Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '06

 
Kategori
Sinema
 

"Zor Baba ve Dünür" de Köpek Musa

"Zor Baba ve Dünür" de Köpek Musa
 

Köpek, bir mizah ögesi olması hasebiyle de, kısırlaştırılmış, azgın bir zampara. Çevresindeki, hareket eden her nesneye, cinsi temayülle yaklaşıyor. Buraya kadar; bir Amerikan komedisi için, durumu normal karşılıyor, hatta gülebiliyorsunuz da, inanın sözüm yok, ben de güldüm. Azgın ve seksomanyak köpek "Musa", her önüne gelene saldırıyor. En son işlerinden birinde kız ailesinin kedisinin peşinde iken kendini klozetin içinde, tepesinden aşağı sifon çekilirken buluyor.

2005 Yılında vizyona girdiğinde ilk kez izlediğim, bir Jay Roach filmi olan Zor Baba ve Dünür adlı yapımı dün akşam televizyonda bir kere daha seyretme imkanım oldu. Film, 2004 yılı, bir Amerikan yapımı. Robert de Niro, Dustin Hoffman, Barbara Streisand gibi yıldızlardan müteşekkil castı ile zaten daha afişinden galip başlıyor maça.

Birbirini seven ve evlenmeye karar veren bir çiftin ailelerini tanıştırma ve kaynaştırma çabaları üzerine kurulan senaryo, çok farklı karakterlerin ve aile yapılarının mizahi çatışmalarını gülmece unsuru haline getirmek suretiyle izleyenlerini güldürmeyi ve eğlendirmeyi amaçlıyor. Daha önce çekilen Zor Baba filminin ardından vizyona girmesiyle de pek tabi ki bir, devam filmi niteliğini de her karede gözler önüne seriyor.

Ailelerin babaları taban tabana zıt karakterler. Kız babası, eski bir güvenlik görevlisi olması nedeniyle son derece kuşkucu, muhafazakar ve zor bir baba. Eşi ise kocasını idare eden, yıllarca etmiş olan, tipik bir uyumluluk abidesi. Erkek babası, gençliğinde sıkı solcu, şu anda ise tam bir liberal olan, bireysel anlamda rahat, sosyal ve çevre kaygıları olan, uçuk bir kişilik. Erkek annesi ise, bir seks terapisti, kocası ile tam bir uyum içinde ve o da rahat, uçuk ve hafiften de kaçık. İşte böylesine zıtlıklar bir araya gelince doğal olarak da komedi unsurları ziyadesiyle izleyenleri kırıp geçirebiliyor.

Bence, Dustin Hoffman; ustası Robert de Niro'nun birkaç adım önüne geçiyor, gösterdiği oyunculuk performansı ile. Barbara ise, o hep aynı güçlü duruşunu bu filmde de sergilemekte hiç mi hiç zorlanmıyor. Netice itibarıyla film vasatın üzerinde bana göre, mükemmel olamasa da.

Filmi ilk seyrettiğimde de, dün akşam ki izlememde de, filmin midemi bulandıran, vicdanımı sızlatan, kısacası beni rahatsız ve huzursuz eden bir tarafını sizlerle paylaşmak istemekteyim. Ev sahibi olan erkek ailesinin, -sanıyorum- kaniş cinsi küçük bir köpekleri var, evlerinde besledikleri. Köpek, bir mizah ögesi olması hasebiyle de, kısırlaştırılmış, azgın bir zampara. Çevresindeki, hareket eden her nesneye, cinsi temayülle yaklaşıyor. Buraya kadar; bir Amerikan komedisi için, durumu normal karşılıyor, hatta gülebiliyorsunuz da, inanın sözüm yok, ben de güldüm. Ancak köpeğin ismi ne biliyor musunuz? Köpeğin ismi: Musa.

Evet yanlış okumadınız. Tüm dünya çapında gösterilmekte olan, büyük bütçeli ve yıldızlar topluluğu kadrosu ile geniş kitlelerle buluşan böylesine bir Hoolywood yapımında, bir köpeğe, Musevi'lerin peygamberi Hz.Musa'nın ismi verilebiliyor. Azgın ve seksomanyak köpek "Musa", her önüne gelene saldırıyor. En son işlerinden birinde kız ailesinin kedisinin peşinde iken kendini klozetin içinde, tepesinden aşağı sifon çekilirken buluyor.

Bu filme, o dönemde, dünyadaki Yahudi cemaatlerinden, İsrail denen gizli-aşikar devden, herhangi bir tepki gelmiş miydi, inanın hatırlayamıyorum. Ancak, hangi dinden olursa olsun, milyonlarca insanın mukaddes kabul edip inandığı değerlerin böylesine rencide edilmesinin çok doğru ve de şık olduğunu düşünmüyorum.

Merak ettim, filmin senaristini araştırdım. Dört kişiden oluşan senaryo ekibinde iki isim, daha doğrusu iki soyadı dikkatimi çekti, anti-semitizm ya da Yahudi düşmanlığı açısından. Biri John Hamburg diğeri de Tim Rasmussen idi. Bu kişiler üzerinde de yüzeysel bir araştırma yaptım ancak elle tutulur, dişe dokunur neticelere maalesef ulaşamadım. Yani bu kişilerin de Yahudi düşmanı ya da neo-nazi falan olduğunu bilmiyor, kesinlikle kendilerini suçlamıyorum.

Konuyla ilgili fikir, düşünce ya da bilgisi olan okurlarımın katkılarını buradan paylaşmaktan çok büyük bir memnuniyet duyacağım.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..