Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Şubat '08

 
Kategori
Futbol
 

0,617664 geride kalırken...

0,617664 geride kalırken...
 

Turkcell Süper Lig'de heyecan -kalitesiz ama- devam ediyor...


Türkiye Turkcell Süper Ligi, Avrupa'daki çoğu süper ligin aksine on sekiz takımdan oluştuğu için toplamda 34'er maç oynanıyor ve oynanan 21'leri 34'e böldüğümüzde kalan sonuç başlıkta geçiyor. Sonucu yuvarlarsak 0, 6'yı geçtik, yani ikinci yarının ilk bölümü geride kaldı.

İkinci yarının ilk bölümü geride kalırken zirvedeki tablo daha da netleşti. İlk yarı sonunda üç büyüklerin önünde Sivasspor ve bu dört takım birbirine yakın puandayken Sivasspor ikinci yarının başında geriye düştü. Beşiktaş'ın bu hafta kaybetmesiyle beraber Türkiye'yi Avrupa Kupaları'nda temsil eden takımlardan Galatasaray lider, Fenerbahçe bir puan geride; şampiyonluk yarışına devam ediyorlar...

Yukarıdaki iki takımdan Fenerbahçe kadro kalitesi olarak rakibinden çok daha üstün. Fenerbahçe'nin on yabancıdan oluşan kadrosuna karşılık Galatasaray haftalardır yabancı oyuncularından yoksun mücadele ediyor ve yaklaşık olarak üç aydır da ideal kadrosundan uzak bir kadroyla sahada yer alıyor. Bu iki takım da son üç maçlarını kazanırlarken Galatasaray 11 gol atıp 3 gol yemiş, Fenerbahçe ise 12 gol atıp 2 gol yemiş. Takımların attıkları gol sayısı diğer takımlarla aradaki farkı ortaya koyuyor sanırım. Bu mücadeleyi daha heyecanlı kılan ise takımların zorlu maçlarının önümüzdeki haftalarda oynanacak olması ve belki de ligin sondan üçüncü maçı olan Galatasaray-Fenerbahçe maçının şampiyonu tayin edecek olması...

Galatasaray, Afrika Kupası dolayısıyla savunmasının en önemli ismi Song'suz oynadı son üç maçı ama Servet-Emre ikilisinin muhteşem performanslarıyla pek aramadı. Orta alanda ise Lincoln-Ayhan-Linderoth üçlüsünün uzun süreli sakatlıkları aylardır takımı eksik bırakıyordu. Bu üçlüden Ayhan takıma katılmaya hazır, Lincoln yavaş yavaş ısınıyor, Linderoth ise sezonu kapattı. Sevindirici gelişme ise Mehmet Topal-Arda Turan-Barış Özbek üçlüsünün üst seviye formu yakalamaları. Şu ana kadar hiç maça çıkmayan Ahmed Barruso da gelecek vaad eden bir isim olarak göze çarpıyor. Forvette ise son haftalarda Shabani Nonda'nın yokluğunda yaşlı ve tecrübeli Hakan Şükür ile beraber Ümit Karan forma giydiler. Galatasaray zor fikstüre gelirken takımdan ayrı olanların dönüşüyle seviniyor. Takımda rekabetin artması olumlu bir olay olarak gözüküyor ama takımın dengesini bozmamasını da diliyoruz...

