Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

1 Mart Perşembe

1 Mart Perşembe
 

Üzüntüler, sevinçler, mutluluklar hep görecelidir. Şiddetini ölçme, ayarlama ve düzenleme imkânı da yoktur. Bir anne - baba için herhalde evlâdını kaybetmekten daha öteye yeryüzünde bir üzüntü olamaz. Zengin olsun fakir olsun, şehirli olsun köylü olsun, bilgili olsun cahil olsun, bu kural değişmez.

İnsani duygularımız ne kadar gelişmiş olsa da, empati yoluyla başkalarının derdine ortak olmayı ilke edinsek de, başkasının acısını aslâ onun gibi algılayamayız. Ateş düştüğü yeri yakar.

Yurdumuzun her köşesinde, hemen her gün, çeşitli sebeplerle çocuk ölümleri meydana gelmektedir. Çoğunu duymayız, duysak da pek önemsemeyiz bile. Fakat dün İstanbul’da meydana gelen feci bir olay, neredeyse bütün Türkiye’yi haklı olarak ayağa kaldırdı.

Üzeri sağlıklı şekilde kapatılmayan bir kanalizasyon bacasına düşen 5 yaşındaki Dilârâ, hiç beklenmedik bir zamanda, umulmadık şekilde hayatını kaybetti. Her gün onlarcası tekrarlanan sıradan bir kaza gözüyle bakamadı kimse bu olaya. Bir ihmal söz konusuydu çünkü.

Yaptığımız işi hakkıyla yapmayı öğrenemedik. Sorumluluk duymanın ne demek olduğunun farkında değiliz. Şu saatten sonra yapılacak hiçbir şey Dilârâ’yı geri getiremez elbette. Ama bundan sonra buna benzer olaylar olmaması için daha dikkatli olunması gerek.

Bu tip işleri yapanlar genellikle en cahil insanlardır. Onların her şeyi düşünebilme yetenekleri olmayacağı hesaba katılarak kontrollerin iyi yapılması gerekir. Denetim, önce insanın kendinden başlar. Kendi kendimize yeterli bireyler olma yolunda çok çaba sarfetmemiz gerekiyor.

Şakayla karışık halk arasında bir alayvari söz haline gelen “eğitim şart” deyimini, ağzımıza sakız yapmak yerine, beynimize mihenk yapmak zorundayız.

Bugünkü gazetelerin çoğunda manşet Dilârâ… Küçük yavruya Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır diliyorum.

BELEDİYE CİNAYETİ (Akşam)

ALLAH CEZANIZI VERSİN (Güneş)

DAHA KAÇ ÇOCUK ÖLDÜRECEKSİNİZ? (Milliyet)

KAZA DEĞİL CİNAYET (Posta)

BU ACIYA KİM DAYANIR? (Star)

HESAP VERİN (Takvim)

DİLARA'NIN İSYAN ETTİREN ÖLÜMÜ (Vatan)

Belediye’nin dere ıslah çalışması yaptığı İstanbul Bahçelievler’de, annesiyle birlikte ağabeyini okuldan almaya giden 5 yaşındaki Dilârâ, üzeri sağlıklı bir şekilde kapatılmamış bir kanalizasyon bacasına düşerek öldü.

Bir anda çocuğunun kaybolduğunu fark eden anne, yetişin diye feryat ederek yardım istediyse de, Dilârâ’nın cesedi ancak 3 km. ileride bulunabildi.

Genellikle önceden sezinleyemediğimiz, bu yüzden de tedbir alma imkânı bulamadığımız olaylara kaza deriz. Burada bir yönüyle kaza olgusu varsa da, küçücük yavrunun sezinleyemeyeceği tehlikeyi orta yerde bırakanlar da suçlu. Bu ihmal, belki de böyle bir şeyi aklının ucundan geçirmeyen cahil ve gariban bir vatandaşın işi. Ancak bu tip işler, maalesef vasıfsız kişilere yaptırılıyor diye kontrolsüz bırakılamaz. Meydana gelen bu feci kazanın acısını yüreğinde hissetmeyen hiçbir ana-baba düşünemiyorum. Allah cümlemizi benzerlerinden korusun.

