Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Aralık '14

 
Kategori
Etkinlikler / Festivaller
 

‘Türkiye-AB ilişkilerinde Almanya’ konulu panel...

‘Türkiye-AB ilişkilerinde Almanya’ konulu panel...
 

 

 

 

 

 

  "Bilenle bilmeyen hiç bir zaman bir olamaz."

                             Atalar sözü

 

 

 

 

Geçtiğimiz günlerde Maltepe’deki Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde törenle Maltepe Belediyesi  Avrupa Birliği ve Uluslararası  İlişkiler Merkezi’nin açılışı yapıldı.

Yine geçtiğimiz gün adı geçen merkezle kontaklı Belediye Başkanlığı'nın organizesinde Maltepe’de ‘Türkiye-AB ilişkilerinde Almanya’ konulu bir panel düzenlendi. 

Telefonuma gelen çağrıyı esas alarak paneli izlemek için belirtilen salonda oldum. Maltepe Belediyesi’nin Küçükyalı Kültür Merkezi’nde Türk-Alman gazetecilerin ve siyasetçilerin katılımıyla iki ayrı oturumlu panelin açılışında konuşan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç; "Yüzümüz AB’ye dönüktür. Siyaset gelip geçici, önemli olan hedeflerdir.” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmacılar ya da panelistler, Almanya’dan çağrılıydılar. (Ne ki salonda beklenen yüzleri ve kalabalığı göremedim! Oysa "Bilim, Çin'de de olsa gidip öğreniniz!" sözü, yaşamımızın her alanında geçerli olmalıdır. Her ne kadar ben her şeyi bilirim, düşüncesiyle bireyler özgüvenci ve sahiplenici olsalar da " Bilenle bilmeyen hiç bir zaman bir olamaz." Üstelik panel süresince girip çıkmalar da sürdü.)

Etkinliği bilgilendiren kılavuzun sayfalarını çevirdiğimizde; fotoğraflarıyla Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın önsözü, konuşmacıların özgeçmişleri ve panel programını içeren bir tanıtım belgesi hazırlandığı anlaşıldı. Bu belge, panel süresince el altında kılavuz oldu. .

                *

                    Birinci oturum:

Medya gözüyle Türkiye-AB ilişkilerinde Almanya’nın rolü...

Yönetici; Avukat ve Federal Alman Parlamentosu Yeşiller Partisi Eski Milletvekili Memet Kılıç

 

Kılıç, başarıyla moderatörlük görevini yürüttü. “AB, çöl ortasında vahadır. Siyah-beyaz bakmamak gerekir, vurgusunu yaptı.

Söz verdiği tarihçi ve Gazeteci Yazar Nikaolaus Brauns; Almanya’da Türk ve İslam düşmanlığı olduğunu, Türkiye’de demokrasiyi artırmak için Almanların baskıyı düşündüklerini, çıkarlarını Türkiye’ye zorla yaptırmaya çalıştıklarını, Türkiye-Rusya ilişkilerinin hazımsızlık yarattığını, Türkiye’de taban hareketi olmamış hep dışarıdan gelen baskı yolu ile gerçeklemenin yapıldığını, gazeteciler ve aydınlar içeri alınırken AB’nin sesini çıkarmadığını. AB’nin Türkiye’nin yararına olmayacağını, Türkiye7yi dipsiz kuyu olarak gördüklerini, Değişik kesimleri bir araya getirerek başarıya ulaşan M. Kemal Atatürk’ün amacının bağımsız Türkiye kurmak, olduğunu dile getirdi. Avrupa’ya gereksinim yoktur. Türkiye, kendisi için gerekeni yapabilir diyerek Avrupa, Almanya ve Türk halkı birlikte olmalıdır, değerlendirmesinde bulundu.

AB’yi eleştiren konuşmasında; özelleştirmenin yanındadır, elitler Türkiye üzerinden çıkarlarını gerçekleştirme çabasındadır, AB, Türkiye’nin borç açığını derinleştirir, operasyonlar yapıldığında AB neredeydi, özlenen çağdaşlaşma AB’siz de gerçekleşebilir, diyerek konuşmasını noktaladı.

