Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

"Yargı Kararıyla Eşitlik yasaktır"

"Yargı Kararıyla Eşitlik yasaktır"
 

“YARGI KARARIYLA EŞİTLİK YASAKTIR”

Başlık ne yazık ki bana ait değil. Bugünkü Taraf gazetesinin manşeti. Ülkemizdeki “Hukuk”un durumunu en güzel şekilde açıkladığı için ben de başlık olarak aynen aldım.

Dertlerimizin diz boyu çoğalmasına ve çözümsüzlük girdabında boğulmasına sebep olan en önemli unsurlardan biri, ne yazık ki ülkemizde adaletin hemen hiçbir alanda hakkaniyetle uygulanmaması meselesidir.

Eğer cumhuriyetimiz, demokrasinin vazgeçilmez kurallarından biri olan eşitlik ilkesini, kuralına tam bağlı olarak uygulayabiliyor olsaydı, başımızın belâsı olan terörle bile bugün bir derdimiz olmazdı.

Çünkü o zaman, ağaların, beylerin, paşaların, ileri gelenlerin, etkililerin ve yetkililerin çocukları da bir hiç uğruna gidip oralarda şehit olur, özenle ve emekle 20-25 yıl büyütülüp okutulduktan sonra, bayrağa sarılmış bir tabutla evine döner, bu dayanılmaz acı karşısında da gereken önlemler alınır ve bu iş çoktan sona ererdi.

Birileri kutsal görevden kaçmak için ellerinden gelen her imkânı kullanırken,(1) bağrı yanık Anadolu’nun gariban çocukları, “vatan hizmeti” diye şube önlerinde kuyruk oluştururlarsa, eldeki yüz binlerce malzemeden üç, beş, on zayiat vermek, üzerinde durulmaya değmeyecek sıradan bir hadise olur.

*****

Kanun önünde eşitlik, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olduğu kadar, insanların bu rejime bağlanmasını sağlayan temel faktörlerden biridir.

Cumhuriyetle yönetilen demokratik bir ülkede, eşit vatandaşlık ilkesinin tartışılması akla gelebilecek bir olay mıdır?

Bugünkü gazetelerin hepsinde yer alan bir haber var. Danıştay, YÖK’ün “eşit katsayı” kararını durdurmuş.

Olaydan çoğunuzun haberi vardır sanırım.

Bu bir anlamda İmam Hatip Lisesi mezunlarının, istedikleri fakülteye gitmesini engellemeye yönelik bir karar. Kamu oyunda da hem müspet hem menfi anlamıyla böyle biliniyor.

İmam Hatip Lisesi mezunlarına, bırakın diledikleri fakültede eğitim yapma hakkı vermeyi, mümkünse yaşama hakkını bile ellerinden almak lazım diye düşünüyorsanız, size söyleyebileceğim fazla bir şey yok.

Ancak bu konuda ne olup bittiğini tam olarak bilmeyenlere bir iki konuyu açıklamak isterim.

*****

Birincisi; pek çok kimse, İmam Hatip okullarında, sadece “imam olmak için” bazı meslek dersleri okutulduğunu, bunlara zaten “lise” denilerek haddinden fazla hak tanınmış olduğunu zannediyor.

Oysa bu okullarda liselerin bütün müfredat programları okutulduktan sonra, bunlara ek olarak, yani fazladan bazı meslek dersleri de okutulmaktadır.

Bu bilgiyi test etmeye herhangi bir ihtiyaç yoktur.

Çünkü İmam Hatip lisesi mezunları, üniversite sınavlarında derece alarak, pek çok üniversitenin pek çok fakültesine gidebilmektedirler.

Zaten olay da buradan çıkmaktadır. 28 Şubat döneminde, sırf İmam Hatip Liselilerin diledikleri fakülteye gidebilmesinin önünü kesmek için, “katsayı” diye bir engel çıkarılmıştır.

