Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '14

 
Kategori
Güncel
 

1 Mayıs'ı, adam gibi kutlamak çok mu zor?

1 Mayıs'ı, adam gibi kutlamak çok mu zor?
 

İşçi kardeşlerimizin 1 Mayıs "Emek ve Dayanışma Günü"nü kutlarım...


1 MAYIS "EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ" , YENİ BİR DÜZENLEME İLE SORUNSUZ BİR ŞEKİLDE KUTLANABİLİR...

Birkaç yere baktım ve işçi sendikaları ve konfederasyonlarının görevleri ile ilgili olarak iki tanım buldum. Aşağıda vereceğim tanım, bulduğum iki tanımın birleştirilmiş şeklidir.

İşçi Sendikaları ve Konfederasyonları, işçilerin, birlikte hareket ederek, ücret ve öteki çalışma koşullarını iyileştirmek, toplu pazarlık güçlerini yükseltmek, çalışanların haklarını işverenlere ve  devlete karşı korumak için oluşturdukları bir örgüttür.

Bunun için hazırlanmış yasaya göre, sendika ve konfederasyonlar, siyasi amaç güdemez ve siyasi faaliyetlerde bulunamazlar. Devlet, sendika ve konfederasyonlar üzerinde idari ve mali denetim yetkisine sahiptir.

x    x     x

Bu bilgilere baktığımızda, işçi sendikalarının ve konfederasyonlarının, bir siyasi parti gibi hareket ederek hükümetlere tavır koymak gibi bir görevlerinin olmaması gerekir... Buna rağmen, elbette onların da bir siyasi görüşleri vardır. Bu nedenle, zaman zaman, üyelerinin çıkarları için bazı siyasi partilere göz kırpmaları hoşgörü ile karşılanabilir.

Ama bu tür ilişkilerde, sendika ve konfederasyon başkanlarının geleceğe yönelik bazı beklentileri varsa işin seyri değişir. Yaşanmışlıklar göstermiştir ki, sendika ve konfederasyon başkanlarının, başkanlıktan sonraki yaşamları, emekli olarak köşelerine çekilmekle bitmiyor. Genelde, yaşamları, başkanlıkları sırasında yakın ilişkide bulundukları siyasi partiler ile siyaset alanında devam ediyor. Bazıları da, o partiden milletvekili bile olabiliyorlar...

1 Mayıs İşçi Bayramı'nı(1923 yılında kutlanan ilk bayram bu adla kutlanmıştır) Taksim Meydanı'nda kutlanmasında ısrar eden sendika ve konfederasyon başkanlarının bu tavırlarına, benzer bir siyasi çıkar yüklemeyi aklıma bile getirmek istemiyorum.

x    x    x

Taksim Meydanı'na çıkıldığında, işçilerin arasına katılacak ve bazı işçilerin de desteğini alacak işçi görünümlü bazı provokatörlerin, hükümet karşıtı kışkırtıcı hareketlerde bulunacağı muhtemelken sendika ve konfederasyon başkanlarının Taksim Meydanı konusundaki ısrarlarını pek doğru bulmuyorum...

1977 yılında 500 bin kişinin katılmasıyla kutlanmaya çalışılan ve 34 vatandaşımızın öldürülmesiyle tarihe "Kanlı 1 Mayıs" olarak geçen o 1 Mayıs'ı hala unutmadık.

2008 yılında, 1 Mayıs'ı "Emek ve Dayanışma Günü" olarak resmileştiren ve bu günü resmi tatil yapan bir devletin ve hükümetin, bugünün kutlanmasına karşı olması düşünülemez bence. Hükümet'in istediği -- ve bir vatandaş olarak benim de istediğim -- bugünün,  kimsenin burnu kanamadan coşku içinde kutlanmasıdır. ..

