Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '14

 
Kategori
Blog
 

1. Bostanlı Kumru Festivali Etkinlikleri'ne katıldım!

Kafama esti mi yapamayacağım şey, yiyemeyeceğim nane, roka yoktur!

Perşembe akşam saat 7'de torunum Zehra'ya çubuk kraker almaya bakkala gidiyordum ki baktım Zehra'nın annesi de kapıda!

"Nereye baba?"

"Kızın kraker istedi! Alayım da zırlamasın!"

"Senin için ne yapabilirim baba?"

"Bilet al da İzmir'e gideyim!"

"Valla mı?"

"Valla!"

"Ver kimliğini de alayım!"

"Annenden iste! Kimliğimi saklıyor biliyorsun!"

Hanım bir arıza çıkarırım diye kimliğimi saklıyor! Zannediyor ki kimliğim onda olursa bir yamukluk yapamam!

Yapmam!

Geldim ki gece 21, 35 uçağına yerimi ayırtmış!

İzmir'e ayak bastığımda burnumu keskin bir kömür kokusu kapladı!

Kapıda beni bekleyen oğlum Ali ile çevre yolundan Çiğli'ye gelene kadar sigara içmek için pencereyi açmadım!

"Baba hayrola? Nedir bu ziyaretinin sebebi?"

" Kumru Festivali varmış da! Çağırdı arkadaşlar! Haberin yok mu?"

"Kumruyu biliyorum da festivalini duymadım!"

"İlk olacak! Nasıl bir şey bu kumru denilen şey Ali?"

"Sandviçin, ekmeği sert olanı!"

"Peki niye kumru demişler?"

"Ne bileyim baba?"

"Ulan bu kadar zamandır buradasın, ne evlenebildin ne de kumruyu öğrenebildin? Ertuğrul büyüsün de gör  kumru neymiş, çifte kumru neymiş!"

Evde Facebook'u açıp da "İzmir'deyim arkadaşlar! "diye yazınca İlyas Bayram hemen aradı!

" Ne iyi ettin de geldin! Yarınki festivalde İstanbul'u temsilen bulunacak olman bizleri çok sevindirdi!"

" Yarını iple çekiyorum İlyas Bey! Elli beş yaşına geldim kumruyu hep ağaçta gördüm! Ölmeden bir de tabakta göreyim!"

Gece hep kumrulu rüyalar gördüm! Hep de çift kişilik tabaklarda! Yedikçe garson getiriyor! Çatlayacağım!

Serhat'ın telefonuyla uyandım!

Serhat biliyorsunuz bir kaç yıldan beri İzmir 'de yaşamaya başladı! Denizci adam! Marmaranın iç deniz olması onu kesmedi!

"Ege'ye Akdeniz'e açılmamız lazım! Akdeniz'i Türk gölü yapmasam gözüm açık gidecek!" demişti bana bir seferinde!

"Kumrucu Ömür" denilen mekanda İlyas Bey , Eşi hanımefendi ve oğulları Can; Ayşen Hanımefendi, Özden Hanımefendi ve Pınar Zehra Hanımefendi buluştuk! 

Az sonra da Serhat geldi!

Ve festival başladı!

Kumru, bizim merdivenlerin her gün yıkanmasına vesile olan kanatlı adaşının tabakta poşetlenmiş versiyonu diyebilirim!

Zaten yerken o hisleri taşıdığım için hepsini bitiremedim! 

Hatta " bunun biraz daha büyüğünü yapsanız da ismine Martı deseniz gider ha!" diyerek Ömür kardeşimize ticari bir ilham verdim!

Yapar, yapmaz, bileceği iş!

Sonuçta mutlu oldum. İzmirlilere canı yürekten teşekkür ederim!

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..