Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

1 Mayıs bahar bayramı

1 Mayıs bahar bayramı
 

Sevgili MB yazarı arkadaşlarım, bugün 5 Mayıs 2008 “Sen hâlâ, 1 Mayıs 2008 sayıklıyorsun “ diyeceksiniz, haklısınız. Geçen bir şeylerin arkasından yazmak, konuşmak, ne getirir, neye yarar ama ben başka 1 Mayıs’ları anlatacağım.. Gördüklerim, duyduklarım, okuduklarım televizyonlar da izlediklerim beni buna mecbur etti.

1 Mayıs 2008’den önceki çekişmeler daha hala unutamadığımız faillerinin dahi bulunamadığı 1 Mayıs 1977 gibi olacak diye hop oturduk, hop kalktık. Gereksiz bir Taksim Meydanı yasağı konuldu oysa hep beraber meydana çıkılır (Hani nasıl Nevruz kutlamalarında seçmenine şirin gözükmek için parlamenterlerimiz ateşlerden atlıyor) güle oynaya davullarla zurnalarla halaylar çekip “İşçinin, Emekçinin Bayramı” diye şarkılar söylenirdi. Hem işçinin, emekçinin dayanışma bayramı diyeceksin hem de bu insanlardan korkacaksın….

O gün yaşananlar birkaç gün önce yaşanan endişeli, stresli, acabalı, olurmulu? Günleri üçe beşe katladı. Televizyon kanallarında gördüklerimiz inanılır gibi değildi. Kim, kimi, kime karşı koruyordu? Hepimiz kardeştik, hepimiz bu vatanın evlatlarıydık. Hepimiz bu memleketin çalışanları, emek verenleriydik. Neden yere düşmüş kadına yardım edip yerden kaldırmak yerine tekme ata ata, öldüresiye vura vura geçmek. Gazetelerde büyük boy gördüğümüz fotoğraflar yerde yatan bir kişinin üzerinde en az dört kişinin koca koca postalları alttakinin canı çıksın… Ama o alttaki kardeşin, baban, ağabeyin, yeğenin, dayın, amcan canından çok sevdiğin arkadaşın olabilir. Cinnet geçirmiş gibi bir topluluktu, biz bu hale nasıl geldik. Her zaman yazıyoruz SEVGİ, İNSAN OLMAK, SAYGILI OLMAK, biz bunları ne zaman kaybettik…

Önceleri benim çocukluğumda 1 Mayıs Bahar ve İşçi Bayramı idi. Okullar, işyerleri tatil olurdu. O gün resmi tatildi. Annem bir gün evvelden hazırlıklara başlardı. Bütün kış kullanmadığımız balkon temizlenir, kışın içeri alınan balkon çicekleri tekrar dışarı çıkarılır, balkon masası, sandalyeler, temizlenir yerlerine konulur cennet gibi cıvıl cıvıl bir mekân olurdu. O gün mutlaka çay yerine süt içilirdi (niye öyle olurdu hiç bilmiyorum) poğaça, haşlanmış yumurta ve bilhassa üstü kapalı (Karadeniz pidesi gibi) peynirli pide Ailemizin geleneksel 1 Mayıs yemeği.

Çoğunlukla aileler pikniğe giderlerdi. Nedendi bilmem babam, evde olmayı tercih ederdi. Ama daha sonraları özellikle evlendikten sonra bizde arkadaşlarımızla böyle piknikler yapardık. Bir arkadaşımın Ankara’da Dikmendeki evinin bahçesinde her yıl piknik yapmak gelenek haline gelmişti. O piknik yaptığımız, çocuklaştığımız oyunlar oynadığımız o alanlarda şimdi koca koca apartmanlar var. O güzel yemyeşil bitki örtüsü, kır çicekleri, ağaçlar, tabiat tıpkı kalplerimiz gibi taşlaştı. Beton yığınları oldu. 1 Mayıslarda en çok korktuğumuz şey yağmur yağması idi çünkü keyfimizi kaçıran tek şey o olurdu. Güle, oynaya onun da çaresini bulurduk. Bir de o gün yazlıklarımızı giymeye başlardık. Sümerbank diye bir kuruluş vardı. Köylüsü, kentlisi Sümerbank basmalarına bayılırdı. Bu piknikler için o basmalardan şık, zarif elbiseler dikerdik. Piknik yerindeki kır çiçekleri gibi bizde çimenlerin üzerinde açardık. Hani Atamızın hep söylediği gibi: “YERLİ MALI, TÜRKÜN MALI, HER TÜRK BUNU KULLANMALI”

Bizler birbirimizi çok seviyorduk, arkadaşlıklarımız, dostluklarımız çok güzeldi. Büyüklerimize saygılı idik. Kimse kimseyi incitmek istemiyordu.

YA işte ÖYLE...

ONDAN BÖYLE

 
Toplam blog
: 28
: 625
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

Çok, çok, çok yıllar önce Ankara'da doğmuşum. İlk,Orta, Lise ve Yüksek Öğrenimimi,çalışma hayatımı, ..