Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '12

 
Kategori
Deneme
 

"Yazar" olmak için önce "Okur" olmak gerek. Ya başka ?!

Dinlemek, Okumak, Yazmak, Konuşmak ve Adaleti, Cesareti ve Ahlakı Taşıma Zorluğu

Yüce Kitabımız Kuran ilk olarak "Oku" emriyle başladı. Bu "oku" emri aslında kelimeyi detaylıca okursak anlarsa "Hayatı Vahiy Gözlüklerinden bakarak Okumak" anlamına geldiğini çok iyi anlarız. 

Allahı, İslamı, Hz. Muhammed'i okumak istiyorsak Kuran'ı okumak zorundayız ve madem Türkçe biliyoruz o zaman mealden anlamından okumalıyız en azından.

Ne Arap dili ne başka diller kutsal değil, kutsalsa hepsi kutsal değilse hiç biri değil. Arapça kutsal olsaydı o zaman için de Yunanca kelimelerin olmaması gerekmiyor muydu?

Kaçımız Kalem Suresinde ki KALEM'in aslen Yunanca olduğunu biliyoruz?

Bu kelimenin aslının Yunanca Kalamaris (Kalamar) mürekkep üreten balıktan geldiğini biliyoruz?

Bize evliya dedikleri, islam büyükleri dedikleri, Hint Mistisizmine bulanmış ve bizi Hz. Muhammed'in indiği Hıra mağarasına çıkartmaya ve postun üzerine oturtmaya ve elimize tespihi sırtımıza örtüyü veren Tasavvufçular bilsin ki biz o mağaradan Hz. Muhammed'le beraber indik.

"Biz" diyorum bunu yazmamın sebebi ikidir.

Kuran "biz" deme ahlakını öğretir, diğeri ise benim gibi düşünen insan sayısı az değil Allaha şükürler olsun...

Hz. Muhammed mağaradan Hıradan indi, postun üzerinde oturmuyor, üzerindeki örtüyü "Ey örtüsüne bürünen (at o örtüyü) kalk uyar" diye Müddesirle attı artık. Neden siz hala o posta o örtüye sahipsiniz, neden battaniyeleriniz çok kalın? O sadece üstte ki örtü değil alttaki post aynı zamanda. Sonunda ister üstünüze çekin ister altınıza alın o örtüyü sosyal hayattan ve yaşamdan kopmuş bir şekilde Vahyin mücadelesini şehirlerde, sokaklarda,kahvehanelerde, otobüste, parkta, pazarda hal ve davranış bütünlüğü içinde vermiyorsanız üzerinize almadığınız o örtü k.çınıza yapışmış demektir.

Hayatı Vahiyle okuyan Hz. Muhammed (SAS) ve arkadaşları vahyin gözlükleri olan Kuranla sembolleri okudular, rüyaları yorumladılar, ticareti, sanatı, yaşamın tüm ensrümanlarını merkeze KURAN ve onun şekle bürünmüş İslam prensipleri olan KABE'yle (Bakınız Kabenin Hayat Şifreleri -Sembollerin Dili adlı kitap) ve bu unsurların ertafında tavaf yaparak var olabiliriz. Kuranı ve İslamın ilkelerinin sembolü Kabe'yi merkeze almazsak o zaman vahiy hareketi olamaz. Hayatı okuyamayız.

Vahiyle okuduğumuz hayat bize perspektif olarak üç şeyi hesaba katmamızı ve bu üç şeyle daha çok üretim yapabilmemizi sağlar.

1-ADALET;  Adalet bir yazarın olmazsa olmazıdır ve mutlaka adil bir bakış açısı olmayan yazar yazamaz. Tutarsız ve sapkın olur, ürünlerinide tıpkı "bitli baklanında kör alıcısı" olur hesabı kendi gibi adalet perspektifi ve yorumu olanlar okur. ( Allah zalimlere hidayet vermez-Kuran) Zalimlerin adaleti yoktur kördür görmezler.

2-AHLAK; Bu kavram yazar için neden gereklidir? Çünkü kişinin sadece sözünde değil kalemine de güç verecek olan şey söylediklerinin bizzat kendisi tarafından etiklik gereği yaşıyor olması lazım. Ne kadar doğru konuşursa konuşsun bir yazarın ahlakı yoksa onun kaleminin gücü sınırlı kalır, yeni şeyler üretemez, ilhamda yada bazılarına gelen ilhami de gelmez. Genelde yazdıkları başkalarından aşırma olur. Kolaj kolaycılığına kaçan ahlaksıız ama yazdıklarının kolaj olduğunu gören yazarlar tarafından daha sonra yalnız bırakılır bu tipler. (Niçin yapmayacağınız şeyi söylüyorsunuz?Kuran) Söylediklerini yapmayanların söz yada yazı gücü yoktur boşuna konuşur yada yazarlar.

3-CESARET; Bir yazar, ne olursa olsun cesur olmak zorundadır, yazdıklarının arkasında durmalı yazdığının söylediğinin bedelini ödemelidir. Cesaret ve AHLAK olmazsa insan adilce gördüğü hikmetleri aktaramaz. Sonunda yeni ve daha gür üretimleri yapamaz. (Aslında korkmanız gereken Allah değil mi? Kuran) Yazmak istediklerini cesaretle yazmaya korkanların korktukları şeyler Allah'tan büyük değildir ama bu korku varsa o zaman o korku o kişiyi yazıda ve sözde şirke götürür)

O yüzden yüreğinizde cesur hissiyat ve ahlak, kafanızda adil fikriyat yoksa elinize mikrofonu yada kalemi almayınız..

Zira sap yer saman s.çarsınız o zaman.

En derin sevgi ve saygılarımla adil, cesur ve ahlaklı okuyuculara ve yazarlara selam olsun diyorum....

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..