Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Haziran '17

 
Kategori
Kitap
 

'Yiğidi öldür ama hakkını yeme'

'Yiğidi öldür ama hakkını yeme'
 

'Yiğidi öldür ama hakkını yeme' diye olan atasözünü edebiyat dünyası için düşünsek, sizce bu söz en çok kime yakışır?
 
Bence, Nihat Genç'e. Evet, en çok Nihat Genç'e yakışır.
 
Nihat Genç'in fikirlerini çoğu kişi sevmez. Çünkü savunduklarına zıtlıklar vardır. Sevmediğini Nihat seviyor, veya sevdiğini Nihat sevmiyordur. Bu fikirler genelde siyasidir. İşte, çoğunlukla sırf bunun için, Nihat'ın edebiyatı gölgede kalır. Tabii bu Nihat'ın sorunu değil, gölgede bırakanların sorunudur. Eğer bir şeyden dolayı edebiyat gölgeleniyorsa, bu ruhunuzdaki fakirlik yüzündendir.
 
Nihat Genç, edebiyatın onur duyacağı kalemlerden biridir. Çok yetenekli ve üretken bir kalemdir. Yüreğini adeta kalemi yapmıştır. Samimidir. Ne yazarsa yazsın, kelimelerinde, cümlelerinde, paragraflarında mutlaka ama mutlaka gizlenmiş bir ruh bulursunuz. Bazen güldürür, bazen 'doğru be' dedirtir, bazen isyan ettirir -tabii kaleminden asla değil, onun isyanlarına katılırsınız anlamında-... Ruhların pelerinsiz prensidir Nihat...
 
Ulusalcı anlayışa yakındır Nihat.  Son yıllarda kalemi onları savunan hem kalkan, hem silah olmuştur. Olabilir, olmasın demem, ama keşke daha çok edebiyatı savunsaydı o değerli kalem... Edebiyat siyasetten asla muaf tutulamaz; siyasetle fazlasıyla muhatap olan edebiyat, zararlı çıkar. Denge çok önemlidir. Ve asla edebiyatın oranını aşmamalıdır. İnanır mısınız, bu deyişim, Nihat'a pek sökmez. Ne kadar siyasete girse de, siyasi konulara dalsa da, edebi gücü bundan zarar görmez. Çünkü o, kendini kanıtlamış bir kalemdir. Olgunlukta yanma dönemine çoktan ulaşmış bir kalemdir.
 
Ulusalcı cepheye, ulusalcı fikirlere her ne kadar uzak olsam da, bu asla Nihat'ı okumama engel olmaz. Kalemindeki lezzeti çoğu yazarda bulamam. Edebi lezzete gark eden, doyuran bir kalemi vardır Nihat'ın. Şimdi, Nihat'ı cephesi yüzünden, cepheyi savunan fikirleri yüzünden okumasam, ben mi olurum kaybeden, Nihat mı? Nihat'ın osuruğu bile duymaz belki, ama ben bir lezzetten mahrum kalırım.
 
*
 
Siz, Nihat Genç'i nereden tanırsınız? İnanıyorum ki, çoğu kişi TV programlarından ve Leman dergisindeki yazılarından tanıyordur. Ben ne TV'den, ne Leman'dan tanıdım. Ben onu kitaplarından tanıdım, sevdim. 
 
Şimdi saydım da, Nihat Genç'in -son okuduğum kitabıyla birlikte- tam on altı kitabını okumuşum. On iki diye biliyordum, meğer on altı olmuş.
 
Nihat Genç'in yirmi beşe yakın kitabı var. Kitaplarının çoğu deneme türündedir. Beş tanesi roman türündedir. Nihat'tan okuduğum kitapların ikisi roman türündeydi, gerisi deneme...
 
Nihat Genç'in deneme kitapları, Leman'da yazdığı eşsiz yazılardan toplanmış kitaplardır genelde. Son kitaplarındaki yazılar ise, sanırım OdaTV'de yazdığı yazılardan oluşuyor.
 