Kutlamaların, meydana gelecek bazı provokatif olaylarla tadının kaçmaması için,  "Taksim Meydanı" yerine, Hükümetin ve Valiliğin gösterdiği  alanlarda yapılmasının  istenmesi de bu amaçlıdır.

x     x     x

Sendikalar ve konfederasyonlar, üyelerinin hak ve çıkarlarını, yasalar içinde ve demokratik yollarla gözetmelidirler. Sendika ve konfederasyon başkanları, mevcut yasaların üyelerinin hak ve çıkarlarını gözetmekte yetersiz kaldığını düşünüyorlarsa yapacakları öncelikli iş, yasaların değiştirilmesi için uğraş vermeleridir. Yasalara, yasal olmayan şekilde  karşı çıkmak sorunları çözmez; aksine ilave sorunlar yaratır.

x    x     x

 

1 MAYIS'IN ADAM GİBİ KUTLANMASI İÇİN ÖNERİLERİM....

1. Öncelikle, Cumhuriyet Dönemi'nde bir meydan olarak halkın hizmetine sunulan Taksim Meydanı'nın adı "Taksim Cumhuriyet Meydanı" olarak değiştirilmelidir.

2. Bütün milli bayramlarda ve milli günlerde olduğu gibi, devletin ve hükümetin temsilcileri, yerel mülki amirler, işçi sendika ve konfederasyon başkanları, bu başkanlıkların özel iznini almış çalışanları,1 Mayıs sabahı, Valilikçe belirlenen bir saate "Taksim Cumhuriyet Meydanı"ndaki Atatürk Anıtı önünde toplanmalı...(Bu arada, İstanbul halkının, belediye araçları ile --ücretsiz olarak- her iki yakadaki miting alanlarında toplanması sağlanmalıdır)

3. Burada, her milli bayramlarda uygulanan program gereği, Atatürk Anıtı'na çelenkler konmalı, İstiklal Marşı söylenmeli ve günün anlamına uygun kısa konuşmalar yapılmalıdır... Bu sırada, Cumhuriyet Meydanı'ndaki Gezi Parkı'na gezmeye gelen halk da buradaki programın doğal katılımcıları olarak, bu törene eşlik edebilirler... Meydan, sendika ve konfederasyonlar ve yerel mülki amirliklerce Türk bayrakları ve yasal olan pankartlarla süslenebilir. Hatırı sayılır bil kalabalıkla, bugünün ilk bölümü sorunsuz kutlanabilir.

4. Buradaki kısa tören bittikten sonra, "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nün, daha ayrıntılı ve yoğun etkinliklerle kutlanacağı, Valilik tarafından belirlenen meydanlara gidilmelidir... Burada, özellikle işçi sendikaları ve konfederasyonlarını temsil eden kişiler tarafından, "sendikaların ve konfederasyonların sorunları, çalışma koşulları, devletten ve hükümetten ve de sivil işverenlerden beklentileri" dillendirilmelidir... Daha sonra, günün sosyal yanına geçilerek çeşitli, müzik ve diğer eğlence programları uygulanmalıdır... Buradaki etkinliklerden sonra halk, şehrin park ve piknik alanlarına giderek bu günü "adam gibi ve doya doya" yaşamalıdır. 

Bu şekil kutlanacak, bu "gün", siyasal niteliğinin biraz gazı alınmış olarak sosyal bir niteliğe bürünür; ve bu şekil sorunsuz yaşanan 1 Mayıs, kimbilir belki de diğer dünya ülkelerine örnek bile olur. 

SONUÇ :

1 Mayıs, "Emek ve Dayanışma Günü", halkın genelinden soyutlanmamalı ve bütün halk kesimlerinin katılımı ile kutlanmalıdır... Benim özlemim budur...

Böyle olursa, şimdiye kadar hiç katılmadığım bu "bayrama ya da güne" ailemle birlikte ben de katılırım... Ve böylece "dayanışma" kavramının da içi dolar ve bir anlam kazanır...

Sizi bilmem ama, ben Taksim'de "biber gazı" solumak yerine Yenikapı'da, denize bakarak "meyveli gazoz" içmeyi tercih ederim:))

 

cdenizkent

 

 

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..