"Zıkkım" ve Özcan

Devamlı olarak hükümete yakınlığıyla eleştirdiğimiz ve bunu fazlasıyla hak eden Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan dün CHP Milletvekili Muharrem İnce ile ayak üstü konuşmaya başlıyor ve daha sonra YÖK'teki odasına devam ediyor.

Muharrem İnce'nin NTV'deki "Günün İçinden" programında yaptığı açıklamalardan anlıyoruz ki; son derece dostça geçen konuşmada İnce eleştirilerini sıralıyor, Özcan da cevaplıyor. Profesör Özcan'ın en ilginç sözleri şunlar oluyor:

"Yüzde 5 için yüzde 95’i yakmayalım. Biz kim oluyoruz da çocukları belli alanlarda okumaya mahkum ediyoruz. Benim çocuklarım imam hatipte okumuyor ama babası o çocuğu götürdü okula yazdırdı diye biz onu oraya mahkum etmeyelim. Herkes istediği bölümde okusun, gerekirse bu zıkkımları da kapatalım."

YÖK'ün yaptığı düzeltme "özrü kabahatinden büyük" diyebileceğimiz derecede kötü: "Zıkkımlar" ifadesi sadece imam hatip liselerini değil, bütün meslek okullarını kapsamaktadır.

Prof. Özcan'ın bu sözlerine son derece şaşırdığımı söylemeliyim. "Katsayı sorunu" olarak bilinen sorun büyük ihtimalle bu aylarda fazlaca ısıtılacak, yeni bir gerginlik malzemesi olacak. Prof. Özcan'ın "yüzde beş için yüzde doksan beş" dediği rakamlar pek öyle değil, sanırız kendisi bihaber. Türkiye'de genel liselerdeki öğrenci sayısı, "katsayı mağduru" liselerin öğrenci sayısından daha fazladır.

İkinci cümle ayrı bir gariplik: "Biz kim oluyoruz da çocukları belli alanlarda okumaya mahkum ediyoruz." YÖK Başkanı kimsenin çocuğunu belli alanlarda okumaya mahkum etmiyor ama kendisi farkında değil! Peki üniversitede herhangi bir bölümü seçen öğrenciyi de YÖK Başkanı mı o bölümde okumaya mahkum ediyor? (Laf arasında, öyle olması daha muhtemeldir)

"Zıkkımlar" konusuna gelelim... YÖK Başkanı neden böylesine garip bir ifade kullanmış bilmiyorum. "Zıkkım"la ilgili birçok söz olsa da çoğumuzun kelimenin anlamından bihaber olduğunu düşünüyorum.

Zıkkım: Nehir yataklarında kum benzeri toprak veya doğrudan kum içinde yetişen ve mantar türüne yakın bir bitkidir... Bu bitki kuma gömülü olarak kumun içinde yetişip gelişir.. Bu bitkinin özelliği yumurtaya benzer ve elips ya da değişik bir yuvarlak şeklinde olup kökü bulunmamaktadır.

Prof. Özcan'ın bahsettiği "zıkkım" belli ki bu değil. Katsayıların değiştirilmesine kesinlikle muhalifim, bu konudaki fikirlerimi de defalarca yazdım. Yalnız, ülkem gençlerinin okuduğu liselerin "zıkkım" olarak ifade edilmesinden fazlalıkla rahatsızlık duyuyorum. İmam hatip liselerinde öğrenim gören gençlerimize yapılmış bir saygısızlıktır. Eğer, bu ifade bütün meslek okullarını kapsamışsa vay onların haline...

Prof. Özcan'ın "Gerekilirse kapatırız." demesi ayrı bir hazin tabloyu oluşturmaktadır. 1980'den sonra başlayan "üniversiteleri liseleştirme projesi" büyük ölçüde tamamlandı. Şimdi sıra, "liseleri imam hatipleştirme"de. Türkiye'de böyle bir hükümet ve YÖK olduğu sürece hiç zorlanmayacaklarını düşünüyoruz.

Sorun eskiden katsayı idi, şimdi daha da azdı, "liseleri ortadan kaldırmak" oldu. Eğitimimiz ilerleyeceğine, geriliyor; laikleşeceğine dinleşiyor; biz de olayları izliyoruz...