Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

25 Nisan '16

 
Kategori
Siyaset
 

“Uğrunda ölen varsa vatanmış yoksa tarlaymış”

“Uğrunda ölen varsa vatanmış yoksa tarlaymış”
 

Bu halk biliyor ki bu topraklar ölülerle, mezarlarla, kanla değil; yaşamla, insanla, doğayla, tarlayla, çalışan, üreten gençlerle vatan olur…


İstanbul'da yükselen rezidans projeleri milyon dolarlık fiyatlarıyla adeta dudak uçuklatırken, gözümün önünden gecekondulardan çıkan şehit cenazeleri geçiyor…

Fiyatları on milyon dolarlara kadar çıkan ve Türkiye’nin dört bir yanına yayılan rezidanslar da her türlü hizmet verilirken, gözümün önünden derme çatma köy evlerinden çıkan şehit cenazeleri geçiyor…

Kalitesi ve fiyatlarıyla hayallerimizin bile yetişemeyeceği rezidanslar, rahatlığını arayanlar tarafından tercih edilirken, gözlerimin önünden tabutun içinde bir parçası bile olmayan şehit cenazeleri geçiyor.

Konut reklamlarını izledikçe diyorum ki vatan; Batışehir Rezidansları, Four Wınds, İstwest, Maçka Resıdence, Mall Of Istanbul, Metropol Istanbul, Safi Espadon, Sarphan Finans Park, Onaltı Dokuz İstanbul, Bellevue Resıdence, - DAP Dalgakule, -Zorlu Center ve daha yüzlercesi, binlercesidir…

Bunlara baktıkça gözlerimin önünden, bir dikili ağacı bile olmayan bu topraklar için can veren Mehmetler geçiyor…

Ve kulaklarımda Sayın Cumhurbaşkanı’nın son Antalya konuşmasında “Toprak uğrunda ölen varsa vatan, yoksa tarladır tarla!” diye bağırarak konuşması yankılanıyor…

“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır/ Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır” mısraları Kurtuluş Savaşından yeni çıkmış bir ülke için Mithat Cemal Kuntay tarafından vatanımız için heyecan yaratan dizelerdir.

Ama bu gün hala kandan medet umuyorsak, bunun üzerinde çok düşünmemiz gerekmektedir.

Düşünelim, bu gün vatanımız işgal altında mı, yeni bir kurtuluş savaşı mı veriyoruz, birileri zorla topraklarımıza mı girdi, Allah muhafaza bayraklarını mı diktiler. Elbette ki cevabımız “hayır” olacaktır. Bu çağda gelişmiş ülkelerin hiç birinde ölüm kutsanmamaktadır. Ölüm üzerinden hamasiyet yapılmamaktadır.

Ülkemizde kan ve gözyaşından bıkan halkımız öfkelenip homurdandıkça bizleri yönetenlerde “vatan uğruna ölmek, şehit olmak, vatan toprağının kutsallığı” gibi kavramlara daha sıkı sarılarak insanlarımızı ikna etmeye çalışıyorlar… Bu sadece, savaş ve ölüm istemeyen kitlelerin tepkisini yumuşatma taktiğidir.

Kitleleri susturmak ve sorunsuz yönetmek isteyenler, vatan, millet uğruna şehitlik edebiyatına sarılarak, ”şehitliğin çok güzel olduğunu, herkese nasip olmayacağını, ne mutlu çocuğu şehit olanlara” diyerek şehit yakınlarını ikna etmeye çalıştılar.

Oysaki şehit yakınları ve bu millet iyi biliyordu ki, en iyi vatan üzerinde huzurla yaşanan yerdir. 

Bu halk biliyor ki bu topraklar ölülerle, mezarlarla, kanla değil; yaşamla, insanla, doğayla, tarlayla, çalışan, üreten gençlerle vatan olur…

Ölülerin vatanı hepimizin bildiği gibi mezarlıklardır.

Bu ülkede doğan her gencin yaşamaya hakkı vardır.

Bazıları gemiler, gemicikler, fabrikalar, kasa kasa paralarla, villalarda, rezidanslar da yaşamak için dünyaya gelirler, bırakında bari fakir fukarada bu gökyüzünün altında Allah’ın bahşettiği bu topraklarda yaşama haklarını kullansınlar…

Benimde dudaklarımdan bu dizlere dökülüyor, her ne hikmetse…

“Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

“Vatan rulet masalarınız,

Gemileriniz,gemicikleriniz ise,

Vatan saraylarda yaşamaksa,

Vatan, sayın devlet büyüklerimizin,çocuklarının 30’lu yaşlarda köşeyi dönmeleriyse,

Vatan sizlere yaşamak bizlere ölümün düşmesiyse,

Vatan her gün kanla sulanan ve geniş bir mezarlığa dönüşen bir yer ise,

Toprağına kan akmadığı zaman “tarla” ise,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,”

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

ben vatan hainiyim.” Demiş Nazım Hikmet.

Tamam, vatanın her türlü nimeti sizlerin olsun, ama bırakında bizimde yaşamak hakkımız olsun bu mavi gökyüzünün altında…

Bu toprakların vatan olması için illa da kanımızın akması gerekmemektedir.

Çalışarak, üreterek, doğamıza sahip çıkarak, eğitilmiş insan gücümüzle, yeşil tarlalarımızla vatanımızı yüceltelim…

Yaşayalım hakça, kardeşçe…

Ali Galip AKYILDIRIM

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..