Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mayıs '07

 
Kategori
Haber
 

"Yargının yüz karası " diyor...

"Yargının yüz karası " diyor...
 

Bana göre bugünün ikinci ve önemli gündem maddesi, yine Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın Anayasa mahkemesi hakkında söylediği sözdür.

Başbakan Erdoğan, NTV'den Murat Akgün' ün bir sorusu üzerine Cumhurbaşkanının seçilmesi için 367 şartını getiren Anayasa Mahkemesi’ nin bu kararına "Yargı açısından yüzkarasıdır” diyor…

Öncelikle şunu sormak gerekir…

Siz Başbakan olarak kimilerine “Hakaret” gerekçesi ile dava açarken ve yapılanları kendinize karşı yapılmış haksız eleştirinin de ötesinde “Hakaret” sayarken aynı tavrı siz hangi hakla ve düşünceyle gösteriyorsunuz?

İkincisi, bir mahkeme kararını “Eleştiri” sınırları içinde yapmakta bir sorun yok. Eleştirirsiniz. Aklınız erer eleştirirsiniz, ermez eleştirirsiniz. Hatta siyaseten eleştirirsiniz. Daha da ileri giderek bu eleştirinizi “Oy”a tahvil (dönüştürmek) etmek için eleştirirsiniz.

Adap ve erkân içinde kalmak kaydıyla bunlara bir şey demeyiz. Sonuçta mahkeme kararını vermiş ve işi bitmiştir. Siz de “Aklınız” bu işe yetiyorsa, o şekilde, ermiyorsa, diğer şekillerde eleştiri hakkına sahipsiniz.

Ancak, mahkemelerin kararları herkes için bağlayıcıdır. Ona da isteseniz de istemeseniz de uymak ve üstelik “Saygıyla” da uygulamak zorundasınız.

Henüz “Konuşma” yeteneğimin gelişmediği dönemlerde, bana bir yakınımızın nişan yüksüklerini takma görevi verdiler. Elbette yüksük takılırken de iki çift laf edilir. Ben de öyle yapmaya başladım. Ama giderek baktım ki, lafın başı ile sonu bir türlü bir araya gelmiyor. Nişanlılara “Birbirinize mukayyet olun kardeşiiim.” Dedim ve yüksükleri takıp rezil rüsva olmanın kıyısından döndüm.

Sayın Başbakan, her bulduğu ortamda sadece konuşuyor.

Önceden hazırlanıyor, notları karşısındaki görünmez sihirli ekrana aktarılıyor, o da oradan okuya okuya konuşuyor. Tabi böyle hazırlıklı olunca da “Vurgulama” yerleri çarpıcı ve etkileyici oluyor. Ama göremiyorlar ki, bir gün önce söylediğini bir gün sonra yalanlar duruma düşüyor.

Bir taraftan “Hukukun üstünlüğü”ne sarılacaksın, diğer taraftan hukukun verdiği kararı “Yargının yüz karası” diye eleştireceksin.

Hadi eleştirdiğin bir tarafa, bunu da “Hakaret” boyutuna vardırarak yapacaksın.

O zaman demezler mi “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diye?

Derler…

Tam doğrulatamadım ama Ankara C. Savcılığı bu konuda soruşturma açtığı bilgileri geldi. Sonuçta olacağı bir şey yok. C. Savcılığı soruşturma açar, dokunulmazlığının kalkması için meclise fezleke (Karar özeti) yazar dokunulmazlığının kalkması için. Orada da ne olacağı belli. Bunlar için kaldıramadıkları dokunulmazlıklar arkasına sığınır kalırlar. Ta ki, bir gün o zırhın önlerinden kalkıp da “Ortada” dibek gibi kalacakları zamana kadar.

Kapışmadığın kimse kalmadı Sayın Başbakan…

Ve öylece gidiyorsun seçime…

Bakalım, halk bu işe ne diyecek?

30 MAYIS 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..