Bu şu demektir. İmam Hatip Lisesi (ya da herhangi bir meslek lisesi) mezunu bir genç, ÖSS sınavında diğer lise mezunlarıyla aynı puanı alsa bile, otomatik olarak puanı düşürülür.

Puanların eşitlenmesi halinde, “Lise mezunlarına haksızlık yapılmış oluyor” tezini savunanlar, sanırım bu düzenlemeyle, liseye göre bazı derslerden daha az yararlanabildiği iddia edilen meslek lisesi mezunlarına sanki, “siz bu derslerin hepsini tam göremediniz, bunun için sizin puanınızı yükselterek size kolaylık sağlayalım” dendiğini zannediyorlar.

Hayır! Tam tersine, “sen nasıl olur da bu derslerden başarılı olursun! Senin buna hakkın yok. Sen istediğin kadar yüksek puan al, ben senin puanını keserim” deniyor.

Bilindiği gibi ülkemizde bütün lise mezunlarının girdiği bir üniversite sınavı var. Adı üstünde bu, üniversiteye girebilmek için yapılan bir sınavdır. Başaranların üniversitede okuyacak kapasitede olduğunu gösterir.

Şimdi böyle bir sınava girerken bazı öğrencilere, peşin peşin, sen bu sınavdan 100 alsan da, 50 almış sayılacaksın demek, hangi hakka, hukuka, adalete, vicdana, insafa sığar, Allah aşkına bir düşünün ve ona göre karar verin.

*****

28 Şubat’ta YÖK, kendince bir çözüm bularak, haksız bir uygulamayla, İmam Hatip Liselilerin önüne böyle bir engel çıkarmıştı. Şimdiki YÖK de bu haksızlığı ortadan kaldırmaya yönelik bir karar aldı.

Böylece, üniversite sınavına öğrenciler arasında tam bir eşitlik sağlanmış oldu. Yani kim hangi liseyi bitirirse bitirsin, üniversite sınavında aldığı puana göre istediği yere girecek.

Aslında eşitlik sağlanmış oldu derken, böyle bir hakkın daha önce gasp edildiğini de öğrenmiş oluyoruz. Bu adaletsizlik karşısında siyasi konjonkter gereği o zamanlar maalesef kimse sesini çıkarmadı.

Şimdi ise yapılan bir haksızlık gideriliyor, iş normal hale döndürülmeye çalışılıyor, ancak İstanbul Barosu, yani hak hukuk savunucusu bir kurum, zamanında bu eşitsiz uygulama için kılını kıpırdatmazken, şimdi “Eşitlik ilkesini iptal ettirmek üzere” Danıştay’a başvuruyor.

Ve Danıştay, “Alınan karar hakkaniyetli değildir. Düz liselilerin hakkı ihlal ediliyor Katsayının bütün lise mezunları için eşitlenmesi telafisi imkansız zararlar oluşturur.” diyerek oybirliğiyle yürütmeyi durdurma kararı alıyor.

*****

İmam Hatiplerle ilgili peşin hükmü olanlar diyebilirler ki, “elbette bir şekilde bunların önünü kesmek lazım, Danıştay da bizim gibi düşündüğü için böyle karar vermiş.” Bu durumda Danıştay yetkilileri, bulundukları makamı kendi subjektif görüşleri doğrultusunda, siyasi bir görüşten yana kullanmış olmalarına rağmen, -katılmamakla beraber- bu görüşe saygı duyabilirim.

Peki şuna ne diyeceksiniz?

Daha önce YÖK’ün bu haksız kararına karşılık 2005 yılında bir öğrenci, 2009 yılında da bir avukat “Katsayı eşitsizliğinin Giderilmesi” isteğiyle Danıştay’a başvuruyor.

O zaman Danıştay diyor ki, “Sınav sistemindeki düzenleme, YÖK’ün yetkisindedir.”

*****

Yeryüzünde yargı kararıyla "eşitliğin yasaklandığı" başka bir ülke var mı acaba, merak ediyorum.

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..