Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '15

 
Kategori
Siyaset
 

“Tehlikenin farkında mısınız?” CHP’nin oklarının arasında (neden) demokrasi yok?

“Tehlikenin farkında mısınız?” CHP’nin oklarının arasında (neden) demokrasi yok?
 

Muhalefet ve eleştiri, gelişmenin vazgeçilmezidir. Keşke meselelerimizin tartışılmasına 90 yıl evvelinden izin verilseydi.


Nasıl olur? İsmi, “Cumhuriyet Halk Partisi” olan Siyasi Parti’nin hedefleri arasında Demokrasi yok mu? Biz bugüne kadar uyutulduk mu yani? O kadarını bilemeyiz tabi! Bu tespitle (iddia ile)  birlikte, bir amatör (okur-yazar) olarak, Tarihçilere-Siyasetçilere, “Gözden kaçanlar”a ait üçüncü hediyemiz olacaktır.

...

Birinci hediyemiz;

-“Sultan Vahdettin Kaçtı!”

-Hayır efendim! Sultan Kaçmamıştır. İspatı mı? Saltanat 1 Kasım 1922’de Meclis tarafından kaldırılır. “Saltanat” kaldırıldığı için, (Sabık-eski olan) Sultan’ın artık Sultan olarak kaçması mümkün değildir. Çünkü Ortada bir sultanlık kalmamıştır. Sonrasında, 17 Kasım 1922’de, İşgalci İngilizler tarafından bir savaş gemisi (Malaya) ile, üstelikte 1920’de Osmanlının masa başında paylaşıldığı (İtalya) San Remo şehrine sürgün edilir.

İlginç değil mi? Sabık Sultan, İmparatorluğunun paylaşıldığı yere sürgüne gönderilmektedir.

Ne kadar manidar! Ah şu ingilizler!!!

...

İkinci Hediyemiz;

-İddia; Sultan Vahdettin, 1920 Ağustos ayında Osmanlı heyetine (dayatılarak imzalatılan) –taslağı- Sevr Antlaşmasını imzalayarak “ülkesini sattı, vatanına ihanet etti!”

-Hayır Efendim! İşin doğrusu böyle değildir? İspatı;

-Son Osmanlı Meclisi, Mart 1920’de İşgalci İngilizler tarafından (İstanbul her nedense tekrar) işgal edilir! Milletvekillerinin kimileri gözaltına alınır, kimileri de Ankara’da yeni kurulacak Mecliste görev yapmak üzere (bir şekilde!) İstanbul’dan ayrılır. Bu Son Osmanlı Meclisi'dir. (*)

-Aradan birkaç geçer. İşgalciler, 10 Ağustos 1920'de, Fransa'nın başkenti Paris'in Sevr banliyösünde (Bir İddiaya göre;2. Abdülhamid’i, Yahudilere büyük paralar karşılığında Filistin’de toprak satmadığı için -İttihatçıların- tahtan indirenlerin de arasında olan Selanik Mebusu Emanuel Karasu tarafından oluşturulan Osmanlı Heyetine) Devletin parçalanması ile ilgili Antlaşmayı (gerçeğinde taslağı) imzalatırlar.

Neden “Taslak” ibaresini kullanıyoruz?

Çünkü bu çeşit anlaşmalar, ilgili devletlerin Meclislerinde onaylanırsa geçerlik kazanmaktadır.

Ancak, O tarihte Osmanlı Devleti’nde antlaşma imzalayacak bir Meclis yoktur. Peki, Meclis nerede vardır, 23 Nisan 1920’te Ankara’da açılan, “Büyük Millet Meclisi” vardır.

Bunu (aslında iddia değil, gerçeği) daha evvel hiç duydunuz mu?

Neticede, (iddialara göre diyelim!) Bu taslak, Galipler-İşgalciler; İngiltere, Fransa ve İtalya Devleti Meclislerinde de onaylanmamıştır.

Gerçeğinde, Bu taslağa, Fransızlar ve İtalyanlar da şiddetle muhaliftir.

Tekrarla! Ne kadar ilginç değil mi?

...

Üçüncü Hediyemiz?

-CHP, Cumhuriyet’i (Temsili demokrasi) kurmuştur. Devletin kurucu Partisi’dir. De; gerçeğinde, Devletin kurucuları, Birinci Meclis’tir. Açık ifadesi ile, Osmanlı Milletvekilleri’dir.

İlginç değil mi?

İlk ismi ile “Halk Fırkası”, olan ve sonradan bir muhalefet partisinden alıntı yaptıkları, “Cumhuriyet” eklemesini de yaparak (1)“Cumhuriyet Halk Fırkası” (Partisi) olan, bildiğimiz, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin programına bakalım.

“..Kemalizmin altı oku gökten zembille inmedi.

