Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '07

 
Kategori
Haber
 

"Üçünü verin K.Irak'a girmeyelim"!!!

"Sınır ötesi harekat"a olanak sağlayan Tezkere TBMM'den büyük çoğunlukla geçti.

Ordumuz, Kuzey Irak içlerinde saldırmaya değil savunmaya hazırlanacak.

Topraklarımıza on yıllardır sızan terörü yuvasında imha edecek.

Verilen ve verilecek şehitlerin saygın anısı ve neredeyse bütün ulusun dileği bu yönde...

Ancak, bugün bazı yayın organlarında yayımlanan bir başlık "terör örgütüne ve onu himaye edenlere adeta bir çağrı niteliğindeydi: mealen: "üç ele başını verin sınır ötesi harekattan vazgeçelim" deniyordu.

Haberin nereden kaynaklandığıyla değil özüne bakılınca, ulusal savunmamız ve devletsel saygınlığımızın hiçe sayıldığı gibi bir izlenim yaratmaktadır.

Umarım bu haberin içeriğini ne Türk ulusu ne de yabancılar ciddiye alır.

Türkiye bu noktadan sonra sınır ötesi harekatı pazarlık konusu yapamaz. Yapmamalıdır.

Eğer bilerek bilmeyerek böyle bir izlenim uyandırılırsa teröre bir çeyrek asırlık daha soluklanma sağlanmış olur.

Böyle bir ortamda PKK biter başkası başlar.

Bu türden haber ve açıklamalar, olası bir harekatı "borsa tahteravallisi" ile endeksleyen, insan-sevmez, meta düşkünlerinin zaaflarına benzer.

Bu konu zaaf gösterilecek bir konu değildir.

Bilindiği gibi askeri harekatlar toplumsal psikolojinin de katkısıyla başarıya ulaşır.

Bu türden açıklama ve öneriler olsa olsa o psikolojiye zarar verebilir.

Böyle bir durumda harekat yapıldığında düşmanın artan cüreti dostun kırılan morali nedeniyle zaman ve kan kaybı artabilir.

Bunun da sorumluluğu kolay kolay üstlenilemez.

Daha geçenlerde on altı şehit cenazesi kaldırdık.

Türkiye'nin de bulunduğu bölgeyi istikrarsızlaştıranlar, ne o şehitlerle ne de kandırılarak dağlara sürülen ve canları yiten gençlerle zerre kadar ilgilidirler.

Irak'ın Kuzeyi, petrol rezervlerinin copu olarak konuşlandırılan diş artığı yapılanmalar eliyle çokuluslu şirketlere daha bir asır tasarruf hakkı sağlayan şekilde tanzim edilmiştir!

Bu oyunda ne Türk vardır, ne Türkmen ne Kürt ne de Arap halkı...

Türkiye'nin olası sınır ötesi harekatı seçimi, keyfii değil bu koas ortamının tetiklediği terörü topraklarından kalıcı olarak kovmaya dayalı zorunlu bir durumdan kaynaklanmaktadır.

Dahası saldırmaya da değil "savunmaya" gidilecektir.

Bu koşullarda "üçünü de birini de verseler, dünyayı da ayağımıza serseler" durmak ve geri atmak tarihe ve halklara karşı yeni cinayetleri baştan kabullenmek anlamına gelebilir.

Bunu da ne ulusumuza ne bölgedeki insanlara yapmaya kimsenin hakkı yoktur.

Ya yürüncektir ya susulacaktı!

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..