Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Eylül '09

 
Kategori
Kültür Turizmi
 

"Teslim olmayalım Halil'im, aman kurşun saçalım"

"Teslim olmayalım Halil'im, aman kurşun saçalım"
 

Çökertme Türküsü kahramanlarının, olayın geçtiği Bitez'de şimdi heykelleri var.


“ Çökertme” türküsünü bilirsiniz, değil mi? Muğla yöresindeki bir acıklı hikâyenin nağmeleridir çalınan, söylenen. Bodrum’da, nereye gitsem, bu türkü ile karşılaştım. Bitez Belediyesinin Internet’i de, bu türkü ile açılıyor.

Bir zamanlar, Muğla Turizm Müdürü Erdoğan İstanköylü idi. Bir gün onu, at arabasında gördüm, Gökova yollarında. Resimledim. “İşte, dedim, turizmin halleri bu!” Öyle ya! Bir turizm müdürünün, at arabasında ne işi vardı? Ört ki, ölem! Devlet niye araba vermemişti?

Valilik, o acıklı (!) haber üzerine işe el koyuyor. Müdüre bir araba tahsis ediliyor. “O gazeteciyi de çağır, görsün. Bir de bu araba ile görüntülesin seni” diyor ve ekliyor “ birlikte gideceğiniz yere gidin” Müdür, beni valiyle tanıştırdı. Resmi arabaya kurulduk. Bodruma yolcu olduk. Turistik yerlere teftişe gidiyoruz. Müdür eski arkadaşımdı zaten. Kendisine araba aldırmak için, danışıklı döğüş olarak, o resimleri çekmiştim.

Bitez’de, Donkişot’un savaştığı yel değirmeni gibi kanatları olan bir bina vardı. Yuvarlak gövdesi, yatak odaları dönerli idi. Alt katı kafe ve restorandı. Geceleyin, rüzgârdan döndü ha, döndü kanatlar. Gark, gurk seslerle, uyuyamadım bir türlü. Kendimi bayramlık çocuklar gibi dönme dolaplarda gördüm rüyalarımda. Neyse ki pabucu bulup, dönen çarka soktum. Fren yapsın diye. Durmadı kanatlar. Süpürge sopası buldum demirden. O durdurmuştu.

“Adı Bitez Yalısı” imiş. Sahibi anlatmıştı. Türküdeki Halil, burada Gülsümü ile oturmuş. Buradan kurşun saçmışlar İbrahim Çavuş ile. Aklımda bu kadar kalmıştı. Bunları yazmadım o zamanlar. Niye ki? Bilmiyorum. MB’a nasipmiş.

Bodrumdayız ya. Doğru oraya gittim. Aklımda, yel değirmenli o Bitez Yalısı var. Hani türküde geçen yalı. Fellik fellik aradım. Yok, yok, yok! Aynı yolu tam beş defa teptim. Bir ileri, bir geri. Sonunda, o binanın yıkıldığı yere modern bir Otel yapmışlar. Bitez Yalısı değil, Bitez Şah Otel olmuş. Tam da adamına sormuşuz. İşe el koydum hemen. Remzi Güngör, Bitez’in eski Belediye Başkanı aynı zamanda. Yel değirmenli otel, babasınınmış. Şimdi de, oğlu ile oturduk, konuşuyoruz. Tesadüfe bakın. Halil ve sevgilisi Gülsüm’ün heykellerini yaptırmış. Çökertme hikâyesini tescil ettirmiş, resmiyete sokmuş. Bana, otelin eski halinin resimlerini verdi.

Zaten o yörede yel değirmenli minyatür yapılar var. Bir de süs eşyası olarak satılıyor. Gittim en eskileri buldum. Sordum soruşturdum. Herkesleri dinledim. Resimledim.

Bodrumun 1930’lu yıllarının ilk rehberi Rüştü Gür, bu türküyü Sarısözen’e vermiş. TRT nin arşivlerine girmiş.

Şarkıda geçen ‘Burası asfalt değil Halilim, Bitez Yalısı’ cümlesindeki asfalt’ın aslı “Aspat’ olacakmış. Meğerse bir koy’muş. Az öteden görünüyordu. Gittik, orayı da resimledik. Sonra düşündük. Olayın geçtiği tarih, 1898 yılları. Türkiye’de o zamanlar asfaltın ne işi var? Hak getire! Bütün sanatçılar, şarkıyı, halen yanlış söylüyorlar.

Cengâverlik, efelik, derebeylik, Köroğluluk, vurdulu kırdılı senaryolu filmleri pek severiz milletçek. Bu Çökertme Türküsünde şiddet var. Ayrılık, gözyaşı ve kan var. Üç türlü senaryo dinledim. Hikâyesi uzun ve çetrefilli. Hangi birini anlatayım. Dinlerken onları, kafam döndü!

Olayın kahramanları: Çingen Halil, İbram Çavuş, Çerkez Kaymakamı, Çakır Gülsüm ve jandarmalar. Yer: Bitez Yalısı. En mantıklı anlatım da şöyle (E.Öğretmen Hatice Yücel’den)

Halil, kaçakçılık ve yol kesmeden dolayı aranmaktadır. Dev cüsseli babayiğit bir adamdır kendisi. Yakalanmamak için, sevgilisi Gülsümle dağlarda, kovuklarda yaşamaktadır. Sevgilisi Gülsüm’le Bitez Limanındaki Bitez Yalısında uyurken, jandarmalar kendisini kıstırır. Halil vurulur. Kan kaybından ölür. Sevgilisinin ‘Teslim olmayalım Halilim feryat ve figanları yeri göğü inletir. Türkü olur bu sonradan:

“ Çökertmeden çıktım da Halilim / Aman başım selâmet / Bitez de Yalısına varmadan Halilim / Aman koptu kıyamet / Arkadaşım İbram Çavuş, Allahıma emanet / Burası da Aspat değil Halilim / Aman Bitez Yalısı / Ciğerime ateş saldı, telli kurşun yarası / Kolcular gelirse Halilim / Nerelere kaçalım / Teslim olmayalım Halilim / Aman kurşun saçalım…

RESİMLER: 1- Bitez Limanı 2- Yel fırıldağı 3- Aspat Koyu 4- İşte, Bitez Yalısının yeni hali 5- Remzi Gür, eski Bitez B. Bşk. 6- Bir başka yel fırıldağı 7- Her yerde yel fırıldağı minyatürleri 8- Ressamlar da aynı yel değirmenlerini çiziyorlar tablolarına (Turgutreiste) 9- Halil ve sevgilisinin Bitez’deki heykeli (Eski Başkanın eseri) 10-Şarkıda kalan Bitez Yalısı 11- Şarkıdaki o yalı 12- Bodrumun 1930’lardan kalma ilk Turizm Rehberi R. Gür 13- Halilin sığındığı Bitez yalısının orijinal resmi 14- Aşıkların heykeli

ÖZÜR Notu: Bazı “Densiz’liklerin” yaşanmaması için, yorum sayfam kapalı. Sevgili İdaremiz, ta ki, yorum-cevap trafiğini düzeltinceye kadar…

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..