Laiklik, milliyetçilik ve cumhuriyetçilik, Fransız Devriminin etkisini yansıtıyordu;

Halkçılık, devrimcilik ve devletçilik de Sovyet Devrimi’nin...

Ama bu kavramlara verilen içerikler esnekti tartışılmaz kalıplar değildi. Türkiye’nin koşullarının Ürünüydü ve o, koşullara bağlı  olarak zamanla değişebiliyordu.

Yani Kemalizm, bir anlamda liberalizm ve sosyalizmin, geri kalmış ülke koşullarındaki bir senteziydi. Tıpkı, demokratik sol ya da sosyal demokrasinin de bir liberalizm-sosyalizm sentezi olduğu gibi (2)

Yukarıda yazılanları tekrar edersek;

CHP programında ne vardır?

- Fransa’dan; Laiklik, milliyetçilik ve cumhuriyetçilik,

-Rusya’dan; Halkçılık, devrimcilik ve devletçilik

Güzel...

Güzel de, “Temsili Demokrasi” olduğunu ifade eden, Cumhuriyet’te, Demokrasi hedefi, ideali nerede?

İlginç değil mi?

İsmi “Su Testisi!”, ama içerisinde Su yok!

Şu Çeşme ne güzelmiş,

Su içecek tası yok!

Kırma insan kalbini,

Yapacak ustası Yok!

...

Bizde “Usta” Yok ta...

Kırılacak, asılacak, kesilecek, işkence edilecek ve horlanacak çoook insan var!

...

“Ulan öküz Anadolulu Sana mı kaldı?

CHP’nin Tek parti dönemindeki Ankara Valisi Nevzat Tandoğan, sert ve otoriter bir yöneticiydi. Atıyla ve elinde kırbacıyla Ankara sokaklarında adam dövdüğü bile konuşulurdu...Türkçülük günü olarak kutlanan 3 Mayıs günü milliyetçi gençler Ankara adliyesine gelirken ve mahkeme çıkışı gösteriler yapmışlar ve başbakanlığa kadar yürümüşlerdi.

Bu gösterilerin başrolündeki isimlerden biri de Osman Yüksel Serdengeçti’ydi. Serdengeçti polis tarafından yakalanmış ve Ankara’nın valisi ünlü Nevzat Tandoğan’ın huzuruna çıkartılmıştı.

Vali Tandoğan’ın eylemci Serdengeçti’ye söylediği söz Türk siyasi yaşamının unutulmazları arasına girmişti.

-“Ulan öküz Anadolulu! Sana mı kaldı Türkçülük? Bu memlekete komünizm de lazımsa biz getiririz Türkçülük lazımsa da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var.

Birincisi çiftçilik yapmak, ikincisi çağırdık mı askere gelmek!”  (**)

...

Bir tespitle konuyu noktalarsak;

-Halkımız her dönem ve şartlarda kendisini idare edenlerden daha akıllı, basiretli ve öngörülü olmayı becermiş; Tarihimize baktığımızda, ne zaman ülkesi işgal ve tehdit altına girmişse, kimseden bir uyarı almadan düşmana karşı ayaklanmıştır. (3)

Milli Mücadele’de ezberletildiği gibi, “19 Mayıs 1919”da değil, Kasım 1918’de halk tarafından başlatılmıştır.(4)

www.canmehmet.com

Resim;Web ortamından alınmış, altyazı tarafımızdan düzenlenmiştir.

Açıklama;

(*) Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı, Sivas Kongresi kararlarının görüşülmesi sırasında alınan Kongre kararları onaylandı. (17 Şubat 1920) İtilaf Devletleri bu gelişme karşısında tedirgin oldular ve 16 Mart 1920’de İstanbul’u (ne anlama geliyorsa işgal edilmişi tekrar) “resmen!” işgal ettiler. İtilaf Devletleri tarafından meclis basılan Meclis padişah tarafından 11 Nisan’da dağıtıldı.

(**) Bizim hep inanmamızı istediler, Gürkan Hacır,  sahife, 200

Kaynaklar;

(1) Kaynaklar için bakınız; http://www.canmehmet.com/chpnin-kazanamamasinin-arkasinda-kurulus-hikayesi-vardir-chp-bir-siyasi-parti-degildir.html

(2)“ATATÜRK’E SALDIRMANIN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ” AHMET TANER KIŞLALI, İmge Kitabevi Yayınları: 63. Nisan 1993

(3)Kaynaklar için bakınız; http://www.canmehmet.com/vatandasin-osmanli-tarihi-ibret-alinsaydi-pkk-olayi-belki-de-hic-yasanmayacakti-2.html

(4)Kaynaklar için bakınız; http://www.canmehmet.com/yalan-yazan-tarih-neden-utanmalidir-neden-mi-rahmiye-hatunu-duymus-muydunuz.html

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..