Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

11 Ocak '09

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

0-4 Yaş Arası Cinsel Gelişme

0-4 Yaş Arası Cinsel Gelişme
 


Cinsel faaliyet ne zaman başlar?.. Anne karnındayken mi, yoksa doğumdan sonra mı?..


Bazı bilim adamları doğumdan evvel olduğuna inanmaktaydılar ve doğumdan önce sertleşmenin olduğundan bugün kimsenin şüphesi kalmamıştır. Pekçok erkek bebek penisi sertleşmiş biçimde doğar, pekçok kız bebeğin ise dölyolundaki salgı bezleri doğumdan itibaren çalışmaya başlar.


Bir bebek ellerini kullanmaya başlar başlamaz dişi ya da erkek olsun cinsel organlarıyla oynamaya başlar ve bebekler bunu hoşlarına gittikleri için yaparlar. Çünkü cinsel organlar beynin haz merkezlerine bağlıdır. Bunlar elbette öğrenilmiş tepkiler değildir... Bebeğin biyolojik olarak kalıtım yoluyla aldığı niteliklerdir.


Bu ilk cinsel duygular tüm kültürlerdeki bebeklerin yaşadığı bir olaydır. Bununla beraber anne-babaların bebeklerin cinselliğine karşı tepkileri çok değişiktir. Kimi ana baba bebeklerin bu tür davranışlarından hoşlanırlar, kimileri de hoşlanmazlar. Hiç kimse bu ilk deneyimlerini hatırlayamaz. Çünkü henüz olgunlaşmamış beyin bunları unutulmayacak şekilde bellekte saklayamaz. Yine de bilinçli ya da özel bir biçimde algılanmamış olan duygusal anılar, dilin ve zihinsel kavramların gelişmesinden evvel yerleşirler. Bizler bunları hatırlamasak bile çok güçlü bir biçimde yer ederler. Bu bilinçsiz anılar bir insanın tüm yaşamındaki tepkileri etkileyerek onun yazgısını belirleyebilir. Bu nedenle bebeklerin özenle sevilmesi bir kez daha önem kazanmaktadır. Bir bebeğin ilk cinsel duygularına anne babanın tepkisi, o bebeğin gelecekteki tüm cinsel davranışları üzerinde etki yapabilir.


Bebek ve bakıcıları arasındaki kucaklama, okşama gibi cinsel organlara dayanmayan ilişkiler de gelecekteki duygusal ve cinsel varlık üzerinde etkilidir. Bebekler için fiziksel temas çok rahatlatıcı ve zevk vericidir. Bu ilişki onu, sevmesini bilen, güvenli ve duyarlı bir insan olmaya hazırlar.


Çocuğun bu evresi, yâni bebeklik çağı, çeşitli aşamalardan geçer... "Oral çağ" denilen dönem bunlardan ilkidir. Bu çağın en belirgin özelliği bebeğin dünyayla ilişkilerini ağız yoluyla kurmasıdır. Bu dönem bir yaşının sonuna kadar sürer, daha sonra yavaş yavaş yoğunluğunu kaybeder. Bebeğin ağız yoluyla ilk ilişkisi emmedir. Bebek doğuştan gelen emme içgüdüsü yoluyla emme eylemini yapar ve bu işi yaparken de büyük bir zevk alır. Bebekteki emme belirtisi çeşitli şekillerde görülür. Önceleri yastığı, örtüleri emen bebek parmağını keşfedince onu emmeğe başlar.


Bu dönemde, bebeğin cinsel etkinliğinin en önemli özelliğinin cinsel doyumu kendi kendine sağlaması, bu eylemin bir başka kişiye yönelmemesidir. Parmağını emen çocuğun bu davranışı, çocuğun bir zamanlar başından geçtiği ve sonradan hatırladığı bir hazzın aranmasıdır. Çocuk dudakları erojen bir bölge olarak işlev görür. Bu erojen bölgenin doyumu, beslenme gereksinmesinin doyumuyla beraber olur. Çocuk emmek için bir başkasının gövdesini değil, kendi gövdesinin bir parçasını arar. Böylelikle hem dış dünyadan daha bağımsız olmakta, hem de daha kolay hareket etmektedir. Dış dünyaya değil de kendisine yönelmesinin başlıca sebebi kendi dışındaki bu dünyayı denetlemekten uzak oluşudur. Bazı çocukların dudak bölgeleri erotik bakımdan daha duyarlıdır ve eğer bu özellik ilerde de sürerse, büyüdüklerinde öpüşmeye çok meraklı olurlar.


Bebeklik döneminin ikinci önemli aşaması "anal çağ" olarak bilinen süredir. Bu dönem çocuğun yürümeyi öğrendiği, eşyalarla temas kurduğu, bilhassa dışkı çıkartmaktan ve kasları denetlemekten zevk aldığı bir zamanı kapsar. Çocuğun ağız zevki bu dönemde makat çevresine kayar. Bu dönem, çocuğun özellikle kakasıyla ilgilendiği bir dönem olarak belirlenir. Anal çağ bir yıldan üç yıla kadar sürebilir.


Bu dönem insan kişiliğinin gelişmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Anal çağda anneyle çocuk arasındaki ilişkilerde de değişiklikler olur. Çocuk eskisine nazaran daha bağımsız davranmak ister. Anne ile çocuk arasında çatışmalar başgösterir ve çocuğun davranışları anne tarafından kısıtlanır.


Bebeklik döneminin üçüncü aşamasında çocuk anne ve babasını taklit etmeye başlar. Çocuğun gövdesinin bir bölümünü oluşturan haz bölgeleri içerisinde genital bölgeler de yer alır. Bu bölgeler eski cinsel dürtülerin bir aracı değil, gelecekteki büyük olaylarla ilgili yerlerdir. Cinsel organların bir bölümünü oluşturan bu bölgelerin faaliyetleri ilerde "normal cinsel" yaşama dönecek etkinliklerin başlangıcıdır. Gerçekte gövdenin bu bölümünün verebildiği hazlar çocuk tarafından daha ilk sıralarda anlaşılır. Bebeğin bu üçüncü dönemi de, yâni organlarıyla oynamaya başladığı zamanlar, bebeklik döneminin üçüncü aşamasını oluşturur.


Bu dönem içerisinde erkek çocuk cinsel organlarını daha çabuk tanır, kız çocuklar için durum daha zordur. Bu aşamada anne babaların tepkileri çok farklılık gösterir. Kimi aydın anne baba çocuğun durumunu anlayışla karşılarken, kimileri çocuğun oralarına dokunmasının ayıp bir şey olduğunu söyler ve azarlar. Tabii ki ikinci tutum tümüyle yanlıştır!


Genital dönem adı verilen bu üçüncü dönem, çocukların hangi cinsten olduklarını anladıkları dönemdir. Bilhassa erkek çocuk bu döneminde, kız çocuktan çok daha mesuttur. Çünkü organını ellemekte ve herkese gösterebilmektedir. Bunun sonucu olarak kendini çok güçlü ve büyük hisseder...


Kız çocuklarında durum daha değişiktir. Kızlar bu dönemde kendilerinde eksiklik duyarlar ve erkeklere benzemek isteyebilirler. Bunun sebebi kızın kendi cinsel organını tanıyamaması, bir organa sahip olmadığını düşünmesidir. Anne ve babalar kız çocuklarına işte bunu anlatabilmelidirler.
 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..