“Tüketici Postamıza Gelenler”, Tüketici Şikayetlerinde Çözümler ve Tüketici Bilinçlendirilmesi

TÜKETİCİ KÖŞESİ OKURLARINA

Değerli Okurlarım;

Birçoğumuzun bildiği bir Nasreddin Hoca fıkrasını bir kez de bensizlerle paylaşmak istedim.

BİNDİĞİN DALI KESMEK…!

Adamın birisi Nasreddin Hocanın bahçesinin yanından geçerken birde ne görsün..?

Nasreddin Hoca ağaçta, üzerinde bulunduğu ağaçta oturduğu dalı kesiyor…

Zanneder ki; Hoca farkında değil..

“Hoca, hoca; bindiğin dalı kesiyorsun, az sonra dal kırılıp sende aşağı düşeceksin…!” diye yüksek sesle seslenir.

Hoca, uyaran komşusuna dönerek,

“Demek ki sen benim düşeceğimi biliyorsun, öleceğimi de biliyorsundur, söyle bakalım ben ne zaman öleceğim..?” derken yere düşer.

Bir fıkradan başlayıp başka bir fıkranın sonu ile ilişkilendirdiğimiz mizahi bu durumu sizlerle paylaşırken, tabiî ki varmak istediğimiz de bir hedef bulunmaktadır.

LOLİPOP HABER ve BLOGDA SANSÜR…!

Sürekli o sitede yazanların ortak sorunlarından birisiydi bu durum.

Sansür dilimizdeki anlamıyla, yetkili olanın veya olanların yetkili oldukları alanlarda diğer kişinin fikir, görüş yada eylemlerine engel koymasıdır.

Sansür koyan ya iş veya mesleğin sahibi, yada birinci veya kırkıncı derecede yetkili kişileri olabilirler.

Sansür yasalarla konulabileceği gibi, kişilerin inisiyatifleri ile de konulabilir.

Örneğin, “TÜRKİYE” aleyhinde bir fikir ve görüşü basın yolu ile kamuoyuna aktarmaya çalışırsanız, karşınızda, TC. Savcılarını bulacaksınızdır.

Size göre hukuksuzluğu olduğunu hissetmediğiniz bir düşüncenizi kamuoyu ile paylaştınız, paylaştığınız bu düşünceniz bir medya organında yayınlandı, sorumluluk kime aittir..?

Yazı İşlerinden Sorumlu Müdür(ler)e.

Yazının ve eylemin sahibine.

Bu nedenle sık sık büyük basın ve yayın organlarında fikir sahibi kişiler ile muhatapları arasındaki sorunlara sebep olan fikir ve eylemlerin son adresleri de Adliyelerdir.

GELELİM, DURUMU DEĞERLENDİRMEYE…

Tüketici Postası; sizlerden Tüketiciyi Koruma Derneği’ne gelen ve Dernek Hukuk ve Şikayet Komisyonlarınca değerlendirilen tüketici sorunlarından, kamuoyunun genel ilgisini çekebileceklerin, tarafımdan alınıp sizlere iletildiği bir köşe olarak yayınını sürdürmektedir.

Böyle bir köşenin, gönüllü bizler tarafından ülkemiz kamuoyuna sunulmasında kişisel ve tüzel kişilik kapsamında bir çıkar ilişkilerinin de olamayacağı malumunuzdur.

Geçtiğimiz günlerde, bir öğretmenin iki adet kredi kartı banka hesabından, bilgisi dışında, bir GSM iletişimi firması tarafından altı kez, bir e-alışveriş sitesinden bir kez ve yine diğer banka kredi kartı hesabından da, aynı GSM iletişimi firması tarafından iki kez her birisi yüz lira civarında olmak üzere, toplam ikibin lirayı aşan para çekildiğine dair, ilgili şikayeti posta kutumuzdan alarak, LOLİPOP BLOG'daki köşemizde yayına getirdik.

Tüketici şikayeti sitede yayınlanır yayınlanmaz (aradan sanırım bir gün geçti) ilgili Bankalardan yanıtlar geldi bile.

Tüketicinin doğru şikayeti, doğru hedefine, doğru amaçlarında ulaşırsa, doğru çözümlerde kesinlikle ortaya çıkacaktır.

Bankaların, durumu tüm hatlarıyla tetkik etmekte oldukları ve sonuç hakkında bilgi alacağımıza dair mesajın da gelmesiyle, anladık ki, Ülkemizde “Tüketici Hakları” bağlamında iyi bir yol alabilmişiz.

HOCA NASREDDİN’DEN BAŞKA BİR FIKRA…

Hoca, köyünden şehirdeki pazarda satmak üzere üç beş eşya ve oğlu ile birlikte bir sabah vakti yola çıkar.

Oğlu ve eşyalar eşeğin üzerindedir.

