Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Kasım '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

"Ya Gidecekler, Ya Gidecekler"

"Ya Gidecekler, Ya Gidecekler"
 

Gazetelerin birinci sayfalarında spor haberlerinin verildiği nadirdir. Büyük başarılar, hezimetler, ya da kritik karşılaşmalarda günlük gazeteler spor haberlerini birinci sayfaya taşırlar.

İşte bugün öyle kritik günlerden biri. A milli takımımız 2008 Avrupa Şampiyonası finallerine gidebilmek için Norveç’le önemli bir karşılaşma yapacak. Norveç’de oynuyoruz. İşin kötüsü kim yenerse o gidecek. Yani iki takım da iddialı, ya da şanslı, ya da şanssız…

Cezalı olduğumuz için kendi sahamızda oynayamadığımız ilk maçlarda iyi sonuçlar aldık. Sonra nedense ibre aleyhimize döndü. Zayıf rakipler karşısında beklenen oyunumuzu ortaya koyamadık ve pisipisine puanlar kaybettik.

İşte şimdi zorlu bir dönemeçteyiz.

Bu tip maçlar her zaman olabilir. Yenilmek ve elenmek elbette dünyanın sonu değil. Ancak dediğim gibi önceki Avrupa Şampiyonu Yunanistan’ı kendi sahasında 4-1 yendikten sonra Malta’yla berabere kalmak gibi garip sonuçlar almasaydık bu kadar üzülmezdik.

Bu maç aynı zamanda Fatih Terim ve ekibinin de kader maçı. “Biz Norveç’i Norveç’te rahat yeneriz” gibi bir iddiamız yok. Çünkü son zamanlardaki takım oyunumuz ve futbolcularımızın bireysel başarıları bize böyle bir ümit vermiyor.

Ancak çıkmayan candan umut kesilmez misali, “niye olmasın, yenebiliriz de” gibi bir zoraki destekle takımımızın arkasındayız. Heyecanla bir 90 dakika geçireceğimiz kesin. Ama sevinen taraf kim olur, kestirmek güç.

Hürriyet gazetesi “Tarihi Maç Gümrükte Başladı” başlığı altında, A millilerimizin Norveç gümrüğünde saatlerce bekletildiğini, futbolcularımızın Oslo havaalanında kaçaklar gibi tek tek sorgulandığını yazıyor. Bu tavır onları heyecanlandırmış, hırslandırmış mıdır, bilemiyorum.

Milliyet “Olmak ya da Olmamak”, Sabah “Tek Çare Gol”, Posta “Ya Tamam ya Devam”

Türkiye “Tamam mı, Devam mı?” başlığıyla haberi vermiş. Bugün gazetesinde ise futbolcuların ağzından bir başlık var: “Yunanistan’dan Beter Edeceğiz.” Ne dersiniz, inanalım mı?

Fotomaç gazetesi son günlerde bir bankanın reklamındaki Atatürk imajıyla futbolculara moral vereye çalışmış: “Hadi Bakalım, Devam.”

Fanatik gazetesinin manşetine ise bayıldım. “Ya Gidecekler, Ya Gidecekler.” Nasıl algılarsan algıla. Bunda mutlak bir zafer ve galibiyet desteği de var, maç sonucunda olacakları anlatan bir gerçeklik payı da var. Çünkü takımımız ya kazanacak, futbolcular Avrupa Şampiyonası finallerine gidecekler. Ya da kaybedecek, Fatih Terim ve arkadaşları milli takımın başından gidecekler. Keşke bu kadar iki ucu sivri bir değnek olmasaydı…

Milli Takımımıza başarılar diliyorum. Galibiyet elbette beni ve bütün ulusumuzu çok sevindirecektir. Ancak futbolda üç sonucun da birbirine çok yakın olduğunu kabul etmekte fayda var.

*****

Söze sporla başladık bugün. Bence günün haberleri arasında bundan daha önemlisi ve heyecanlısı yok. Gazetelerin büyük bir kısmında manşet “DTP’nin Kapatılması için Dava Açılması” Cumhuriyet, Milliyet, Sabah ve Zaman manşetlerini bu bu beş kelimeden seçmiş.

Bazı gazeteler daha değişk ifadeler kullanmışlar. Mesela Radikal gazetesi soruyor: “Kapatınca Bitecek mi?” Yeni Şafak ise daha anlamlı bir ifade kullanmış: “DTP Sonunda Muradına Erdi” Son zamanlardaki davranışlar ve tutumlar, DTP’nin sanki bunu özellikle istediği gibi bir kanaati hepimizde uyandırmıştı değil mi?

Vatan gazetesi bunu çok iyi dillendirmiş: “Olacağı Buydu.” Oysa Başbakan konuya çok güzel bir yaklaşım getirmişti. Milletin verdiği yetkiyi biz almayalım demişti. DTP için katı defans uygulanırsa ve parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderisiniz demişti. Bir gün sonra Yargıtay Başsavcısı, Bölücülük Odağı diye kapatma davası açtı.

Akşam gazetesi “Yargıdan katı Defans” manşetiyle buraya atıf yapmış.

Gerçi şunu kabul etmemiz lazım ki, DTP’nin bu şımarık tavrına karşı sessiz kalmak da doğru değildi elbette. Onlara demokrasi ve yasalar çerçevesinde hareket etmelerinin demokratik olarak kabul edilebileceğini hatırlatmak lazımdı.

Ortada daha henüz bir şey yok. Belki de bu onları hizaya getirmeye yeter.

Şimdiye kadar benzer olaylarda kapatmanın hiçbir fayda sağlamadığını gördük. Kapatılan partiler daha da güçlenerek başka isimler altında geri geldiler. Önemli olan devletin parlamento çatısı altındaki bir partiye yasalara uygun hareket etmesi gerektiğini hatırlatılması ve bunu sağlanmasıdır.

*****

Gazetelerin bir diğer ortak haberi de Milli Piyango genel müdürünün öldürülmesi olayı. Gerçekten garip bir cinayet. Bir insanın hayatını yok etmeye yönelik bir hırs ve garazın oluşması kolay değil. Bu insanca da değil. Ama ne yaparsınız ki, bazen insanlar iradelerine hakim olamayabiliyorlar.

*****

Diğer gazete manşetleri de şöyle:

Hürriyet gazetesi : “Jak Kamhi’ye Ayıp Ettiler” Türkiye’nin Devlet Üstün Hizmet Madalyası verdiği işadamı Jak Kamhi, Cumhurbaşkanı Talat’ın açtığı dava sonucu 155 kişi ile birlikte KKTC vatandaşlığından çıkarıldı.

***

Milliyet gazetesi: “İmaj Kazası” Gül ile intihar bombacısı çocuk tablolarının yan yana sergilendiği İstanbul’daki Kudüs Buluşması Türkiye’nin barış yanlısı imajına darbe indirdi.

***

Takvim gazetesi: “Trakya Sele Teslim Oldu.” Şiddetli yağmur Edirne, Tekirdağ ve Silivri’yi felç etti. Sele kapılan bir kadın öldü. Yollar kapandı.

Bugünlük bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..