09.09.09 sabahı güne başlamak...

09.09.09 sabaha karşı yağmurun sesinden uyuyamıyordum ürkütücü geliyordu. Sabah oldu kalktım elektikler yok doğal olarakta benim oturduğum yerin 500 mt aşağısında yaşanan can pazarından henüz haberim olmamıştı. Pencereden bakıyorum yol tıkalı trafik akmıyor, içimden "yarım bardak yağmur yağsa da bu trafik aynı oluyor böyle yağmurda bu halde olması ne kadar normal "diye geçiriyorum.

Sonra Eskişehir den gelen telefon ile yaşanan dehşeti öğreniyorum herkes bizi merak etmiş çok korkmuşlar. Yine düşünüyorum, "ateş önce düştüğü yeri yakıyor."Gün boyu "bizde birşey yok, inanın siz olmasanız farkında bile değiliz" diyorum. Gerçekten öyleydi kimse beni aramasa elektrikler gelinceye kadar tv de olayları görünceye kadar sadece 500 mt uzağımızdaki afetten haberim dahi olmayacaktı. Aynı yağmur bizim üstümüzden de yağdı oysa...

Çıktım hemen ikitelli köprüsüne doğru koşarak gittim duyduklarıma inanamadığım için görmek üzere koştum. Neler olmamıştı ki anlatayım mı, ne gerek var hepiniz gördünüz neler olduğunu. Ben hala atamadım gördüklerimin şokunu üstümden. O çaresizliği, o yokoluşu, o yıkılışı...

Hep sordum kendime gözlerimdeki dehşetle izlerken felaket tablosunu.. NEDEN? NEDEN? NEDEN? diye.....

17.8.99 tarihinde yaşadığımız depremde deprem öldürmez bina öldürür dersini almıştık hep beraber... Binlerce insanımız öldü, canlarımız gitti. Ne kaldı geriye hiç düşündünüzmü? Yeni bir deprem felaketi oluncaya kadar bilemeyiz ne olduğunu. Dilerim Allahtan bir felaketle öğretmez ne olduğunu.

09.09.09 tarihinde büyük bir sel felaketi yine beklenmedik şekilde vurdu geçti değilmi? Peki beklenmiyor muydu? Günlerce şiddetli yağışlar gelecek diye uyarılmadık mı? Peki nerede bir eksik oldu hiç sordunuz mu? Ben cevabını TV de bir haber programında aldım diyordu ki yetkili mercideki kişi halkın ihmali vardır olayda. İşte bu kadar.

Elbette öyle bu halkı meteroloji uyarmış görev tamamdır. Devlet mercileri çok şiddetli yağış için üstüne düşen görevi yapmışlardır. Dinlemeyen halktır. Acaba devlet kademesinde kaç kişi sadece doğal afetlerden sorumlu olduğu için bizlerin ödediği vergilerle gelir elde ediyor. Görevini yapmadan her ay maaşını alıyor. Ben bunu bir vatandaş olarak öğrenmek istiyorum.

Dün akşam polisler basın ekspres yolunun girişlerinde nöbet tutmuşlar ne ala ne ala... Şiddetli yağacak yağmur neticesinde halkını korumak için çok duygulandım..

Heyyy komik olmayın canlarımız gitmeden mallarımız kaybolmadan çözün birşeyi de. Ama olmaz olamaz çünkü kimse birşeyleri çözmek için uğraşmıyor. Uğraşılan hep aynı tanatanalar hep aynı. Felaketlerde canlarımız yok olur, terör saplantısına söyleyecek sözüm yok artık. Oradaki giden canlar için ne söyleyeyim allahtan tüm şehitlerimize rahmet diliyorum.

Zaten "onlar" bizden daha iyi haklarını arıyor gibi geliyor bana. Dilimiz dilimiz dediler buyurun üniversitelerde dilleri okutulsunmuymuş onu tarışıyoruz eee bayraklarıda var milletlerde bir devlet olmaları kaldı, neyse konumuz bu değildi....

Basın ekspres yolu gibi çok önemli bir yol hava alanı tem bağlantı yolu böyle bir risk ile karşı karşıya ki risk olmaktan çıkmış bence çünkü 1995 yılında yaşanmış aynı felaket, peki ne yapılmış? Hiç bir şey neden yapılmamış? o onu suçladı o unu suçladı hala anlayamadık nedenini? Ama vatandaş suçlu onu biliyoruz.

Suçlu vatandaş, hakkını aramayı bilmediği için suçlu, bu ülkede insanlar hakkını aramayı bilmediği sürece malesef iki resmi dilide olur herkes bu vatanın bir parçasına hatta tamamına gözde diker hepsi olur. Bu ülkede vatandaş vekillerini seçtiği oylarını bir kilo una, bir litre yağa, üç beş kuruş ile bir parça çula çaputa satmaktan ne zaman vazgeçer ne zaman yeter artık biz bunları kendimiz zaten alabiliyoruz, biz lalelerimizide dikeriz, siz bize sosyal anlamdan güçlü bir devlet yönetimi olarak neler vereceksiniz, onu soruyoruz size biz bunu istiyoruz sizden diyecek. İşte sosyal devlet olabilmeyi başardığımız zaman vatandaşın refahını gerçekten düşenen bir yönetim olduğu zaman bu ülke gerçek anlamdaki cennetliğine kavuşabilecek. Ama burada vatandaş suçlu.

Bu yaşadığımız felaketler artık bu farkındalığı kazandırır umudundayım..

Yine felaketler olacak yine geçmişten beri gelen çarpık düzenin sancıları ile zayiler vereceğiz ancak tedbirsiz değil tedbirler alınarak.. Gerekli önlemler alınmış olsaydı burada 31 insanımız canını kaybetmeye bilirdi. Gerekli uyarılar yapılmış olsaydı kimbilir hangi şehirden yada ülkeden gelmiş olan o tır şoförleri uykularında yakalanmayabilirlerdi ölüme. Tamam mala gelebilirdi zarar ama canlar kurtulabilirdi..

İklim şartları çok hızlı değişirken belki çok daha büyük felaketlerle karşılaşacağız belki deprem sonrası beklediğimiz tusunamiler rüzgarlarla gelecek bilemiyorum mesela diyorum, ancak madem bu değişiklikler yaşanıyor ve yaşanmaya devam edilecek lütfen tedbirlerimizi alalım.

Bilemiyorum bu dere yataklarında evleri olan vatandaşlarımız sel gelmeden önce yetkili mercilere gitseydi bizim beklenen şiddetli yağışlardan dolayı korkumuz var bize başka bir yerleşim yeri sunun deseydiler acaba aldıkları yanıt ne olurdu?

Sel felaketinde kaybettiğimiz herkese yüce Allahtan rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum. Felaketten etkilenen tüm zedelerin yaralarının en kısa zamanda sarılmasını diliyorum.

İnsanın gerçek ölçüsü, güven anlarında değil, zorunlu ve sorunlu anlarda nerede durduğudur.

Martin Luther King

http://mavidunyalar.blogspot.com