Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '10

 
Kategori
Futbol
 

10'a Çok Yakıştı

10'a Çok Yakıştı
 

10’a ne yakışmaz ki? 3000. gol de en çok ona yakışırdı. Yakıştı da. 3001 ve 3002’nin de yakıştığı gibi. Bizim nesil çok şanslı ki böyle bir futbolcuyu canlı olarak izleme imkanı buldu. Bizden önceki ve sonraki nesillerin uzunca bir süre göremeyeceği bir yetenek o çünkü.

Dün akşam kadrolar açıklandığı zaman Gökay’ı kadroda görünce ve Kazım’ın da 18’de bile olmadığını görünce çok büyük bir sevinç yaşadım. İşte beklenen Aykut Kocaman budur dedim kendi kendime. Çünkü geçen hafta Antep maçında Kazım’ın oynaması (oynamaması) hem 1 kişi eksik oynanmasına neden olmuş ve aynı zamanda sahadaki diğer 4 oyuncunun da (Gökhan, Alex, Mehmet ve Cristian) etkisinin azalmasına ve kötü oynamalarına neden olmuştu.

Dün akşam herkes işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyordu. Stoch çok etkili bindirmeler yaparken, Gökhan ise sağ kanadı bana bırakın gerisini unutun der gibiydi. Sanki kendi aut çizgisinden karşı aut çizgisine kadar o kulvardaki tüm noktaları ezbere biliyor gibi. Bir gün Fenerbahçe’den ayrıldığında Saraçoğlunun kanat çimleri sararıp solacaktır.

Santos tüm iyi niyetine rağmen güçsüzlüğü nedeni ile çok top kaptırıyor, Cristian’ın varlığını ispat etme çabası içerisinde terinin son damlasına kadar mücadele ederken bile seyircinin tepkisine maruz kalması “adın çıkmışsa bir kere dokuza, inmez bir daha sekize” sözünü akıllara getiriyordu.

Mehmet Topuz enerjisini 90 dakikaya dengeli bir şekilde yayıp kullanmaya çalışarak sonlarda takımı ayakta tutan kişi olurken, Gökay da bitmek tükenmek bilmez enerjisi ile Emre’nin yokluğunu kalan maçlarda çok fazla aratmayacağının sinyallerini veriyordu.

Niang yine her zaman olduğu gibi mükemmel kollektif işlere imza atarken, Semih ise sadece sonlarda oyuna girerse etkili olabileceğini yine, yeni, yeniden, bir kez daha teyit ediyordu.

Orta sahadaki defansif desteğin oldukça fazla olmasına rağmen Yobo ve Bekir ikilisi özellikle Santos’un açığını kapatma gayreti içerisinde zaman zaman hatalar da yaptılar.

Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu avantaja bırakması gereken pozisyonlarında oyunu durdurarak maçın hızının artmasına engel oldu. Ayrıca ikinci yarının hemen başlarında Miroslav Stoch’un ceza alanı içersinde çekilerek durdurulması 10 kusurlu hareketten biriydi ve beyaz noktayı göstermesi gerekirdi.

Fenerbahçe bu düzen ve oyun anlayışı ile oynadığı takdirde (sadece Caner-Santos, Bekir-Bilica değişikliği düşünülebilir) ilk yarının kalan 4 maçını da rahat bir şekilde kazanması gerekir. Gaziantep maçını tıpkı bizler gibi seyrederek bir 3 puanın daha yok olmasına neden olan Sn.Aykut Kocaman anormal hatalar yapmaz ise kalan maçlarda puan kaybı yaşanmayacaktır.

Basketbolun Avrupa Şampiyonlar Ligi olan Euroleage’de adım adım Final Four’a ilerleyen Fenerbahçe Erkek Basketbol takımının Beşiktaş deplasmanında oyunu son anlarda koparması ve sadece 7 sayı fark ile kazanması çok da tatmin edici olmadı. Grup 1.liği yolunda yarın akşam Litvanya deplasmanında Rytas karşısında mutlak galibiyet alınması gerekir. Hızlı bir şekilde aksiyon alarak sakatlanan Vidmar’ın yerine nokta bir transfer ile NBA’den “Sean Gregory May”’i getiren yönetimi de kutlamak gerekir.

Saygılarımla,

Muhittin KAYAKIRAN

mkayakiran@borusan.com

 
Toplam blog
: 72
: 623
Kayıt tarihi
: 12.11.09
 
 

1974 Adana Doğumluyum. İTÜ Makina 1996 mezunuyum. Hobilerim arasında film seyretmek, müzik dinlem..