Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '08

 
Kategori
Güncel
 

1 Mayıs'ta turiste dayağın psikolojisi

1 Mayıs'ta turiste dayağın psikolojisi
 

Burada henüz her insan din soslu sosyalleşmeyle, tarikat-mürit ilişkisine dayalı çalışma koşullarıyla, dilencilik yardımlarıyla, genel işveren-işçi mecburiyet ilişkileriyle kafa kola alınamadı. Hala sınıf bilinci olanlar, hala karşı çıkabilecek denli birey olanlar var bu ülkede. O yüzden şaşırmayalım. Devletin geleneksel biçimde ve oldukça ucuz yollarla vatandaşlarını tek tipleştirmeye, en büyük siyasal gücünün dilediğini yapabilmek uğruna el atabildiği her insanı uyuşuklaştırmaya çalıştığı bu ülkede, büsbütün bir üçüncü dünya ülkesi olana ya da çağdaş medeniyetle sağlam bir bağ kurana kadar sürecektir bu savaş.

Ben bu savaşın içinde bir görüntüye dikkat çekmek istiyorum.

http://video.haberturk.com/Video.aspx?v_ID=35634&k_A=haberturk

adresinde, bir polisimizin eşi veya sevgilisiyle sokakta yürüyen uzun saçlı yabancı bir genci dövdüğü, içinden onlarca anlam çıkarılabilecek görüntüye.

Turistlere rezil olma olayı önemli değil burada, AB’ye bizi böyle mi alacaklar tarzı cümlelere de gerek yok. Biz o yabancılarla değil, o polislerle yaşıyoruz çünkü burada.

Ve ben izleyenleri, doğru dürüst bir olayın yaşanmadığı sokakların birinde, yanından bir kadınla kendi halinde yürüyen bir turiste uzaktan yaklaşıp “hadi bir de şunun aklını başına getireyim” diye girişen polisin psikolojisini anlamaya davet ediyorum.

Acaba durup dururken gence saldıran polis onun yabancı olduğunun farkında mıdır?

Farkında değilse, onu Türk sanıyorsa, uzun saçlı olduğu, biraz havalı göründüğü için sınıfsal bir farklılık kompleksinden mi “fırsat bulmuşken bunu da halledeyim” demiştir.

Yok eğer turist olduğunun farkındaysa yabancıları kısaca gavur olarak adlandıran, tümüne birde gizli açık düşmanlı duyan zihniyetin etkisiyle yakalamışken haddini bildirmek mi istemiştir?

Geçen yıl, bir kafede oturup yemeğini yiyen yaşlı başlı bir adama, bence sırf “entel” görünümlü olduğu için tokat atan polisin psikolojisi bu polisle yan yana konulmalıdır. Üstüne, 12 Eylül döneminde hapishanelerde sağcısına solcusuna, eğer üniversite mezunuysa, zenginse, doktorluk, mühendislik, öğretmenlik gibi kendisinin gıpta edebileceği bir mesleki konumdaysa ek eziyet eden polislerin sınıfsal psikolojisi sorgulanmalıdır.

Bu tür olayların önlenmesinin en keskin yolu polislerimize sınıf kompleksinin tuzağına düşmelerini engelleyecek akademik eğitim (son yıllardaki atılımla bir kısmında bulunmakta) ve iyi bir maaş verilmesi, eğitim ve olanakların geliştirilmesiyle tümünün yerli, yabancı, sağcı, solcu, ilkokul, üniversite mezunu fark etmeden kişilere benzer tarafsız ölçütlerde yaklaşmalarını sağlayacak köklü bir insan sevgisiyle hareket etmesinin sağlanmasıdır.

 
Toplam blog
: 108
: 2011
Kayıt tarihi
: 22.06.07
 
 

İsmim Burak Çapraz. Buraya başladığımda 21'dim, öğrenciydim. Bir okul bitti ama hala öğrenciyim. İl..