Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ekim '15

 
Kategori
Siyaset
 

"Vatanı Bölmeye Giriş"

Televizyon ekranlarından odalarımıza bombaların yağar; bilgisayar ekranlarından yüzümüze ceset parçalarının fırlar olduğu ülkemizde “vatan”ın bölünmesi tehdidini kulaklarımıza fısıldayanlar yine çoğaldı. Bölünme (ittihad-ı anasırın tesis edilememesi) korkusunun Osmanlı’dan bize miras coğrafyasında gezinmeye niyetim yok. Onu başka bir yazıya bırakalım. Ancak “vatan” üzerine konuşmanın tam zamanıdır: “vatan” neresidir? Nasıl bölünür? Neresinden bölünür? Kaç kişi öldürülünce Vatan’ın bütünlüğü tehlikeye girer? Pekiyi onun bölünmemesi için kaç evlat daha feda edilmelidir?
 
Bir baba olarak, Başbakan’ın sözleriyle “… gerektiğinde bu vatan, bu vatanın birliği … için evlatlarımızı da kendimizi de feda etmeye” hazır olduğumuza göre, oğlumu ölüme göndermeden önce, ona neresinin bölünmemesi için ölmesi gerektiğini, yani “vatan”ın neresi olduğunu öğretmem gerekiyor değil mi? Vatan, “yurt”, “memleket” anlamına geliyor. Arapça’sında insanın “doğduğu” veya “yaşadığı yer”, “konut”, anlamı da taşıyor. Şemsettin Sami’nin Kamus’i Türkî’sinde “vatandaş” için ortak yurtta, memlekette yaşayan için “hemşehri”, “memleketli” deniliyor. Batı dillerine Roma yönetici-seçkin ailelerinin sıfatı olan “patrician”dan türeyen “patriot” ile akraba bir kavram. Redhouse, “partiot” için “vatan gayretinde olan kimse”, “patriotic” için ise “vatanını sever olan” karşılığını benimsemiş; bu haliyle “hamiyyet” kavramıyla oldukça yakın.
 
Türk Dil Kurumu “hamiyet” için “bir insanın yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası” tanımını uygun görmüş. Patriot’da zaten Batı dillerinde ülkeye dair hissedilenlerle, sevgiyle ilişkilendirilmiş. Tıpkı “hamiyyet” ya da artık günümüz Türkçesinde yazıldığı şekliyle “hamiyet” kelimesinin bir anlamının da “fazilet” olması gibi: faziletin “erdem” anlamında olduğunu unutmayalım! Lazım olur! : Vatan’ın neresi olduğunu, “vatanı sevmenin” neyi, neleri sevmeyi gerektirdiğini, vatanı bölmemek için neler yapmak gerektiğini arayanlar bu sözlüklere baksın! Sözlükler vatan, vatandaş dendiğinde, hemşehriden, memleketliden, oraya ilişkin hislerden, erdemden, faziletten bahsediyor. Siyasetçiler ise feda edilmesi gereken evlatlardan, ölümden. Kafamızı çevirdiğimiz her yerden yüzümüze ceset parçaları çarparken, bizi yönetenler ölümlerin durması için daha fazla ölmeyi öneriyor bizlere. Hem de “evlatlarımızı” ölüme göndereceklerinden bahsederek. Gelelim ikinci soruya: “Vatan bölünür mü?” Tartışmaya bile gerek yok!; bölünür. Niye bölünmesin? Vatan bölünür; hatta vatan “ölür” de! Burada yaşamanın fazileti, erdemi öldüğünde, vatan daha fazla öldürmenin hamasetine tahvil edildiğinde; niye ölmesin vatan! Hamaset şiirleri denilince akla gelen ilk isimlerden birisi olan Mithat Cemal Kuntay’ın Büyük Taarruz (1922) sonrasında yazdığı ve Mustafa Kemal’in de çok sevdiği (TBMM’de de okuduğu) Vatan Hissi şiirinin son beytinde olduğu gibi “Ölmez bu vatan farz-ı muhal ölse de hattâ, Çekmez kürenin sırtı bu tâbât-ı cesimi” (ölmez bu vatan, mesela ölse bile, çekmez bu dünyanın sırtı büyük tabutu) demeyeceğim. Eğer “vatan” kavramının içinde gizli fazileti, erdemi, “bura”da yaşamaya dair hisleri yok ederseniz, vatanın içini daha fazla ölümle doldurursanız, vatan bölünmesin biye daha fazla ölmemiz lazım derseniz; vatan ölür! Ölür ve bu dünyanın sırtı da bu tabutu taşır. Mithat Cemal Kuntay’ı Nazım Hikmet’te bağlayarak bitirelim mi? Vatan seçimlerse, Koalisyon hesaplarıysa vatan, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, yol ortasında gebermekse bombalardan, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, polis copuysa, TOMA’ysa, gaz bombasıysa ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, Vatan çocuklarımızın cesetleri üzerinden kahramanlık yapmaksa Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla….
 
Mete K. KAYNAR.
 
Toplam blog
: 38
: 70
Kayıt tarihi
: 08.02.15
 
 

Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü. Doç. Dr.  Özgür Üniversite ..