Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Mayıs '08

 
Kategori
Güncel
 

1 Mayıs emekçinin dayak bayramı!

1 Mayıs emekçinin dayak bayramı!
 

Tarım ve hayvancılıkla ilgili makaleme ara vermek zorunda kaldığım için özür dilerim. Gündemdeki 1 Mayıs'ı es geçemedim, konuyla ilgili düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim. Bu vahşetin siyasi bedelinin ne olacağını hep birlikte zaman içinde göreceğiz değerli arkadaşlarım. Seni köşeye sıkıştırdıklarında ’demokrasi diye avaz avaz bağıracaksın sonra gidip işçilerle polisi karşı karşıya getirteceksin, onların demokratik haklarını engelleyeceksin. Bütün bunları yaptıktan sonra da döneceksiniz ’Ama benden niye kuşkulanıyorsunuz?’ diye soracaksınız. Sizden niye kuşku duyulmasın ki? Sayın Başbakan Böylesine çifte standart sahibi bir siyasetçiye bir parti liderine nasıl güveneceksiniz. Kendinize taraftar toplamak yerine kendinizi yalnızlaştırmak için elinizden ne geliyorsa yapıyor ya da sahip olduğum taraftar bana yeter diyorsunuz. Geçenlerde medyada çarşaf çarşaf grev sözcüsü olarak resimleri yayınlanan sayın başbakan demek ki eline yetki geçince her şeyi unutuyor, gücün esiri oluyor.
Erdoğan, Başbakan olduğu için de, Devlet’in yürütme erkinin başında. Aynı Devlet onu yasaklamış, bir şiir yüzünden de hapse atmıştı. Ama şimdi o ” Devlet adına “ işçilerin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamalarının engellenmesi için polise verilen müdahale emrinin de baş sorumlusu değil mi değerli arkadaşlarım.

İşte bir mayısı bu yılda yine utanç dolu olaylarla birlikte yaşadık. Bütün dünyada bir şölen havasında kutlarken, işçi bayramı bizim ülkemizde savaş ortamında kutlandı. Böyle olacağı sendika başkanların demecinden ve İstanbul valisinin açıklamalarından belli olmuştu ama yine de içimde bir umut vardı. Belki Sayın Hükümet üyelerinin canhıraş bir şekilde türbana özgürlük isterlerken, belki emeğe saygı gösterip 1 Mayısı bayram kabul edip işçilerle taksimde halay çekerek kutlarlar diye düşünmüştüm. Ama nerde, sanki bu ülkenin ve üretimin lokomotifi olan emek sahibi işçiler bu ülkenin düşmanları; Panzerler, biber gazı ile durdurmaya çalışmak yerine elinde karanfillerle Taksimde karşılanamaz mıydı. Polis sanki karşısında düşman var mantığıyla hareket ediyor. Hastanelere bile biber gazı atabilecek kadar gözü kararabiliyor. Vali ve iç işleri bakanının derhal istifa etmeleri gerekir diye düşünüyorum. Çünkü medeni ve demokrasisi gelişmiş ülkelerde öyle oluyor, bizdeki gibi ısmarlama demokrasilerde kendilerini haklı çıkaracak mutlaka bir mazeret bulunmuyor. Maalesef ülkemizde kişiye göre demokrasi anlayışı var, böyle bir anlayış olur mu? Demokrasi herkes için eşit herkes için aynı olmalıdır. Tıpkı gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi. Bir gün gelir herkes ihtiyaç duyar. Geçmişte sizin duyduğunuz gibi öyle değil mi Sayın başbakan…

www.itp.tv.tr



 
Toplam blog
: 65
: 1528
Kayıt tarihi
: 08.02.08
 
 

Ben Ankara'nın Polatlı ilçesinde 1962 yılında doğdum. Tahsil hayatımı Ankara'da tamamladıktan ve ..