Yol boyunda, karşıdan gelen bir köylü durumu görür ve hocaya dönerek der ki;

“Hocam, ayıp değil mi, sen yürüyorsun, kocaman oğlan eşeğin üzerindedir, bu ne haldir..?”

Hoca bunun üzerine, oğlunu eşekten indirir ve kendisi biner, oğlan yaya, devam ederler…

Karşıdan gelen başka bir köylü bu durumu görür ve hocaya şöyle der;

“Hoca, ayıp ayıp, koskoca adamsın, şu küçücük çocuğu yürütüp sen eşeğin üzerine kurulmuşsun..!”

Hoca bu duruma da şaşırır ve oğlunu da eşeğin terkisine alarak yola devam eder…

Biraz gittikten sonra, karşıdan gelen başka bir kişi bakar ki, bir eşeğin üzerinde bir sürü yük, Hoca Nasreddin ve birde oğlan çocuk.

Hocaya dönerek;

“Hoca senin yaptığın bu iş vicdana sığar mı, sen, oğlan ve bir sürü yük zavallı eşeğin üzerindesiniz, Allah’tan korkmaz mısınız..?”

Hoca şaşkındır.

Eşeğin üzerinden inerler. Yükleri oğlanın sırtına yükler. Eşeğini de kendi sırtına alır ve yoluna devam eder…

SEMRA ABLA KAHKAHA SAKIZI MI ÇİĞNİYOR..?

DEDİĞİNİZİ DUYAR GİBİYİM…

Küstüm,

Küstüm şarkısı gibi.

Tam “Lolipop Haber ve Blog” daki köşeme küsmüştüm. Artık burada yazmayacağım diye karar almıştım ki,

Bu kararlarımdan bir bölümünü site sayfasını ziyaretle gerçekleştirmek istedim.

Site açılmıyor…

“Error”

Site erişimi yok edilmiş.

ALMA MAZLUMUN AHINI ÇIKAR AHESTE AHESTE

Ben hep söylerim.

Hahhhhhhh,

Hahhhhh,

Ha……..

Herkes sakız çiğner ama, “Safiye Kız” tadını getirir.

Her şey tadında ve kararında olmalı.

Eften püften nedenlerle bir firma veyahut kurum zan altında bırakılmamalı.

Lütfen artık o, Lolipop Blogdaki sayfama kimse tüketici şikayetleri göndermesin..!

Milliyet Blog Sitesindeki "Tüketici Köşesi" ni/mi esas alınız.

Kızım sana söylüyorum ama, gelin anlasın diye diye gelin olacak halimiz yok ya.

Hadi oradan Lolipopcular...

Sizin sitede yaz-ma-ya-ca-ğım.....

Zaten sizi, “Error” çarpmış….

“Horhor” u çağrıştırıyor değil mi..?

Zaten sizde bir çay ikram eden bile yoktu.

Allah var, “Tüketici Gazetesi” ndeki köşeme, her gün neskafem, krakerlerim, bir kutu ıslak mendilim, aksatılmadan gönderilir.

Üstüne üstlük,

“Tüketici Gazetesi” nde ayrıca, her bayram çikolatamızı, kolonyamızı, çiçeklerimizi de gönderiyor arkadaşlarımız sağ olsunlar.

BUNDAN SONRA CİDDİ MEMLEKET MESELELERİ VE GÜNDEMİ İLGİLENDİREN YAZILAR DA YAZACAĞIM.

Genel Başkanımız öyle buyurdular.

Taşı gediğine iyi oturtuyormuşum.

Hahhhh. hahhhh.haaa.

Gelecek iki yazımın konusunu da buradan şimdi sizlere anons ediyorum.

Birincisi:

“Dişi Sineğe Tecavüze Kalkan Öküz, Erkek Sinek Tarafından Sokularak Nasıl Öldürüldü”

İkincisi:

“Üç Köfte Beş Kuruşa Satılan Yerleri Bilenler, Bilmeyenlere Söylesin, Kimse İftarda Aç Kalmasın..!”

Bizim “Milliyet Blog” Yöneticilerini site yönetimindeki kardeşlerimizi başarılı ve özverili çalışmaları nedenleriyle yakında "YILIN TÜKETİCİ DOSTLARI" Ödüllerine "ADAY" göstereceğim.

Bildiğiniz üzere su rotasında akar gider.

Önüne bent yaparsanız birikir.

Günün sözü: "Su akar deli bakar"

Bir kahkaha atayım, bunun üzerine...

Hahhhhhhhhh. hahhh. haaaaaaaaa.

Vallahi nerede göl deniz, akarsu görsem bakmayı severim.

Saygılarımızla.

TÜKETİCİ KÖŞESİNDE

“SEMRA ABLANIZ”

E-BİLGİ İÇİN: bizebilgi@hotmail.com