"Yorganda kene var, kopar kopar gene var"

["26/Ağustos/ 1922 ise ceddimizin,
Sultan Vahideddin'in vazifelendirdiği Osmanlı Paşası Mustafa Kemâl Paşa'nın yönetiminde,
19/Mayıs/1919'da başlamış Mücadele-i Milliye'nin finali, 39 ay sonra
Dumlupınar Başkomutanlık Meydan Muharebesi kazanılarak ve
30/Ağustos'ta tamamlanan zafer, Başkomutanın emriyle:
'Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!' komutu ile İzmir'e doğru adetakanatlanıp uçtu Mehmetçikler."
Demek ki neymiş?
Vahdettin'ingörevlendirdiği "Osmanlı" Paşası Mustafa Kemal,
26 Ağustos günü Milli Mücadelede son noktayı koymuş.]
Bu paragraf 20 Ağustos tarihli Vakit'teki Metin Hasırcı'nın harf birikintilerinin arasından alınmıştır.

İşte size bu güne kadar yalandan, riyadan (Allah'tan) korkmayan
din üzeri siyaseti vakite, vakitten de nakite çeviren köşecillerden sadece birinin yorumu.

Bunların her duyusu dumura uğramış.
Atatürk'e karşı kin ve nefret ancak bu kadar cahilce işlenebilir.
İlköğretimin ilk sınıflarındaki çocuğun dahi ezbere bildiği bir "Ulusal Zafer" ancak bu kadar çarpıtılabilir.
Bu kadar kirletilebilir.
Kendini bilen herkes, neyin ne olduğunu bildiği için bu konuda lafı uzatmaya gerek yok.

Bunlar için rejimin adı cumhuriyet değildir. Duyduklarında tüyleri diken diken olur.
Asıl meseleleri de 'din' değil, menfaat ilişkileri ve endişesidir.
Şu kısa dönemde emsallerinin yaptıklarına (basına yansıdığı kadarıyla)
baktıkca, okuyup gördükçe, niyetleri daha iyi anlaşılmaktadır. Ama hala pişkindirler.
Koruyucu, savunucu rolüyle yazdıkları
sahiplenmeye kalktıkları din gibien hassas duygularımızla oynayan bu modeller
sanki vatandaşı tahriketmek üzere kurgulanmışlardır.
Meydanı boş bulduklarından mı nedir, ortalıkta kene gibi cirit atmaktadırlar.

NOT :
Üç cümleyle gerçek:

Vahdettin, Mustafa Kemal'ehiç güvenmemiştir.
Amasya tamimi yayınlanır yayınlanmaz geri çağırmış, ancak Mustafa Kemal,
8 Temmuz 1919 günü"Osmanlı Paşalığından" istifa ederek Milli Mücadeleye devam etmiştir.
İngiliz Muhipler Cemiyeti'nin üyesi olan Vahdettin, Mustafa Kemal için idam fermanıyazmış ve
bu fermanı çoğaltarak İngiliz uçaklarıyla Anadolu'ya gönderipdağıttırmıştır.