“Terör” aldatmacası

Türkiye’nin güney sınırları dışında, 300 kişiden oluşturulmuş ve ağır silahlarla donatılmış alay ölçeğindeki bir silahlı kuvvet (!)...

Bu nasıl terörist?

Bu kuvvetler, Vatan topraklarından bir bölümünü koparıp almak için Türkiye Cumhuriyeti askeri hedeflerini yok etmeye veya etkisiz hale getirmeye yönelik Gayri Nizami Harb faaliyetlerinde bulunuyor; kayıtsızlıklarımızı, beceriksizliklerimizi... rutinleştiriyor.

Bu nasıl terörist faaliyet?

On yıllardan beridir “Terör” aldatmacasının etrafında dolaşıp duruyoruz:

On binlerce cana, 100 milyarlarca Dolara, psikolojisi bozuk bir nesile mal olduğu yetmezmiş gibi, sevgimizi, saygımızı, hoşgörümüzü; demokrasiye, hukuka, sistemlere ve onların kurum ve müesseselerine olan inançlarımızı törpüledi... nerdeyse, özgüvenimizi ve saygımızı yitirdik. Halâ;

“<ı>Demokrasi ve hukuk kuralları içinde, terörist faaliyetlerle mücadele etme kararlılığımız...”

Gibisinden laflar ediyoruz.

Basiretimiz bağlanmış...

Bugün, kabullenmesekte, hassasiyetlerimize (!) ters düşse de, çok ağırımıza gitse de...

Irak’ın kuzeyinde bir Besleme Devletcik kurulmuştur.

Bu Besleme Devletcik, inkâr etse bile... besleyenlerinin beslediği ve donattığı silahlı güçlerini Türkiye Cumhuriyeti topraklarına sokup askeri kuvvetlerimizi hedef ve muhatap almaktadır.

Bu nasıl terörist?
Bu nasıl terör?

Bu nasıl komşuluk?
Bu nasıl dostluk?

Bu nasıl demokrasi?
Bu nasıl özgürlük?

Kendimizi kandırmayalım!

İster nizami, ister gayri nizami olsun... bu bir savaş halidir.

Bir savaşta ise...

Düşman, düşman destekçileri ve düşman yandaşları demokrasinin zaafları içinde asla değil, savaş kuralları içerisinde değerlendirilir. Günü geldiğinde de öyle değerlendirilecektir. Bundan emin olabilirsiniz...

İnanmayanlar tarih okusun.

Okusun ve görsünler ki; bu Milleti sırtından hançerleyenler iflah olmamıştır; ama elimizden, ama küffar elinden...

Ya Sabır
Mehmedim! Elbet gelecektir bir gün;
Firâsetin galebe çaldığı gün.
İşte o zaman... nereye kaçacak,
Seni sırtından hançerleyen alçak.

Bekir Ali