- Kategori
- İzmir
"Yamanlar Dağı", K.Yakalı'ların elinden tutacak...
Karşıyaka Yamanlar Dağının suyunu tükettik. Şimdi sıra karlı ormanlarına geldi.
Bir “Yamanlar Dağı” vardı Karşıyaka’ya kazandırılmamış. Belediyemiz şimdi, bu işi de tamamladı. Kar yağışı altında bu yer tekrar keşfedildi bir heyet halinde. Burasının, yakın tarihte “Gençlik ve Mesire Yeri” olarak kullanılacağı ifade edildi.
Bir zamanlar “Yamanlar” memba sularının çıktığı ve Kaşıyaka çeşmelerinden akıp giden meşhur suyu ile ünlü bu yerin yanı başında, Krater gölü: “Karagöl” de var.
Yakında, burada tesisler tamamlanıp, ormanı da yakmadan mangal kebap partileriyle, birer gecelik gecelemelerin başlayacağı günlere yakınız. Başkan Durak: “ Bizim de bir Spil Dağımız oldu. Çalışmalar bitirilince burası piknik ve geceleme yeri olacak.” Dedi. Böylelikle de Yamanlar Dağı, Karşıyaka’lıların elinden, geç de olsa tutmuş olacak..
İzmir’e 25 Km. mesafede bin metre yüksekliğinde, yanı başında efsaneli Karagöl’ün de bulunduğu ormanlık alanlara, bungalov tipi evler yapılacak. Dinlenme, istirahat, piknik, günübirlik gezilerle hafta sonu tatilleri, değerlendirilecek. Yamanlar Dağı, efsanesi ile de ünlü,
Hele şükür, efsanesi olmayan dağımız yok. Her dağımızın birer hikayesi, birer efsanesi var. Yoksa, aşağı kurtarmaz. Hemen oracıkta uydurulur ve halka maledilir.
Antalya’nın Akseki’sindeki dağın adına bakmayın siz. Efsanesi yok amma, adı hayretmez. “ Giden Gelmez Dağı “ deniyor oraya. Bu Yamanlar gibi aklı başında bir efsanesi yok. Adam dağa çıkıyor, odun kesmeğe. Dönmüyor geri. Ya dondu, ya da yolda ayılar kaptı adamı. Mesele bu.
Karagöl’ün de, Yamanların da efsanesi var. Dağ, K.Yaka sınırları içinde. Doğusunda Manisa’nın Spil Dağı var. Sabuncubeli de 700 metre yüksekliğinde bu isimle anılıyor. Kar yağınca İzmir’liler buraya koşar. Şimdi en yakın yer, burunlarının dibindeki Yamanlar’a koşacaklar elbet,
MÖ’ ki. yıllarda buralarda Frigya Kralı “Tantalos” yaşamış. (manisa’ya) doğru uzanan spilios dağında frigya halkı ile birlikte yaşar ve batı Anadolu' ya yayılmış devletini yönetirmiş..
Ne güzel değil mi. Bir eli yağda, bire eli balda. Tantalos’un daha sonra Yunanistan' a giderek Paleppones Yarımadasına ismini verecek ve olimpiyat oyunlarını kuracak olan "Pelops" isimli bir oğlu ile Manisa'da ağlayan kaya haline gelecek olan Niobe isimli bir kızı olmuştur.
Bu kız, tanrıların sofrasına oturabilen tek insandır. Anadolu Tanrıçası Kibele'ye inandığı için Hellen Tanrılarını küçük gören ve onların kudretlerini sınamaya kalkan Tantalos, Olimpos Tanrılarının hışmına uğrar, ona verilen ceza, “Tantalos işkencesi” olarak anılmıştır.
Bu Tantalos, bizim Bayraklı’da da meşhur. Bir ayağı İzmir’de, kıçı Manisa Spil Dağlarında, bedeni ve başı Yunanistanlarda. Oh keka. Bizim de “zatımıza” mahsus bir tanrımız hiç olmadı. Başkalarının tanrılarını anmadan edemiyoruz. Olsaydı, ardımızdan anılır olurduk. Mevlütlere, şerbetlere, adaklara hacet kalmazdı!
Bu yaz, Yamanlar’da şenlik var. Eee, kışın da kar şenliği. Ne iyi. Şenlikler hiç bitmesin. “Yaşasın Başkanımız”
Bakın Sevil Tunaboylu, sevgisini nasıl ifade etmiş:
“Sebepsiz ayrılık kimin gider hoşuna?
Zincir kopar, kendi kopmaz kaderin bağı,
Hiçbir teselli kar etmez, boşu boşuna
Derdim senden daha büyük, Yamanlar Dağı”