Fenerbahçe'de ise tersine bir tablo var. Zico'nun 4-2-3-1 sisteminde oturmuş ama yeterliliği tartışılır bir kadro var. Savunma ikilisi Edu-Lugano çok sert oynuyorlar ve zaman zaman anlaşamıyorlar. Önlerindeki ikilinin birisi Mehmet Aurelio savaşçı ama savunma yönü zayıf. Selçuk'un yerine transfer edilen Maldonado'nun takıma uyumu ise soru işareti. Sol çizgide oynayan Roberto Carlos tecrübeli ama yavaş ve savunma yönü gerçekten zayıf. Sağ çizgideki Gökhan Gönül mevkiinin ligde en iyisi. Hücum alanına geliyoruz. Sol çizgide Uğur Boral oynuyor; Uğur'un karşısında iyi bir savunma bulunması halinde hücumu bitiyor. Ortadaki Alex iyi marke edilmesi halinde duruyor; iyi marke edilmese bile topu alıp gole giden bir oyunkurucu değil. Sağdaki Deivid ise bana göre Türkiye Ligi'nin en kalitesiz futbolcularından birisi; son derece yavaş, topa vurmak veya pas vermek dışında hiçbir yeteneği yok, Gökhan Gönül'ün önünde böyle bir futbolcunun olmasını büyük bir şanssızlık olarak görüyorum. Hücum hattında ise Semih Şentürk veya yükselen formuyla Mateja Kezman oynuyorlar. Zico'nun sisteminde Semih'in daha iyi olduğunu söyleyebiliriz ama kanat oyuncularının daha iyi olması halinde Mateja Kezman çok daha iyi bir tercih olabilirdi...

Sadece şampiyonluk yarışından bahseden bir yazıya imza atmak istemem; ligin geri kalanından bahsedelim...

İlk dörtlünün arkasında Kayserispor var ki konumları ilginç. Çok rahat bir yerde olan Kayserispor'un yukarısıyla beş, aşağısıyla dokuz puan farka sahip. İkinci yarıdaki dört maçını kazanan ve hiçbirinde gol yemeyen Kayserispor, son maçında Beşiktaş'ı yenerek gücünü gösterdi. Kayserispor'un dezavantajı büyük maçlarını dışarıda oynayacak olması. Yine de Kayserispor'un UEFA Kupası'na katılma yarışında iddialı olmasını bekliyoruz...

Ligin dibindeki Kasımpaşaspor dokuz puana sahipken, düşen diğer takımların kim olacağı/olmayacağı için büyük bir yarış var. Altıncı sıradaki Denizlispor ile on yedinci sıradaki Vestel Manisaspor arasında sadece dokuz puan var. Alttan başlarsak; Vestel Manisaspor çıkış eğiliminde ve düşme hattından çıkacaklar gibi duruyor. Kupada yoluna devam eden Çaykur Rizespor ligde son dört maçını kaybetti ve çok gol yiyorlar. Gençlerbirliği son üç maçının ikisini kazandı ve Mesut Bakkal'la beraber daha da yukarıya tırmanabilirler. Bursaspor, Ankaraspor, İst. Bld.spor takımlarının zorlu günler yaşamasını bekliyorum...

Gol krallığının zirvesinde 11 ile Semih Şentürk ve Gökdeniz Karadeniz bulunmaktalar. Gökhan Ünal ile Shabani Nonda arkadalar -ki Nonda sadece 14 maçta forma giydi-.

Ligde mücadele böyle giderken, yeni yerli yıldızların yükselmemesini endişeyle izliyoruz. Avrupa'da mücadele eden takımlarımız -aslında sadece Fenerbahçe- sahaya %100 yabancı bir kadroyla çıkmak için çırpınırken olan Türk futboluna oluyor. Sıradan Anadolu takımları maksimum yabancıyla futbol oynuyorlar ve bu yabancılar büyük ihtimalle bir sezon, belki yarım sezon futbol oynadıktan sonra arkalarına bakmadan gidiyorlar. Ligimizde adı anılacak genç futbolcu yer almıyor...

Şampiyonluk mücadelesi, UEFA Kupası'na katılma mücadelesi, düşmeme mücadelesi. Herşeye rağmen zevkli lig mücadelesi izlemek umuduyla...

 
Toplam blog
: 641
: 316
Kayıt tarihi
: 16.12.07
 
 

Bir uluslararası ilişkiler öğrencisinin gözünden dünya ve bonusu olarak da futbol... ..