Nihat Genç'in deneme yazıları, öyle bilinen deneme yazılarından değildir. Bilinen denemeler genelde felsefi olur, okurken çoğu insanı sıkar. Ama Nihat'ın denemeleri sanki bir edebiyat festivalidir. Yok, yoktur onun denemelerinde. Siyasi gerçeklere değinir, yöneticileri iğneler, anlayışları taşlar, kültür sokağında dolaşır, aşka tapar, anılar denizinde yüzer, fıkra yağmuruna tutar, gerçeklerle dost olur...
 
Nihat Genç denemelerinde anılarını öyle bir hikâyeleştirir ki, şaşırırsınız.'Hadi canım, bir anıya böyle ayrıntılarıyla vâkıf olunmaz ki, atıyor bu adam' dersiniz kesin. Ama müthiştir bu hikâyeler. Nihat Genç anılarından bahseder gibi anlattığından, ne kadarı doğru, ne kadarı kurgu olduğunu da bilemezsiniz. Öykü(Hikâye) türünden pek hazzetmeyen biri olarak, Nihat Genç'in denemelerindeki hikâyeleri asla değişmem, çoğu öykü kitabına.
 
*
 
Nihat Genç'in 'Modern Çağın Canileri' adlı kitabını okuyorum. 
 
Okuduğum baskı, 2000 yılında İletişim Yayınları'ndan çıkan baskıydı. 2008 yılından beri de Cadde Yayınları'ndan çıkıyor. Türü, deneme. Sayfa sayısı, 550.
 
*
 
Modern Çağın Canileri, Nihat Genç'in 1998-1999 yılları arasında Leman'da yazdığı yazılardan seçilerek toplanmış bir kitap... 65 yazıdan oluşan bir deneme kitabı...
 
Size bir şey diyeyim mi? Modern Çağın Canileri benim en sevdiğim Nihat Genç kitabı oldu. Yazıların çoğuna bayıldım. Hem eğlendim, hem öğrendim, hem de edebiyata doydum.
 
*
 
Bize Nihat Genç kitapları önerir misin, derseniz. Hay hay, tabii ki öneririm, derim.
 
Modern Çağın Canileri (deneme)
Edebiyat Dersleri (deneme)
Karanlığa Okunan Ezanlar (deneme)
Tek Tabanca (deneme görünümünde hikâye)
İslamcı Erol Nasıl Çıldırdı? (roman)
 
Bunları hele bir okuyun. Severseniz arkası gelir. Sevmezseniz yapabileceğim bir şey yok. Zevkler ve renkler tartışılmaz di mi ama? 'Zünre Tahir'i sevmeseydi/ Tarih ne kaybederdi Tahirliğinden?' Nihat ne kaybeder Nihatlığından?
 
*
 
Nihat Genç'in kitapta 'Kasaba Sıkıntısı' adında müthiş bir yazısı vardır Yazıda bozkırdaki küçük yerleşim yerlerinde yaşayan insanların ruh hallerine değinir. Bu sıkıntılar kimi zaman devrimlerin fitilini ateşlemiş, kimi zaman da saçma sapan şeylerin olmasına neden olmuştur der. Yazıdan bir alıntı yapacağım:
 
"Kasabada zaman, insan ruhuna sarılı kefen gibidir. Uzun kış gecelerinin gaz lambalı geceleri yaratıcı da olmuş, ütopyaları, devrimleri peşi sıra hayata sokmuştur. Ancak, geceler bitmek bilmemiş. Aynı felaket gibi inen geceler, tarihin en aptal fikirlerine doğru uzanmış, tüm dünya dilleri Türkçe'den doğmuştur diyen Güneş Dil Teorisi, bu uzun felaket kış gecelerini örtmeye çalışan eğlenceli bir mevzu olarak, sapık bir ütopya olarak sofradan sofraya, geceden geceye uzamış..."
 
Nihat'ım maalesef bu senin içinde geçerli. Yirmi yaşından beri, yani 41 senedir Ankara'da yaşıyorsun. Bozkırın zalim bir büyüsü vardır, içinde yaşayan insanı da kendine benzetir. Yani senin ulusalcı olmanda bozkırın da payı var. Gene de hırçın ve samimi Karadenizli yüreğini pek yenememiştir.
 
-Mustafa Yıldırım - 20.06.2017
 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..