Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Temmuz '12

 
Kategori
Deneme
 

07.06.2012/ Zamana yetişmek

Bazen her gün geçtiğimiz yollarda küçük fakat önemli ayrıntıları görmezden geliriz. Hayatın anlamının bu küçük ayrıntılarda gizli olduğunu unuturuz. Zamana yetişme derdine düşeriz, özellikle büyüdükçe…  İşte böyle bir gündeydim bende. Geç uyanmış, sınavıma geç kalma tehlikesi yaşıyordum. Çabucak hazırlanıp ilk gelen otobüse bindim. Hatta bildiğin atladım. Trene yetişmeliydim. Evet yetiştim. Üç dakika daha geç kalsam yetişemiyordum. Amma ve lakin yetiştim işte. Hala neyin huzursuzluğunu yaşıyordum hiç bilmiyorum. Bir köşeyi kaptım. Hani şu iniş kapısının karşısında kalan kapının orasını. Aslında tren o kadar da kalabalık değildi. Telaşla aceleci davrandım. Bir ses duydum ilkin bir inilti gibiydi.     “Mendiil…”    Şaşırdım. İnanılmaz şaşırdım ve kulak kabarttım. Ses çok alçaktı.     “Mendiil…”    Kimseyi göremedim ama ses gitgide yaklaştı. Elimde bir dergi vardı ona odaklıydım. Ses daha da yaklaştı. Ses daha da yaklaştı. “Mendiil…” Belki 80 belki de 90 yaşlarında bir dede… Sağ koltuk altına koltuk değneklerini sıkıştırmıştı. Sol elinde de mendilleri vardı. Üç beş tane “mendiil…” Yürümekte zorluk çekiyordu. Hatta yürüyemiyordu bile. Ayaklarını yere sürüye sürüye yürümeye çalışıyordu işte. ”Feneryolu mu burası evladım? Feneryolu’nda inmeliyim.” dediğinde içim bir defa daha cız etti. Gözleri… Gözleri de terk etmişti benim yaşlı dedemi.     Elindeki mendillerse canımı yaktı. Hani devlet? Hani insanlık? Hani evlatlık?   “Hayır amca, burası Erenköy.”dedi genç bir erkek. “Feneryolu’nda indiririm seni, ben.” Zaten üç beş mendilinden birkaçını satabilmişti. Herşeye tonlarca para verip sermaye çeviren biz insanlar bir mendili çok görmüştük yaşlı dedeye… “Mendilimiz var.” ya da “Mendile ihtiyacımız yok.” bahaneleriyle. Hiç düşünmeden. Tıpkı mendile daha sonra ihtiyacımız olacağını düşünmediğimiz gibi. Almamıştık üç beş liralık mendilleri. Velhasıl, o genç erkek tren Feneryolu’na yaklaşınca “Amca Feneryolu’na geldik.” deyip, yaşlı dedenin inmesine yardımcı oldu. Başka biri de güvenlik görevlilerine seslenerek beklemelerini söyledi. İki dakika sonra, dedeye acıyan gözlerle bakan biz insanlar zamana yetişme telaşına çoktan düşmüştük bile… 
 

 
Toplam blog
: 12
: 151
Kayıt tarihi
: 18.07.12
 
 

1993 İstanbul doğumluyum. Bir göçmen kızıyım. Her türlü alana ilgi duyan meraklı biriyim. Duygu v..