“Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası”

12-18 Aralık tarihleri arasında Türkiye'de tüm okullarda kutlanan özel haftadır. Resmi ismiyle “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak kutlanmaktadır.

II. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. 1946 yılından itibaren Yerli Malı Haftası olarak kutlanmaktadır. 1983 yılında adı Tutum, yatırım ve Türk malları haftası olarak değiştirilmiştir

Yerli malların üretilmesi ve kullanılmasının temeli yurdun bağımsızlığının korunması için 1923 yılında İzmir İktisat Kongresinde atılmıştı. İstanbul Milli Sanayi Birliğinin yerli mallar sergisinde Mustafa Kemal Atatürk şunları söylemişti: ’’Türk yurdu, Türk iktisadı, Türk eliyle, Türk tarihiyle yükselir. Türkler, TÜRK MALI alınız, TÜRK MALI kulanınız; Türk parası Türk toprağında kalsın. ’’Başbuğ Atatürk o yıllarda TÜRK MALININ önemini vurgulamış. Sanki şimdiki tehlikeyi görmüş gibi…

Günümüzde o gün Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yaptığı konuşmanın tersine yerli üretimi baltalamak ve yok etmek için ne gerekirse yapılmaktadır. Ülkemiz adeta yabancı ürünlerin işgali altına alınmıştır. Düne kadar ürettiğimiz bir çok ürün günümüzde yabancı devletlerden ithal edilerek vitrinlerde yerini almıştır. Buna bağlı olarak üretimin durması ile işçi ihtiyacı kalmayan sektörler işçilerini çıkarmak zorunda kalmışlar ve ülkemizde işsizlik her geçen gün büyüyen bir sorun halini almıştır.

Aynı kalitede Türk malları olmasına rağmen marka özentisi ile halkımızın bilinçsiz bir şekilde ithal ürünlere yönelmesi her yıl milyonlarca liranın yurtdışına çıkmasına sebep olmakla beraber ülke ekonomisinin bu ürünlerle rekabet edemeyerek günden güne daha kötü duruma düşmesine neden olmaktadır. Günümüzde bu ürünlerin ülkemizde bu kadar rahat dolaşmasına imkan tanıyan yasalarımızda bu acı tabloda suçludurlar.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, yurt dışından aldığımız ürünlere ödenen her 7.000 dolar bir işçimizi işsiz bırakmaktadır. Son 4 yılda dışarıdan alınan ürünlere ödenen 60 milyar dolar paranın aslında 9 milyon kişiye iş sağlayabileceğini düşünürsek, kendi ellerimizle kendimizin sonunu nasıl hazırladığımızı daha iyi görmüş oluruz.

İşte bunları düşünerek toplum olarak kendimize çeki düzen vermeliyiz ve marka delisi olmak yerine kendi ülkemizin ürünlerine sahip çıkmalıyız. Bu yerli ürünlere sahip çıkmak aslında vatana ve geleceğimize sahip çıkmaktır.

Burada görev Türk Milletine düşmektedir. Tüm halkımızın bu bilinci kazanması ve ülke ekonomisini baltalayan ithal ürünlere ve marka çılgınlığına dur demesi dileğimle “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” kutlu olsun…

Saygılarımla

Burçak YAZICI