1 İrlandalı turist, 10 esnafa bedelmiş!

Birkaç gün önce "İrlandalı turist Aksaray esnafını tek başına dövdü!" başlıklı bir haber internet sitelerinde ve haber bültenlerinde yer buldu kendine. Başlık son derece ironik olduğu için haberle ilk karşılaştığımda sadece meraktan izledim. Doyamadım, bir daha izledim. Şaka bir yana başlıktaki hınzırlığına rağmen bu olay sıradan bir olay değildi aslında... Ülkemizin ruh haline ayna tutan sosyolojik olarak incelenmesi gereken bir vakaydı...

Olayın aslına değinmeden önce yazımın bundan sonraki bölümünde İrlandalı turistten 'İrlandalı Abi' diye bahsedeceğimi belirtmek istiyorum. Çünkü sosyal medyadaki bir çok arkadaş gibi ben de kendisini çok benimsedim, yakın hissettim. Gerçekten İrlandalı Abi parti kursa, oy verecek binlerce kişi var... ;)

Gelelim olaya... İrlandalı Abi, Aksaray'da kaldığı otelin karşısındaki marketten su almaya gidiyor... İrlandalı Abi, iri bir abi. Ağır sıklet denilen cinsten... Dolabın kapağını açarken biraz orantısız güç kullanarak kapağı yerinden sökercesine açıyor ve dolaptaki şişeler yerlere dökülüyor. Market sahibi de yıllardır bu anı bekliyormuşçasına evvelden hazır ettiği sopayla olay mahallinde bitiyor.

Komşu esnaf da market sahibi gibi yıllardır bu anı bekliyormuşçasına anında olaya dahil oluyor... Sokakta olaya dahil olmayan birkaç esnafı da market sahibi bağıra çağıra el kol hareketleriyle kavgaya çağırıyor... Nasıl bir korkuysa artık! Sonuçta esnaf, esnafa yardıma koşuyor...  Hem de sopalarla... Bir, üç, beş derken güvenlik kamerasında onlarca kişi İrlandalı Abi'ye hücum ederken görülüyor...

Görüntülerin devamını izlemeyenler İrlandalı Abi'nin hunharca dövüldüğünü, güven timleri tarafından son anda linç edilmekten kurtarıldığını falan sanabilir... Fakat öyle olmuyor! Çünkü bizim İrlandalı Abi meğer boksörmüş... Kendine yapılan hücum(lar) karşısında hemen gardını alıyor ve geleni indiriyor... Hele bir abi var ki... Onu 'bir fiskeyle' öyle bir indiriyor ki milletçe o abiye üzülüyor, akıbetini merak ediyoruz....

İrlandalı Abi, geleni indiriyor... Arada arkadaşının ısrarıyla otele giriyor. Sonra geri çıkıp kalabalığın içine dalıyor. İrlandalı Abi'ye vuruyorlar ama işlemiyor. Birkaçını dövüp geri geliyor. Sonra bir daha... Anlayacağınız 'İrlandalı Abi, Aksaray esnafını dinlene dinlene dövüyor...' Yani haberin başlığındaki hınzırlık az bile! ;)

Bu arada dün İrlandalı Abi'nin Kuveyt asıllı İrlanda vatandaşı Mohammed Fadel Dobbous  olduğunu öğrendik. Daha bir sevdik. ;) Muhammed Ali'ye benzetenler bile oldu... ;)

Yine mağdur esnaf (!) da konu ile ilgili konuşmuş... İddiaya göre asıl sorun İrlandalı Abi'nin arkadaşıyla yaşanmış ve İrlandalı Abi'miz kavgaya niyetli gelmiş zaten... Kendi adıma tam mağdur esnafımıza (!) inanacaktım ki... Adam ne dese beğenirsiniz?  "...1 kişiye yumruk atıp yere düşürdü diye esnafı dövdü olabilir mi?..."

Adamın derdine bakın. Memleketin ne hâlde olduğundan habersizmiş gibi veli nimeti olan müşterisine ettiği muameleyi görmüyor, turiste karşı nasıl bir ev sahipliği yaptığını düşünmüyor, 1 kişiye onlarca kişiyle dalmaktan gocunmuyor, kalabalığı bir insanı linç etmeye teşvik etmekten utanmıyor da kendisi gibi onlarca arkadaşı ile 1 kişiden dayak yemesine hayıflanıyor!

Esnafı haklı bulan ya da onlara kızmayan var mıdır acaba? Kendisini İrlandalı Abi'ye karşı mahcup hissetmeyen var mıdır mesela? Bilemiyorum... Ama barbar esnafa kızmak ya da İrlandalı Abi'ye üzülmek, olayı kınamak falan bizi temize çıkarmaz! Çünkü bu ve benzeri olaylar her gün yaşanıyor...

Evimizde, işimizde, ilişkilerimizde... Hayatımızın her anında hepimiz bir şiddet olayında baş rolü oynuyoruz ya da bu rolün en büyük adayıyız! En makul olanımız bile şiddete meyilli... Çünkü o bile içinde bir yerlerde kendisi gibi düşünmeyenlerden nefret ediyor... En makul olanımız bile konuşarak halledebileceği ufacık sorunları en azından susarak geçiştiriyor... Daha doğrusu geçiştirdiğini sanıyor!

Yazının başında da belirttiğim gibi bu olay bütün hınzırlığına rağmen sosyolojik olarak incelenmeli... Gerçekten 'sudan sebeplerle' çıkardığımız bu ve benzeri kavgaların asıl nedenini bulabilirsek, milletçe çok daha büyük sorunlarımızı neden çözemediğimizi, buna niyetimizin dahi neden olmadığını daha iyi anlayabiliriz...