Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '12

 
Kategori
Deneme
 

1 yabancı 2 muz 3 bardak

1 yabancı 2 muz 3 bardak
 

Masada 3 bardak vardı. Geceden kalma… Duraksadı, anımsamaya çalıştı. Yatağındaki bu yabancı da kimdi. Sonra tekrar sızdı halının üstüne. Yataktaki yabancı yoktu. Yoksa gerçekten hiç olmamış mıydı? Yoksa gitmiş miydi? Bilmiyordu. Yüzünü yıkadı dönüp usulca sandalyesine oturdu. Başını iki elinin arasına aldı. İlk işi bilgisayarını açmak olacaktı. Ancak açılmamıştı. Şarja taktı. Tekrar açtı. Saatin 13:01 olduğunu gördü. Hiç bu kadar geç uyanmazdı. Masadaki 3 bardağa tekrar baktı. İçleri boştu, tek bir leke yoktu. Emin olmak için derhal sandalyeden kalkıp, buzdolabına yöneldi. Herhangi bir içecek yoktu, ice-tea limondan başka. Peki ya çöp kutusu? Hemen buzdolabının çaprazındaki çöp kutusuna baktı ancak içinde sadece 2 parça muz kabuğu bulunuyordu. Meraklandı. Masada 3 bardak, çöp kutusunda 2 parça muz kabuğu ve yataktaki yabancı. Belki de var olmayan bir yabancı. Hayal mi görmüştü? Şimdi parçaları birleştirme zamanı gelmişti. Bir anda kapı zili çaldı. Üstüne bir tişört geçirip, Kim o, diye sordu. Yanıt yoktu. Ardından peş peşe 2 kere daha kapı çalındı. Tekrar, kim o, dedi. Yanıt yoktu. Anahtarını cebine koyup aşağı inmeye karar verdi. 2.katta oturuyordu. Asansörden inip sola döndü. Aşağıya inmesi 20 saniye sürdü. Kapıya baktı, kimsecikler yoktu. Kapıyı açtı, dışarı çıktı. Sağa sola baktı. Ancak kimse yoktu. 2 sokak ötedeki markete gitmeye karar verdi. Gazete alıp okuyacaktı. Gazetesini aldı. Tekrar geri yürüdü. Yağmur atıştırmaya başlamıştı. Adımlarını sıklaştırdı. Anahtarını çıkardı ve dış kapıyı açtı. Asansöre binip 2 tuşuna bastı. Evin kapısı açıktı. Evden çıkarken kilitlemeyi unutmuştu. Her şeyin yerli yerinde olmasından emin olmak istiyordu. Her şey yerli yerindeydi. Masadaki 3 bardak hariç. Önce yataktaki yabancı yok olmuştu, şimdi ise masadaki 3 bardak. Düşündü. Sakinleşti. Ayağa kalktı ve mutfağa yöneldi. Karnı acıkmıştı. Peçete aldı, burnu akmıştı. Sildi. Ayağıyla çöp kutusunun kapağını açan pedala bastı. Peçeteyi attı. Ayağını çekti. Arkasını döndü. Yürüdü. Bir şeyler dank etti. Tekrar arkasını döndü ve yeniden pedala bastı. Kirli peçete çöpte idi. 2 parça muz kabuğu çöpte değildi. Neler oluyordu? Önce yataktaki yabancı, sonra masadaki 3 bardak ve şimdi de çöpte olan 2 parça muz kabuğu yok olmuştu. Beyni onunla alay mı ediyordu? Dün gece ile alakalı hiçbir şey hatırlamıyordu. 1 yabancı, 2 muz kabuğu, 3 bardak… 4 duvar arasında saat 5’e gelirken, bütün bu olanların 6’ndan ne çıkacağını düşünmek onu 7 bitirdi ancak akşam 8’de yetişmesi gereken 9 doğurarak aldığı önemli bir randevu vardı hem de 10’unla beraber olacaktı ve kafasını çevirip gazeteye bakarak takımının maça başlayacağı ilk 11’e dikkat etmişti. Maçta önemli olan 12.adamın nasıl bir tavır sergileyeceğiydi. Kol saatini koluna taktı, ayın 13’üydü ve günlerden Cuma idi. Bütün bu yaşadıklarının sebebi ancak 13. Cuma olabilirdi, öyle miydi? Sadece ateistler bunu açıklayabilirdi..  
 

 
Toplam blog
: 4
: 772
Kayıt tarihi
: 18.06.08
 
 

Ankara- İstanbul arasında mekik dokuyorum.. Bazen bunla da yetinmeyip ülke sınırlarını da aşmışlı..