Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '08

 
Kategori
Güncel
 

1 Mayıs'ta neler olacak?

1 Mayıs'ta neler olacak?
 

2 Mayıs 1977 tarihli Cumhuriyet gazetesi


Her yıl Türkiye 2 defa gerilir. Bunlardan birincisi nevruz, ikincisi 1 Mayıs’tır. Bu tarihlerde halkla polisin karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Bunun sonucunda da, yaralananlar, göz altına alınanlar hatta ölenler de olur. Sonunda herkes birbirini suçlar ve olaylar unutulur gider.

1 Mayıs’a yaklaşık 1 hafta varken, gerginlikler çoktan başladı bile. Hükümet 1 Mayıs’ta Taksim meydanında miting yapılmasına izin vermeyeceklerini açıklarken, Disk genel başkanı Süleyman Çelebi ve Disk başkanlar şurası, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlayacaklarını açıkladılar. Başbakan da bunun üzerine ayakların başları yönetmeğe çalıştığı durumlardan söz ederek, bu durumun şık olmayacağını söyledi. Bu durumda baş, Başbakan olurken, ayak da Disk genel başkanı oluyor.

Şimdi biraz eskilere gidelim ve Türkiye’deki 1 Mayıslara bir göz atalım.

1912 yılında İstanbul’da ilk defa 1 Mayıs kutlaması gerçekleşti.

1923 yılında 1 Mayıs günü yasal olarak işçi bayramı olarak ilan edildi.

1924 yılında hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.

1925 de çıkan takrir-i sukun yasası, işçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.

1935 yılında 1 Mayıs’a Bahar ve çiçek bayramı adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.

1966 ve 1970 li yılları hatırlıyorum. O tarihlerde 1 Mayıs’ta Emirgan korusuna giderdik. Orada lale festivallerini izlerdik. Gençler, çocuklar, aileler bir bayram havası içersinde piknik yapar, eğlenirlerdi. O günlerde hiçbir gerilim yaşanmazdı.

1976 yılında uzun yıllar sonra ilk defa geniş katılımlı 1 Mayıs kutlaması Taksim’de Disk’in organizasyonu altında gelişti.

1977 yılında İstanbul Taksim meydanında en geniş katılımlı 1 Mayıs toplantısı düzenlendi. Meydanda 500 binden fazla kişi vardı. Göstericilerin üzerine açılan ateş sonucunda çıkan izdihamda 34 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.

O tarihte bizim de sendikamız Disk’e bağlı bir sendikaydı ve sendika iş yeri temsilcileri mitinge katılmamız için bizlere baskı yapıyorlardı. Hatta öylesine ki katılmayanlar sendikadan çıkarılacak bile deniyordu. O dönemde gerçek anlamda Başbakanın deyimiyle ayaklar, başları yönetmeye kalkıyordu. Ama 12 eylül sonrası aynı sendika yöneticileri sendika paralarını alarak yurt dışına kaçmışlardı. Ben o mitinge katılmamıştım ama katılan arkadaşlarımın bazıları dayak yerken, bazıları da ölümden son anda kurtulmuşlardı.

1979 da Sıkıyönetim komutanlığı İstanbul’da miting yapılmasına izin vermedi, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Buna rağmen İstanbul sokaklarında korsan mitingler düzenlendi.

1981 de Milli Güvenlik Konseyi, iki gün olan Cumhuriyet Bayramı tatilini 1 güne indirirken 23 Nisan ve 27 Mayıs’la beraber 1 Mayıs’ın da tatil gününden çıkarılmasına karar verdi.( 23 Nisan daha sonraki yıllarda yine tatil olarak kutlanmaya başlandı)

1996 yılında Taksim 1 Mayıs kutlamalarına yasaklı olduğundan Kadıköy’de yapılan mitinge 150 bin kişi katıldı. Orada çıkan olaylarda 4 kişi hayatını kaybetti.

Bu olaydan sonra Kadıköy de 2005 yılına kadar 1 Mayıs kutlamalarına yasaklı kaldı.

2007 yılında 1 Mayıs’ı tekrar Taksim’de kutlayarak, aynı zamanda 1977 olayları anmak isteyen grupları polis, silah, biber gazı ve gaz bombası kullanarak durdurmaya çalıştı. 100 den fazla kişi yaralandı. 600 civarında göz altı olurken 1 kişi de hayatını kaybetti.

Bugüne kadar gerek AKP yi gerekse Başbakan’ı bir çok konuda eleştirdik. Belki başbakan bazı kelimeleri düşünmeden söylüyor ama genel olarak bir sendikanın halkın iktidara getirdiği hükümete karşı tavır almasını ve inatlaşmasını, bunun sonucunda da polisle halkı karşı karşıya getirmesini doğru bulmuyorum.

1 Mayıs tatilini 1981 yılında Milli Güvenlik Konseyi kaldırdı. Peki sonraki yıllarda iktidarda bulunan partiler ki bunlar sırasıyla, ANAP, DYP-SHP koalisyonu, daha sonra DSP-ANAP-MHP koalisyonu gibi sol ağırlıklı partilerin de iktidar ortağı olduğu dönemlerde 1 Mayıs’ı neden tatil yapmadılar?.

Kaldı ki bu dönemler içersinde hiçbir zaman 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına izin verilmedi.

Dikkat ederseniz bu yıl yılbaşı kutlamalarının da Taksim’de yapılmasına izin verilmedi. Canlı bombaların etrafımızda gezdiği şu kritik dönemde, Taksim parkını da sayarsak 8 tane girişi olan Taksim meydanını kontrol etmek kolay değildir. Herhangi bir giriş noktasından sızmaya çalışan 1 veya 2 canlı bombanın yapacağı tahribatı düşünebiliyor musunuz?

Bu nedenle kimse emek edebiyatı yapmasın. Başta Sendika başkanı olmak üzere, DİSK yöneticilerinin halkı, devletin kolluk kuvvetleriyle karşı karşı getirmeye de hakları yoktur. Bundan böyle 1 Mayıs 2008 yılında çıkacak olayların tek sorumlusu Disk Başkanı Süleyman Çelebi ve başkanlık şurası üyeleri olacaktır.

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..