Gazeteci Mustafa Akbulut; Almanya Korsanlar Partisi olarak güçlü bir örgüt durumunda olduklarını,  insan hak ve özgürlüklerini savunduklarını, AB’nin ekonomim bir olduğunu, sermayenin globalleşmesini(küreselleşmesini) amaçladığını, askeri konulara da duyarlı olduğunu, insan haklarında bunu göremediklerini, gümrük birliğinin modern sömürü olduğunu, medya kuruluşlarının da sermayenin tekelinde yer aldığını, bunların çok azının bağımsız durumda göründüğünü belirtti.

(Bu ara oturumu yöneten Kılıç ile göz göze geldik. Yaklaşımlı sorusu üzerine kalp kalbe karşıdır, diyerek Akbulut’a sorumu yönelttiysem de alışılmış tümcelerle yanıt alabildim.)

Gazeteci Baha Güngör; Türkiye’nen her türlü yaklaşımına karşı AB, sorun çıkarmaktadır, iktidarda hangi parti olursa olsun durumun değişmeyeceğini, Türkiye’ye Asya ülkesi olarak bakıldığını, oysa Türkiye’nin Nato ülkesi olarak AB değerlerini paylaştığını, Müslüman ülke olmanın AB’ye girmeyi engellediğini aktardı.

     Oturum yöneticisi Memet Kılıç, katılımcılara söz verdi ve yanıtlar alındı. Birinci panel sonlandı.

 

                                                                          *

                                                                       İkinci oturum:

                                                 Medya Sorumluluğu ve basın Özgürlüğü…

                                                     Yönetici;  Sosyolog  Dr. Yaşar Aydın

 

Aydın, adına ve mesleğine yakışın moderatörlük görevini başarıyla yürüttü. Türk-Alman ilişkilerinin iki yüzyıllık geçmişi olduğunu, Almanya’da üç milyona yakın Türk ün var bulunduğunu, iki ülke medyasının önemsendiğini ve Almanya’dan Türkiye’nin ciddi olarak izlendiğini belitti.

Gazeteci Süheyla Kaplan; kendine özgü ses tonu, jest ve mimikleri ve başarılı konuşmasıyla düzenlemeyi yapanlara teşekkür etti. Demokrasinin gelişmesi ile basın özgürlüğünün orantılı olduğunu, Türk basınındaki gerçeklerin zamanla Almanya’da algılandığını, Alman Anayasası’nın 5. maddesine göre basın özgürlüğünün ön plana alındığını, Almanya’da gazeteciler hakkında dava açılamadığını, Türkiye’de gazetecilerin yıllarca içerde kalabildiklerini ve basın özgürlüğünün evrenselliğine yer verdi.

Gazeteci Andreas  Gerhold; Almanya’da yeni meydanını durumunu konu ederek sözlerine başladı. Korsanlar Partisi’ne kayıtlı fotoğrafçı olduğunu, Bilginin önemine ve edinmenin güçlüğüne değinerek internet üzerinden gerçekleştirdiklerini belirtti.

Son konuşmacı Dilbilimci ve Medya Eğitmeni Dr. Sabine Schiffer; Medyanın düşündüklerini büyüterek ya da küçülterek yer verdiğini, Almanya’nın İslam ülkelerine olumlu bakmadığını, oysa önyargıdan uzak olunması gerektiğini ve Türkiye’nin AB’ye girmesi konusunda eleştirilerinin bulunduğunu, Batıdan Doğuya bir korkunun olduğunu ve AB’nin kurtarıcı olarak görüldüğünü belirtti.

Bu oturumda da kimi sorular yanıtını buldu ve oturumlar tamamlandı. 

        

                                                                                        * 

 

 NOT : Fotoğraflar, slayt olarak aşağıda görülebilir.

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..