"Truman Doktrini" mi dediniz?

Yıl 1947... İnönü CHP'si tek başına iktidar... Amerika ile "YARDIM ANLAŞMASI" imzalanıyor... Anlaşmaya göre Amerika  "Türkiye'nin bağımsızlığını korumak adına ihtiyacı olan güvenlik malzemesini temin ve ekonomik istikrarını korumak maksadıyla Türkiye'nin kendisinden istediği yardımı esirgemeyecektir. "

Bu anlaşmanın başlangıç maddesi... Yani Türkiye, hem savunması hem ekonomisi için Amerikadan yardım istiyor, Amerika bu yardımı esirgemeyeceğini söylüyor... "Truman Doktrini" denilen bu...

İnönü ne diyor :

"Büyük Amerika Cumhuriyeti'nin memleketimiz ve milletimiz hakkında beslemekte olduğu yakın dostluk duygularının yeni bir örneğini teşkil eden bu sevinçli olayı, her Türk candan alkışlamalıdır."

Düşün ey okur, 1919'un "Amasya Tamimi, "Sıvas Kongresi" nde "Manda ve himaye kabul edilemez" hükmünden 1947'de, ABD'ye  "savunma ve ekonomide bizi koru" talebine geliyoruz...

Yardım da ne...?

"Truman Doktrini" de 2. maddede var :

"Türkiye Hükümeti, yaptığımız yardımı, tahsis edilmiş bulunduğu gayeler adına kullanacaktır. "

Bu gayeler ne ?

Yapılan yardım ancak bir "komünizm tehlikesine" karşı kullanılabilinir... Bunun dışında kullanılması ABD iznine bağlıdır..  Bunu da anlaşmanın 4. maddesinde dile getirmişler :

"Türkiye Hükümeti, Birleşik Devletler Hükümeti'nin onayı olmadan hiçbir madde ve bilginin mülkiyet ve zilliyetini devredemeyeceği gibi, aynı onay olmadan Türk Hükümetinin söylenilen gayeden başka bir gayede bu yardımı kullanmasına Birleşik Devletler Hükümeti müsaade etmeyecektir."

....................

Yıl 1964... Aylardan haziran... Birden "KIBRIS BUNALIMI" patlak veriyor... İNÖNÜ başbakanlığında koalisyon iktidarı var Türkiye' de..

İNÖNÜ, 1947 anlaşmasına göre Kıbrıs üzerinde Amerikan yardımıyla aldığı uçakları şöyle bir uçuruyor....

Paaat, meşhur ABD Başkanı JOHNSON MEKTUBU ... Mektup şöyle :

".... Türkiye ile aramızda mevcut askeri yardımın veriliş maksatlarından başka maksatlarda kullanılması için hükümetinizin Birleşik Devletler'in onayını alması gerekmektedir. Hükümetiniz bu şartı anlamış olduğunu muhtelif vesilerle Birleşik Devletler'e bildirmiştir. Mevcut şartlar altında Birleşik Amerika'nın, Türkiye'nin Kıbrıs'a yapacağı bir müdahalede Amerika tarafından sağlanmış askeri malzemenin kullanılmasına izin vermeyeceğini bütün samiyetimle bildiririm."

..................

Peki bu mektup bile bizi akıllandırdı mı ?

Ne gezer ?

1974'te Kıbrıs'a çıkartma yapacağız, ABD askeri ambargo koyacak, Araplar petrol vermeyecek gene akıllanmayacağız...

1984 sonrası PKK "Eruh" baskını ile adını duyuracak, ABD gene : "Benim sana verdiğim silahlarla PKK'yi vuramazsın" diyecektir...

1984 sonrası akıllandık mı?

Hepten ne gezer ?

Ülke savunmamız artık  ABD elinde... Pek de mutluyuz... Hele 2002'den sonra daha da mutluyuz... İsrail'i bir İran saldırısından korusun diye "koruma kalkanları" bile diktik ülkemize...

Başbakanımız İsrail'e çatıyor ama...

Canım o iç politika...

"Ulusal savunmasını" emperyalizm eline vermiş bir ülkenin, "bir milyon" la sayılan ordusu olsa ne olacak?

Sabah akşam gazetecilerin gittiği KANDİL'e ancak ABD izin verdiği sürece girebiliyor, dağı taşı bombalayıp geliyor, 30 yıldır bir PKK ile baş edemiyorsan....

Ne dersin sayın okur, genelkurmay bu yazı adına benim için de bir "muhtıra" yayınlar  mı?

UFUK KESİCİ / Antalya

22 Mayıs 2012