Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '12

 
Kategori
Kitap
 

"Yunan Tanrıçası Hades, bizim mitolojik kahramanız mı?"

"Yunan Tanrıçası Hades, bizim mitolojik kahramanız mı?"
 

Hades


İlk blog yazımda Fantastik Edebiyat’ın önemi hakkında yorum yapmak istedim. Başlığım oldukça ilginç olabilir ama konuya buradan girmek istiyorum.

Geçen evimde oturmuş, televizyon izlerken kanalları hızlı bir şekilde geçiyordum. Daha sonra “Selena” adlı dizide birkaç kelime oldukça dikkatimi çekti. Biraz izlemeye karar verdim. Kısa bir süre seyrettikten sonra “Hades” isminin geçtiğini duydum.

Hades Yunan Mitolojisinde, Yunan Tanrıları’ndan biridir. İnanca göre yer altı dünyasının tanrıçasıdır. Beni burada rahatsız eden ilk şey ise, nasıl oluyor da bir Türk dizinde Yunan Mitolojisi kullanılıyor?

Bu arada şunu eklememe izin verin; Fantastik Edebiyattaki bir çok kitap mitolojiden faydalanır ve mitolojinin tanımı; doğaüstüdür.

Elbette bu bizlere yutturulan tarafı. Mitoloji, Yunan Mitolojisi, Batı Mitolojisi, Doğu Mitolojisi gibi dallara ayrılır. Yunan Mitolojisi , hepinizin bildiği gibi, yunanlıların tarihte çok tanrılı inanca sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. Bizler kendimize özgün şeyler kullanacağımıza , Yunan Mitolojisinin bu kadar kutsanmasını anlamıyorum ve çocuklarımızın bir çoğu bunları izleyerek gelecekte sizlere “Ben Fatih Sultan Mehmet Han’ım!”demiyor da “Karşınızda Şimşek Tanrısı Zeus” diyebiliyor!

Böyle bir giriş yaparak sizlere Fantastik Edebiyat’ın dünya üzerinde ne kadar çok etkili olduğunu anlatmaya çalıştım. Bunun gibi bir sürü örnek gösterebilirim.

En basitinden ikinci örnek, ben her ne kadar Yüzüklerin Efendisi hayranı olsam da Orta Dünya’da da (Tolkien’İn hayali dünyası) bizlere kendi inançları pazarlanmıştır. Tolkien’i çok özümsüyor ve ona hayran oluyorum lakin o da her yazarın yapması gerektiği gibi kendi kültürünü hikayesine yerleştirmiştir.

Tolkien’in eserlerinde geçen Orklar, Hıristiynalıkta goblin olarak ta bilinirler ve “Cehennemden kaçan iblisler” anlamını taşırlar. Bu inanca örnek olarak, çok yakın tarihte hristiyan ailelerin, çocuklarına, yaramazlık yapmamaları için “goblin” sözüyle korkuttukları da bilinmektedir.

Böyle örnekler yazmaya devam edebilirim. Burada esas vurgulamak istediğim şey, yazımın başından beri belirttiğim gibi fantastik edebiyatın önemidir. Bu edebiyat dalı o kadar kayda değerdir ki insanları çocukluk çağından yetişkinliğe kadar etkisi altına alır. Batı fantastik edebiyatının çok Tanrılı inancın Yunan Mitolojisi diye öne çıkarmasını kızmıyorum. Bunları yapanlar, kendi kültürlerini tanıtmakla oldukça iyi bir iş çıkartıyorlar. Benim kızdığım şey ise dünyada artık sözü geçen bir ülke olan Türkiye’de Fantastik Edebiyata önem verilmiyor olmasıdır.

Ne yazık ki Osmanlı’nın çöküşüyle beraber Fantastik Edebiyat yurttaki yoğunluğunu kaybetmiştir. Türk Fantastik Edebiyatı, derken sizlere masallarımızdan, destanlarımızdan ya da manilerimizden bahsediyorum. Bunlar halkın arasında dilden dile dolaşan ve iyi mesajlar içeren hikayelerdir. Hepsi Türk toplumunun tarih boyunca yapmış olduğu yolculukların birikimiyle ortaya çıkmıştı. Türkler zorlu bir dönemden geçtikten sonra bunlara önem vermeyerek “Deli saçması şeyler bunlar! Vaktini boşa harcama!” gibi yorumlar yapmışlardır çocuklarına.

Tam aksine Fantastik Edebiyat, yazması ve hayal etmesi çok zor bir dal olmakla birlikte çok eğlencelidir ve insanın ufkunu açar…

İnsanlara bir şey yaptırmanın iki yolu vardır. Ya onlara ısrarcı bir tutum sergilersiniz ya da onların, sevdikleri şeylere yaptırmak istediğinizi ekleyerek bu işi onların önüne koyarsınız. Eğer böyle yaparsanız karşınızdaki keyif aldığı şeyle birlikte sizin ona göstermek istediğinizi de benimsemiş olacaktır. Örneklerini yukarıda vermiştim. Batılılar mitoloji altında fantastik edebiyatlarına kendi kültürlerini benimseterek bunları bizlere sunmuştur.

Türkiyede de çok değerli fantastik roman çalışmaları vardır. En basitinden çokçuk kitapları olarak ta geçer. Sizlere Barış Müstecaplıoğlu’nun Perg Efsaneleri serisini okumanızı tavsiye ederim…

Her neyse, lafı fazla uzatmayacağım. Size vermek istediklerimi verdim. Sizden istediğim şey ise lütfen masallara, öykülere yada Fantastik Romanlara karşı olan ön yargılarınızı bir kırın. Ve kendinizi bu uçsuz bucaksız dünyaya bırakın. Siz böyle yaptıkça Türkiyedeki fantastik Edebiyatta gelişecektir. Bunun sonucunda ise çocuklarımız televizyonlarda oynayan saçma dizilerde gördükleri “Hades” gibi karakterleri özümsemek yerine, biz Türklerin kendi kitaplarındaki yiğit kahramanlarını benimseyeceklerdir…


 

Saygılar…

 
Toplam blog
: 8
: 4462
Kayıt tarihi
: 24.01.12
 
 

Yazar- "Doğunun Yedi Muhafızı" Twitter: https://twitter.com/Fuanduka ..