Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '11

 
Kategori
Edebiyat
 

"Tekirdağ, sonsuz gurbet"... ve Hasan Akarsu anlatıları

"Tekirdağ, sonsuz gurbet"... ve Hasan Akarsu anlatıları
 

Şiirlerini, gezi, kitap tanıtım yazılarını çeşitli sanat-edebiyat dergilerinde, Cumhuriyet Kitap’ta beğeniyle okuduğum eğitimci yazar Hasan Akarsu, bu kez doğduğu ve yaşadığı kenti, Tekirdağ’ı anlatıyor. “Tekirdağ, Sonsuz Gurbet”, (*) dost bir merhabayla gelip yerleşti kitaplığıma. 

Heyemola Yayınları’nın “Türkiye’nin Kentleri” dizisini edebiyatçıların kalemiyle okumak farklı bir tat veriyor insana. Bugüne dek dostlarım Hidayet Karakuş’un Sılam Isparta, Gülseren Engin’in Sancılı Kent Ankara, Lütfiye Aydın’ın Anka Kentim Antep’im kitapları imzalarıyla ulaşmıştı bana. Kuşkusuz bir çok şair, öykücü, romancı yazarın kalemiyle yazılan diğer kentleri de almak ve okumak isterim. Sevdiğim şairlerden Çiğdem Sezer’in Trabzon’unu, Gültekin Emre’nin Ankara’sını, Arife Kalender’in Malatya’sını da… Elbette İbrahim Dizman’ın Ordu’sunu, İrfan Yalçın’ın Zonguldak’ını, Adil İzci’nin Niğde’sini, Hüseyin Avni Cinozoğlu’nun Safranbolu’sunu, Şükran Kozaklı’nın Denizli’sini de merak ederim. 

Gezi, kent rehberi kitaplarının yararına inanırım. Coğrafyası, tarihi kültürü, gelenekleri, sanatsal ve yazınsal ürünleriyle kentleri tanıtan kitaplar her zaman ilgimi çeker. Şiirleri, öyküleri, romanları, yazılarıyla bildiğimiz, sevdiğimiz değerlerimizin bu bağlamda sundukları yapıtları da farklı duygu çağrışımlarıyla okurum, yararlanırım. 

Hasan Akarsu sanat yazın dostlarına, dergi okurlarına yabancı gelmeyen bir ad. Uzun yıllar öğretmenlik yaptıktan sonra 1999’da emekli olmuş. İlk şiiri 1976’da çıkmış. Şiir ve tanıtım yazıları Türk Dili, Kıyı, Yeditepe, Damar, Afrodisyas Sanat, Sincan İstasyonu, Varlık, Şehir, Cumhuriyet Kitap…gibi çok sayıda dergide yayımlandı ve yayımlanıyor. 

“İnsanın yaşadığı yerden soyutlanamayacağı bir gerçek” diye başlıyor Tekirdağ kitabındaki yazılarına. Sonra şunları ekliyor: “Tekirdağ’ın son on beş-yirmi yılını yaşadıklarımla, gördüklerimle, duyduklarımla tanıtıyorum. Yeniden geziyorum yaşadığım yerleri. Şiirlerimin çıkış noktalarına iniyorum’’ Bu kitap Tekirdağ’ı, ilçelerini, tanıttığı kadar, Hasan Akarsu’yu da doğduğu, çocukluğunun geçtiği, tüm haşarılıklarını, oyunlarını, oyuncaklarını paylaştığı, okullarını okuduğu, arkadaşlıklar edindiği yaşantısını da bizimle paylaşıyor. Akarsu da yaşadığı kentiyle bir bakıma yüzleşiyor, “tarihiyle, tarihsel yapılarıyla, Kurtuluş Savaşı’yla, doğup büyüdüğümüz toprakların havasıyla” suyuyla buluşuyor. 

Akarsu’nun Tekirdağ’la kurduğu içten, sıcak, canlı ilişkiyi akıcı bir biçemle okuma olanağı buluyoruz. Bu da şairliğinin, yazarlığın yansımaları olarak duyumsatıyor kendini bize. “Tekir Dağları, söylenceler, zamanlar” yazısında kentin adının geldiği dağları, akarsuları, çok eski çağlarda Tekirdağ’ın tamamen denizlerle kaplı olduğunu, Bizans dönemini, Osmanlı zamanlarını, Kurtuluş Savaşı yıllarını, o süreçte adıyla öne çıkan önemli kişileri, kent içinde ayakta kalan tarihsel yapıları, Atatürk’ün Tekirdağ’a gelişinde yaşanan coşkuyu ayrıntılı biçimde anlatıyor Akarsu. 

Tekirdağ adı bir ünlü şairimiz Namık Kemal’i de çağrıştırıyor hemen. “Ölümünden önce Sakız’dan yazdığı bir mektupta, ’Şu musibet rutubetli havalar biter bitmez yazı yazmaya başlayacağım. Kitap kitaptır, dört yüz sene sonra da olsa yine basılır’ diye yazıyor. Tarihle uğraşmayı seviyor, yalnız edebiyat alanında değil, her alanda yenilikçiliği, değişimi savunuyor.” A.Hamdi Tanpınar’ın Namık Kemal’le ilgili olarak söylediklerini de taşımış sayfalarına Akarsu: ”Şiir olarak Türkçeye büyük bir şey ilave edemediyse bile, nesillere onunla, hürriyet aşkını aşıladı.” 

Saray’ın Küçükyoncalı köyü, Hasan Akarsu’nun 1952’de doğduğu yer. “Nereden geliyor gül şafağı yaşantımız?” diye başladığı Saray’lı yaşantısını Bulgaristan’ın Selv-i Kuşyuvası’ndan Ali dedenin dördüncü kuşak torunluğuyla başlatıyor. Bir masal sıcaklığıyla uzun uzun anlatıyor çocukluğunu, okulluk dönemini geriye dönüşlerle. Sonra Edirne İlköğretmen Okulu yılları, ilkokul öğretmenliği, İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü yılları, yaşam savaşımı, evlilik, çocuklar… 

Yolumuz Çerkezköy’e düşünce, buranın 1877-1878 Osmanlı Rus savaşından sonra kurulduğunu, önce Çerkezlerin yerleştirildiğini ve bu adın verildiğini; ancak daha sonra Çerkezler’in buradan ayrıldığını, Bulgaristan’dan gelen göçmenlerin yerleştirildiğini öğreniyoruz Akarsu’dan. Kitabın sonraki sayfalarında kentsel dokusu, sosyal yapısı, gelenekleri, sanatsal özellikleriyle diğer ilçeleri de kendi yaşantısından yansımalarla dolaştırıyor okuru Akarsu. Kendimizi bildiğimizden beri duyduğumuz, yeri geldiğinde kullandığımız ”Yanlış hesap Bağdat’tan döner...’’ atasözünün Malkara’lı Şair Nevi’den kaynaklandığını da Malkara ilçesini tanırken öğreniyoruz. 

Tekirdağlı olanlar da, yurdumuzun kentlerini edebiyatçı kalemiyle merak edenler de bu kitabı alıp okumalı derim 

(*) Hasan Akarsu, Tekirdağ Sonsuz Gurbet, Heyamola Yayınları, Haziran 2010, 207 sayfa 

 
Toplam blog
: 178
: 1483
Kayıt tarihi
: 01.06.08
 
 

1946 yılında Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinde doğdum. İlkokulu aynı ilçede, ortaokulu Ceyhan’da, li..