tempo yakalamışsa… Tanıtımında ‘Güzel ve Çirkin’ kopyası imajını yansıtan, Romeo’nun cümleleriyle dramatik bir fantastikliğe bürünen ‘Şubat’ da kendi yolunu bulacaktır. Hem bunca uyarlamanın arasında bir eksik bir fazla ne fark eder. Burada önemli olan, ‘Şubat’ın süreç içinde orijinalinin hatasına düşmemesi!

‘Şiddet’ orijinalini gözden düşürmüştü

1987 Amerikan yapımı ‘Güzel ve Çirkin’, TRT ekranlarında oynadığı yıllarda Lale Kavuzlu(Catherine) ve Kaya Akarsu(Vincent) isimli sanatçılarımızın başarılı seslendirmesinin de katkısıyla, sevilerek izlenmişti.

Bir kurtarma olayı sonucu yolları kesişen Catherin’le Aslan Adam Vincent yalnızlıklarını ve özlemlerini birbirleriyle paylaşmaya başlamış, bu sır ilişki onları imkânsız bir aşkın içine itmişti. Anne özlemi çeken Catherin’le insanların dışlamasından dertli Vincent arasında doğan sıcaklık ve herkeslerden gizli yaşanması gereken ilişki, ‘Güzel ve Çirkin’in can damarıydı. Bu sıra dışı bağla gelişen öykü rotasından saptığı anda çekiciliğini yitirmeye başlamıştı.

Seyirci kitlesinin çoğunluğu, dizideki buruk aşkın romantizmine kilitlenen kadınlardan oluşuyordu. Ancak yapımcılar erkek izleyiciyi de çekmek istiyordu. Böylece dizideki güzelle çirkinin bunalımlı aşkı ikinci plana itilip şehrin karanlığında gerçekleşen şiddetin dozu artırıldı. Çevrelerindeki erkeklerde göremedikleri sıcaklığı, Aslan Adam’ın sesinde ve güvenli kişiliğinde bulan kadınlar haliyle bu yenilikten hoşlanmayıp izlemeyi bıraktı. Umulanı veremeyen dizi de sonuçta yayından kaldırıldı.  

Büyük ihtimal, esinleme başlangıç ve birkaç bölüm sonrasında özüne dönüp, suya yolunu bulduracak olan ‘Şubat’ da kendine aşktan ziyade ‘şiddet’i konu edecek. Dizinin başarısındaki kilit nokta, işte burada oluşacak. ‘Suskunlar’da Takoz İrfan tarafından büyük balon olarak şişirilen Cebrail karakterini canlandıran Alican Yücesoy’un yeni rolündeki sertlik ölçüsü ve Melisa Sözen’in kelimeleri gereksiz ezmeyip aşkı fazla baymadan yaşatması, ‘Şubat’ın dengesini sağlayacaktır. Denge kaçtı mı, ‘Şubat’ kısa çeker!

 

Anibal GÜLEROĞLU

guleranibal@yahoo.com

www.twitter.com/guleranibal

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..