“The Help – Duyguların Rengi” filminde değişimi yaratanların dünyasına konuk oluyoruz !

Işık vardır…

Rengi anlamlı kılan.

Renkler huzura gelir onunla.

...

Buradayım der, Kırmızı,

Ben, şanslıyım diye bağırır, Sarı.

Beyaz, ayrıcalıklıyım diye övünür,

Ben sadece bir hiçim der…

Siyah !

…

Bir hayalim var !

Bir gün çocuklarım, derilerinin renginden dolayı değil ama kişilikleri nedeni ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacaklar. (Martin Luther King)

***

Öykü, Amerika’nın Missisipi eyaletinde “siyah derili ” olmanın halen utanç verici olduğu 1960’ların başında geçmektedir.

Varlıklı beyazlar, siyahların pişirdiği yemekleri yeseler de onları mümkün olduğunca kendi özel yaşamlarından dışlamaktadırlar.

Tuvaletler, bankalar, hastaneler hiçbiri beyaz ve siyahın karışmasına müsaade etmeyecek şekilde tasarlanmıştır. Bir beyazın evindeki dadıya özel muamele gösterilmesine beyazlar asla tolerans göstermemektedir.

Aibileen Clark (Viola Davis) ve Minny Jackson (Octavia Spencer) hayatlarını varlıklı beyazların  evlerinde temizlik ve dadılık yaparak kazanmaktadır.

Okuduğu üniversiteden mezun olarak evine dönen  Eugenia "Skeeter" Phelan (Emma Stone) bu düzenin hiç adil olmadığını farkeder ve bakıcıların yaşadıklarını hikayeye dönüştürmek ve toplumun dikkatini çekmek için kendisine gönüllü dadılar arar.

Martin Luther King’in yükselişine paralel olarak Ku Klux Klan örgütü yeniden dirilmiş ve siyahları hakları için girdikleri mücadeleden vazgeçirmek adına kanlı eylemler başlatmıştır…

***

Film, 1960 yıllarını son derece başarılı bir şekilde anlatıyor. Oyuncuların tamamı rollerine son derece uygun performans sergilemekte.

Özellikle  Minny’i oynayan Octavia Spencerile Aibileen’i oynayan Viola Davis’in oyunculukları izlenmeye değer.

Aibileen’i oynayan Viola Davis, en iyi kadın oyuncu Oscar’ında favori olarak görüyorum.

Gene  Minny’i oynayan Octavia Spenceren iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü almaya Aibileen’den daha yakın duruyor. Film uluslararası festivallerde tam 29 ödül kazanmış. Ve 4 dalda da Oscar yarışında ben de varım demekte…

Steven Spielberg’in 1985 yılında vizyona giren The Color Purple ( Mor Renk ) filminin ardından, The Help (Duyguların Rengi) filminin  zenci/beyaz ayrımını en güzel işleyen film olarak da görüyorum.

***

Şans vardır.

Şansın elinde doğanlar vardır.

Bir de, ölene kadar şansı kovalayanlar…

***

Günümüzde, “Beyaz ve Siyah” bir renk olarak kabul edilse de, ayrımcılık her alanda ve değişik mesajlar ile devam etmiyor mu?

***

The Help, zevkle izleyeceğiniz bir film ve vizyonda. Kaçırmamanızı öneriyorum.

Not: Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir : “The Help – Duyguların Rengi” filmi ile 1960 yılı Amerika’sında yaşananlara şahit oluyoruz! " başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Erhan UYSAL’a aittir ve makale, yazarı tarafından Milliyet Blog’da yayınlanmıştır. Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.