"Türkiye Milleti"

12 Haziran 2011 Genel seçimleri sonrasında 24. Dönem Milletvekilli seçilen parlamenterler, 01.10.2011 tarihinde TBMM’nin açılışı ile birlikte yeni yasama çalışmalarına başladı.

Yeni yasama yılını bir konuşmayla açan Cumhurbaşkanı Gül’ün açış konuşması içinde, TBMM’sini kuran Mustafa Kemal Atatürk’ten 1 kez söz etmesi Türk Milletinin gözünden kaçmadı.

İstiklal Marşı okunurken, salonda bulunanların tamamına yakını istiklal marşına eşlik ederken, BDP’li Vekillerin eşlik etmemesi, 24. Dönem yasama yılının zor geçeceğinin, işaret fişeği gibiydi.

İstiklal marşımızı okumayan Vekiller zaten Türk Milletinin vekili değil.

Onların da zaten böyle bir iddiası da yok.

O vekiller kandil de yuvalanan, Erbil’ de tüneyen, uğursuz baykuşun temsilcileri.

Bunu bilmeyen var mı?

Ama bizim siyasetçilerimiz görmezlikten ve bilmezlikten gelmeyi siyaset sayıyor.

Haber Türk gazetesi yazarı Yiğit Bulut, İsrail heyeti ile Barzani arasındaki görüşmeyi; 25 Eylülde köşesinde yazdı.

Dileyen, Yiğit Bulut’un yazısını arşivden bulup okuyabilir.

Erbil’ de tüneyen, her fırsatta uğursuz ötüşüyle bizi rahatsız eden, Kuzey Irak’taki Baykuş’un bir tek hedefi varmış. “TEK VE BİRLEŞMİŞ KÜRTİSTAN”

Bu uğursuz baykuşa bizi yönetenler ağabey diye hitap ediyor ve Kuzey Irak’a ayağına giderek onurlandırıyorlar.

İşte Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışında İstiklal marşımızı söylemeyen, yemin ederken, Büyük Türk Milleti yerine, Türkiye Milleti diye yemin metnini değiştirenlerin hedefinde de Barzani’nin koyduğu “TEK VE BİRLEŞMİŞ KÜRTİSTAN” hedefi var.

TBMM’nin açıldığı gün, BİNGÖL’DE, havaalanı inşaatının basılması, işçilerin etkisiz hale getirilerek, örgüt propagandası yapılması, bir aracın ve idare binasının ateşe verilmesi sizce bir tesadüf mü?

Bence asla bir tesadüf değil!

Yeni Anayasa yapma iradesi ile toplanan TBMM Anayasayı değiştirirken olayları mercek altına almalı ve iyi değerlendirmelidir.

Cumhur Başkanı Gül’ün “ Yeni Anayasa hiçbir özel fikrin, partinin, ideolojinin ve doktrinin mührünü taşımamalıdır.

Anayasa’nın taşıması gereken tek mühür, milletimizin mührü olmalıdır” diye çizdiği çerçeve,

Mustafa kemal ATATÜRK’ÜN 7 düvele karşı savaşarak, kanla imtihanı zafere dönüştürmesi ile vücut bulan T.C.devletinin genel ilkelerinden taviz anlamı olarak yorumlanmamalı ve taşımamalıdır.

Türkiye’yi yönetenler, teröriste onun yardım ve yatakçılarına hangi tavizi verirse versin; onlar hedefindeki ““TEK VE BİRLEŞMİŞ KÜRTİSTAN” idealinden asla vazgeçmeyeceklerdir.

Yeni yasama yılı; M. Kemal Atatürk’ün ifadesiyle “YÜCE TÜRK MİLLETİNE” hayırlı olsun!