“Uçurtma Avcısı” Amir ve Hasan'ın hikayesi

“Uçurtma Avcısı” kitabını okumaya başladığınızda oldukça akıcı dille yazılmış özel bir hikaye içinde buluyorsunuz kendinizi. Hikaye devam ederken bir çok tasvirle karşılaşıyorsunuz ama ayrıntılar sizi hiç sıkmıyor. Kitabın filmini de izlediğim için çok daha rahat söyleyebiliyorum ki, okurken her şey gözümün önünde canlanabilmişti. Hatta filmde bir çok şeyin daha az vurgulanabildiğini de düşünüyorum.

Amir ve Hasan, Kabil’de tüccarlık yapan Amir’in babasının olan büyük bir evde yaşıyorlar. Oldukça güçlü kişiliği olan babasının baskısını her an üzerinde hisseden Amir, Hasan’ın dostluğu ve yardımları sayesinde yaşama tutunabiliyor. Doğumuyla annesinin ölümüne neden olduğunu ve babasının da en çok bu yüzden kendini sevmediğini düşünüyor. İkisinin ortak paylaşımları da uçurtma yarışları, evlerinin yakınındaki bir tepedeki ağaç altındaki hikaye okumaları ve sinema izlemeleri. Bu anlar dahilinde eşit iki arkadaş olabilirken, diğer tüm zamanlarda sürekli özgüven bunalımı yaşayan Amir Hasan’ı efendi-uşak ilişkisi ile sınamaktadır. En büyük çatışmayı da Hasan’ın yaşadığı bir olayda yardım edemediğinde yaşar. Bu çatışma öyle büyük olur ki, Hasan’ı kendisi de zor duruma düşürür ve yolları ayrılır. Bundan sonraki yaşam her ikisi için de zorlu olur. Afganistan işgal edilirken, Amir ve babası ülkelerini terk etmek zorunda kalırlar. Amerika da yeni bir yaşam kurarlar. Hasan kendince bir yaşam sürerken, yıllar sonra Amir geçmişe dayalı çatışmasını çözmek üzere yaşamını tehlikeye atarak ülkesine dönmek zorunda kalır.

Ben kitabı okuduğumda filminin çekildiğini bilmiyordum, filmi izlemek de hoş ama kitabı okuduğum için filmden daha çok etkilendim diyebilirim. Bu günlerde klasik oldu ama gözyaşlarınıza hakim olamıyorsunuz gerçekten.

Amir ve Hasan karakterini oynayan çocuklar çok başarılılar. Hikayeleri çok dokunaklı, özellikle Amir’in Hasan’ın sadakatini test ettiği ve Hasan’ın başına gelen tatsız olayın olduğu sahnelerde Hasan’a kıyamıyor insan.

Filmde sürpriz olarak evde yapılan bir parti sahnesinde çalınan şarkılar dikkatinizi çekiyor. Bu şarkılar bizimde ülkemizde üzerine Türkçe sözler yazılarak hepimizin çok iyi bildiği şarkılar. Şarkılar tanıdık olsa da, dansları farklı Hindistan etkisi gözleniyor.

Beni en çok etkileyen durumlar vardı hikaye de, birisi Amir ve babası arasında geçiyor. Babası en büyük günahın hırsızlık olduğunu anlatıyor oğluna, bunun dışındaki her şey kişinin kendi sorunudur diyor. Diğeri de Amir’in Hasan’a yardım edemeyip, karşıt bir tepkiyle ona kötülük yaparak kendinden uzaklaştırması. Günlük yaşamda bazen sebepsiz yere olumsuz tepkiler gördüğümüz insanlarda mı hep bir hesaplaşma içindeler diye düşünüyor insan.

Beni çok etkileyen bu kitap ve film hakkında daha ayrıntılı bilgi alabilmeniz için adresleri veriyorum, okur veya izlerseniz pişman olmayacağınızı düşünüyorum.

Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle, sevgilerimle

http://www.sinemalar.com/film/2944/Ucurtma-Avcisi/

http://kitap.antoloji.com/ucurtma-avcisi-kitabi/