Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Haziran '07

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

"Zihinsel pataloji" ve fiziksel sömürü...

"Zihinsel pataloji" ve fiziksel sömürü...
 

Maalesef bir dolu haberle de karşılaşıyoruz: Bastırılmış cinsel dürtülerin normalliğin patalojik sınırlarından taşdığında insan bütünlüğünü parçalayan suçları oluşturuduğu bilinir. Cinsellik kuşku yok ki varoluşsal bir itkidir ve artık sır olmaktan çıktığı gibi yaşamın diğer pozisyonlarını da bir ölçüde belirler. Yetersiz bir siyasetçinin koltuğunu bırakmada direnmesinin ya da bastonluk bir adamın hala banka hesabını şişrmeye uğraşmasının ardında libidosal bir kamçılama olduğu gerçektir. "Sahip olmak"! Ne ki nesillerin soyunu sürdürmek yönelimi içinde en haz verici otomasyon da budur. Bebeğini dünyaya getirişinde kadının çektiği acılar sonrasında adamın emzirme dışında sırtına binen yüklerin kemiklerinden çıkardığı sesler, o haz duygusunun dünyasal karşılığıdır. Bilinir ve kah severek kah söverek ödenir. "Olmak" başlar...

Dünya yine döner. En iyisi sağlıklı bir eğitimini ve aydınlatıcı bilgisini vererek genel kurallar ve ahlaki sınırlar içindeki bir cinselliği gencin deneyimine açık tutmaktır. Bu ise her zaman olamıyor. O zaman da sapmalardan sapkınlıklara giden yolun önü açılıyor. Edebiyatımızda rastlamadınız mı? Dağlar, ağıtlar...

Bundan da öte ilginç bir durum var: Neden erkek egemen bu toplumda en büyük "starlar" cinsel sapma eğilimi göstermişlerdir? Hiç düşündünüz mü?.. Belki bu onların seçiminden çok, bağımlılık ilişkilerinin kalıcılaştığı ve toprağın sanayiye meydan okuduğu, okurken de erozyona uğradığı bir toplumun üzerine tüketim kalıplarıyla abanılmasındandır. Belki ve daha çok da beynin kimyasından...

Ne olursa olsun, cinsel olgunluğunu önemsemek bir toplum için çok önemlidir. Yalnız kişinin de değil tüm çevresinin iç barışı için. Yukarıda kapalı geçtim şimdi döküleyim: ne kadar bastırılır da tabulaştırılırsa bu konuda o kadar sömürü var demektir. İnsan ise kimi bulsa sömürmeye eğilimli olabilir/ hiç kimseyi bulamazsa da kendini sömürür. O nedenle ailede, okulda, dahası kışlada bu konudaki eğitim ve aydınlatma işlevi çok önemlidir.

Yine yazık ki günümüzde değerler silsilesi itibariyle onur, sadakat, dürüstlük, neredeyse hayvani bir maddi sahip olma evreninin tetiklediği anafor içinde erimekte, cılızlaştırılmakta, değersizleştirilmekte ve bireyi alabildiğine başkalaştırmaktadır. Onun için adam gibi madam gibi ilişkiler yalnız filmlerde ve romanlarda kalmaktadır. İlk temastan kestirme ayrılıklara giden yollar, önce ruhsal, düşünsel bütünleşme adına inşaa edilmesi ve sonra da fizikselliğini getirmesi beklenen sıradüzeninden çok, "Ben nasıl alt benliğimi doyururum" ya da "Benden ne zaman mekanik bir servis istenecek" sorgu ve kuşkularında heba edilmektedir.

Yalanlar dünyasında erkek ve kadın objelerinin bu ezikliği çoğu zaman karışmacılıkla yaşanır. Bizde bir ilişkinin mutlak anlamda birden çok tarafı (karışanı anlamında) vardır. O nedenle hesaplaşmak ve aşmak olanağı kısıtlı; ilişkiler ise kısırdır. Bir özen gösterilmesi gereken nokta burada belirir: her yetişkin kendi tezince ve değerlerince bu hayatı yaşamalıdır. Ama her hayat çizgisi itibariyle eninde sonunda kendine aittir gerçeğini gözardı etmeden.

Bir büyük yanılgı konunun fiziksel olduğuna odaklanmaktır. Oysa konu fiziksel değil zihinseldir. Zihin elbet kendi kimyasını ve dışarıdan yüklenen bombardımanın da parçacıklarıyla örer düşlerini ve gerçekleştirdikleri ya da hayal kırıklıklarıyla beller bir sonraki adımını. Hayat adam yapar, adam eder, cenini... Bazen de yarış dışına atar ilk yarışını kazanmış olanı. Allak bullak olan insandan önce yaşamın kendisidir. İnsan yaşamı, yaşam insanı, yapar. Bir filmde diyordu ki "fiziksel değil zihinsel olarak bana tasallutta bulunuyorsun..." kimbilir insan bütünlüğüne yönelik ne çok örnek vardır. Ve bu anlamda tendürüsüt bir toplumun varlığı için kültürel yapıtlar kadar eğitimin de insanca ve doğaca olması gereklidir.

Ben uzmanı olmadığım bir konu hakkında yazmaya çalıştım. Üstelik genel anlamda sağlıklı ilişkileri vurgularken dikkat çekeceğini sandığım bir başlık attım. Çok daha iyisini yapanların katkılarını esirgememesi dileğimle herkese beden ve ruh sağlığı gerçekleşimi içinde bir anlamlı yaşam dilerim.
 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..