EVREN BÖLÜCÜLERİ SEVİNDİRDİ (Gözcü)

İŞTE EVRENİN 8 EYALETİ (Hürriyet)

8 EYALETE ÖZAL KARŞI ÇIKTI (Sabah)

Dünkü Sabah gazetesinin manşeti, Evrenin sözleri çok tartışılacak, şeklindeydi. Gerçekten de bu sözler kamuoyunda yankılandı.

Gözcü gazetesi Evren’in sözleri bölücüleri sevindirdi derken, “artık bir Kürt devleti var, demekle var olmayan Kürdistan’ı tanıdığını iddia ediyordu. Oysa bu haberin hemen altında ABD Dışişleri bakanı Rice’ın Kuzey Irak’a Kürdistan dediği yazılıydı.

Aynı şekilde Amerika’da sık sık yayınlanan Ortadoğu haritalarında bu bölgenin adı hep Kürdistan. Sırf biz kabul etmiyoruz ve kullanmıyoruz diye bu kelime geçersiz olmuyor ki. Tam tersine biz böyle yaptıkça devekuşu gibi kafamızı kuma gömmüş oluyoruz.

Kenan Evren’in bu sözleri aslında, gerçekleri daha iyi görmeye başladığının bir işareti.

Almanya’da Bavyera eyaletine yaptığı bir gezide Türk, Alman bayraklarının yanında üçüncü bayrağın kime ait olduğunu sorduğunda, burası Bavyera eyaleti olduğu için onun bayrağının da göndere çekildiğini öğrenince Evren, Türkiye’nin de bu şekilde eyaletlere bölünüp daha iyi yönetilebileceğini düşünmüş.

Evren’e göre Türkiye’deki sekiz eyalet şöyle: Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum, Diyarbakır, Adana, Eskişehir, Trabzon.

Konsey olarak Danışma Meclisi’nde bu kararı yürürlüğe sokmayı düşündüklerini açıklayan Evren, seçimlerde iktidara gelen Özal'ın bunu kabul etmediğini söyledi.

RİCE ALIŞTIRIYOR (Cumhuriyet)

Barzani Türkler bağımsız Kürdistan fikrine alışmalı derken, ABD Dışişleri bakanı Rice da, Türkiye ile Kürdistan arasındaki sınırda faaliyet gösteren PKK, diyerek Türkiye’nin güneyindeki devletin adını Kürdistan olarak telaffuz etti.

Uzun yıllardan beri Amerika’nın gündeminde olan Kürdistan olgusu, çizilen Ortadoğu haritalarında her zaman karşımıza çıkıyordu. Ancak biz bunu kabul etmediğimiz için görmezden geliyorduk. Şimdi ortaya farklı bir durum çıktı. Savunma ortağımız diye kabul ettiğimiz ve PKK konusunda yardım istediğimiz Amerika, burayı maalesef Kürdistan olarak biliyor ve öyle söylüyor. Bizim de politikalarımızı artık bu gerçeklere göre tespit etmemiz lazım diye düşünüyorum.

TEZKERE GEÇSEYDİ PKK BİTERDİ (Türkiye)

Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mart tezkeresi konusunda, hâlâ o günkü görüşlerinin arkasında olduğunu ifade ederek, tezkere TBMM’den geçmeliydi ve biz orda olmalıydık. On bin askerimiz orda olsaydı, şu anda ne terör örgütü orada zemin bulabilirdi, ne de şu an duyduğumuz açıklamalar olurdu, diye konuştu.

Türkiye’nin güneydoğudaki muhatabının Irak yönetimi olduğunu ifade eden başbakan, Kuzey Iraklı liderlerle görüşme konusunda herkes fikir beyan edebilir, ancak son sözü hükümet söyler, Türkiye büyük bir devlettir ve gerektiğinde görüşmeler yapılır, dedi.

DİYALOG ÇAĞRILARI (BirGün)

Türkiye’nin PKK ile uğraşması yetmiyormuş gibi şimdi bir de Bağımsız Kürt Devleti ve Kerkük meselesiyle karşı karşıya kalması, çözümün giderek daha da zorlaşacağı endişesini de beraberinde getiriyor. Hükümetin Kuzey Irak’taki yönetimin liderleriyle görüşmesi meselesi, değişik kesimlerde farklı sonuçlar ve tepkiler doğururken, zaman zaman sert çıkışlarla âdeta birbirini yoklayan liderler, dönüp dolaşıp yine diyalogla problemin çözülebileceği gerçeğine dönüyorlar.

Barzani de dün önceki sözlerini yumuşatmaya çalışan bir açıklama yaparak MGK’nın ihtilafları diyalogla çözme yönündeki mesajına olumlu yanıt verme kararı aldıklarını söyledi..

PATRONLAR BAHSE GİRDİ: ERDOĞAN ADAY OLUR MU? (Radikal)

Cumhurbaşkanlığı seçimine sayılı günler kala, başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olup olmaması, herkesi meşgul etmeye devam ediyor. Bir davette buluşan 20 kadar işadamı, sohbetin konusu cumhurbaşkanlığı seçimine gelince başbakanın aday olup olmaması meselesini de tartıştılar.

Yarısı Erdoğan köşke çıkacak derken, yarısı da Erdoğan’ın gerilim yaratmamak için aday olmayacağı görüşünü savundu. Herkes kendi gerekçelerini ve görüşlerinin dayandığı esası anlattı. Sonunda iki işadamı 5 bin dolar bahse girdiler. Bakalım iddiayı kim kazanacak?

ERBAKAN İMZALAMADI (Milli Gazete)

28 Şubat tartışmaları devam ederken Milli Gazete dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın ağzından, Erbakan’ın Anayasaya, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye aykırı, toplum düzenini bozan 18 maddelik karara imza atmadığını iddia etti.

Erbakan’ın imzaladığı sadece 4 maddelik MGK kararlarıdır dedi.

BÇG'Yİ PKK İLE YAKALADIK (Vakit)

Öte yandan Emniyet İstihbarat Dairesi eski başkan vekili Bülent Orakoğlu, Vakit gazetesinde 28 Şubat’ı tezgahlayan BÇG’nin Amerikan yanlısı bir cunta olduğunu, bu cuntanın PKK ile federasyon pazarlığı yaptığını, bunları 1997 yılında dinlenen telefon konuşmalarından tespit ettiklerini, bu görüşmelerden Genelkurmay’ın haberi olmadığını iddia etti.

HİÇBİR DARBE BAŞARILI OLAMADI (Yeni Asya)

Yeni Asya gazetesinin manşetinde, 28 Şubat vesilesiyle yapılan bir röportajda, Akademisyen sosyolog Ferhat Kentel’in bir tesbiti var: Sürekli tekrarlama ihtiyacı duyulduğuna göre, darbeler başarılı olamıyor.

HAYDİ ARKADAŞLAR SİVİL TOPLUMA (Yeni Şafak)

28 Şubat değişik kesimlerde farklı yönleriyle ele alınıp irdelenirken, Yeni Şafak’ın haberine göre, Atatürkçü Düşünce derneği başkanı emekli orgeneral Eruygur, 28 Şubat’ın 10. yılında, sivil toplum kuruluşlarına "Örgütlenin!" çağrısı yaptı ve demokratikleşmeyi biz yaparız, dedi.

EV SAHİPLERİNE MALİYE TAKİBİ (Bugün)

Maliye kiradaki vergi kaçağını önlemek için düğmeye bastı. Birden fazla evi olanlar ve kiracılar tesbit ediliyor. Bankalardan kira bilgileri toplanıyor.

Ankara’da 350 bin konutun kirada olmasına rağmen, 113 bin konut için beyanname verilmesi üzerine, kirada büyük kaçak olduğu ortaya çıktı. Gelir İdaresi başkan vekili, kiranızı doğru beyan edip vergisini ödeyin, yoksa cezalı duruma düşersiniz diyerek vatandaşları uyardı.

DİYANET ECEVİT'İN MEDİNE'DEKİ MİLYON DOLARLIK ARSASI İÇİN MUHATAP BULAMIYOR (Zaman)

Ecevit’in Diyanet’e bağışladığı Medine’deki 1, 3 milyon dolarlık araziyle ilgili, Suudi makamlarından cevap alınamıyor. Hukukçular, Kral devreye girmeden bu konudan bir sonuç alınmasının zor olduğunu söylüyorlar. Çünkü kral olur vermezse hukuk yetmiyor.

Arsanın Diyanet’ten başka diğer mirasçıları da Medine’deki arazilerin peşinde. Bir kısmı istimlak edilen arazinin istimlak bedeli bakalım alınabilecek mi?

Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla…

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..