10 Ağustos Sonrası AK Parti

Cumhurbaşkanlığı için aday olan Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN, 10 Ağustos günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ilk tur oylamasında seçilecek gibi duruyor,  ve oy oranı konusunda bir tahmin yapacak olursak en reel olarak % 51.8 ile % 53.4 arasında bir skala da oy alacağını tahmin ediyorum.

Muhalefet partilerinin ve Büyük Baronların adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu ne yazık ki halk nezdinde itibar görememiştir.  Sözde birleştirici rol üstlenecek olan “Çatı Adayı” olarak adlandırılan Ekmeleddin İhsanoğlu kendisini aday gösteren partilerin tabanında bile birleştirici bir etki yaratamamış, aksine partileri düşünce, fikir ayrılığına itmiştir.

Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve seçim çalışmalarını farkettiyeniz sahaya formalite icabı çıkan takımlar gibi duruyor,  ne vizyon ne de bir strateji mevcut bu sebepten ötürü Ekmeledddin İhsanoğlu’nun projeleri olamaz, çünkü Ekmeleddin İhsanoğlu başlı başına Batı’lı Derin Yapılanmanın bir projesidir. Kendisi bir proje olan ve bir önce ki yazımda belirttiğim gibi gayenin Cumhurbaşkanlığı seçimi olmadığı, Genel Seçimler için, Recep Tayyip ERDOĞAN’sız Ak partinin 2015 seçimlerinde oylarını bölmek için organize edilmiş bir projedir Ekmeleddin İhsanoğlu. Seçim çalışmalarında takındığı uslup ve tavır kucaklayıcı, çatışmadan uzak, herkese eşit, samimi ve sempati uyandıran bir izlenim vermesinde ki amaç da halk nezdinde genel seçimler öncesi bir algı oluşturmaktır. Ekmeleddin İhsanoğlunun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için sahalara sürülmesi psikolojik bir algı hareketidir.

Gelelim 10 Ağustos sonrası AK PARTİ de yaşanacak değişikliklere..

Bazı çevreler tarafından, hatta AK PARTİ içerisinden bazı kesimler tarafından Abdullah GÜL üzerinden yapılan yıpratma gayeleri, Abdullah GÜL’ü parti tabanında destek göremediği algısı oluşturmak istenmesindendir. Oysa ki parti içerisinde bu algıyı yaratan kişiler Abdullah Gül’lü bir parti de yer edinemeyeceklerini bildikleri için, böyle bir basit ve mesnetsiz girişimlerde bulunmaktadırlar.

10 Ağustos günü Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra, 28 Ağustos günü Köşk.’te devir teslim, başka bir deyim ile yer ve görev değişimi yaşanacaktır. Bu tarihten sonra Genel Başkanlık ve Başbakanlık koltuğuna parti içerisinden biri geçecektir. Ekim-Kasım ayı içerisinde yapılacak olan Olağanüstü Kongre de ise Abdullah GÜL Genel Başkan Adayı gösterilecektir. 2015 seçimlerine kadar büyük ihtimal ile Bülent ARINÇ Başbakan, Ekim ayından sonra da Abdullah GÜL Parti Genel Başkanı olur.

Diğer bir olasılık ise Cumhurbaşkanı halk seçtiği için ülke fiilen “Başkanlık Sistemine”geçmiş olacak.Ak Parti Ekim ayında Başkanlık sistemi için Anayasa Değişikliği talebinde bulunur ve referandum kararı alınabilmesi için gerekli olan 330 sayısına HDP’Lİ Milletvekillerinin desteği ile ulaşır ise Ocak ayında yine sandık başına gideriz.

Bir diğer olasılık ise 2015 gelen seçimlerinde ortaya çıkacak tabloya göre şekillenecektir. Eğer AK Parti seçim bölgelerinde istediği değişiklikleri yapıp anayasayı tek başına değiştirecek bir Meclis aritmetiğine ulaşırsa, diğer partilerin itirazlarına rağmen başkanlık ya da yarı-başkanlık sisteminin değişmesi için düğmeye basacaktır. Referanduma gitmeden Meclis’te kabul edilir ya da referandumda halk tarafından onaylanırsa Türkiye yeni bir döneme girecektir.

Ak Parti kabuk değişimi ve köklü bir revizyon ve vizyon ile 2015 sonrası Türkiye’nin yönünü belirleyecektir. Şu an yaşanan İl ve İlçe Başkanları değişimi, 2015 seçimlerinde köklü bir milletvekili revizyonun da habercisi durumunda, Parti içerisinde ki dengeler değişecek ve Partinin şekillenmesin de rol alacak en önemli şahsiyetlerden biri de hiç kuşkusuz Numan KURTULMUŞ” olacaktır. Bu söylemim Parti içerinde bir çift başlılık yaşanacaktır anlamına gelmesin, aksine daha güçlü bir güç birliği ve yol arkadaşlığı yapılacaktır, tıpki geçmiş yıllarda Milli Selamet ve Refah Partileri döneminde yaşanan Vefa ve Dava Arkadaşlığının yıllar sonra farklı bir şekilde tezahür edilişine hep birlikte şahitlik edeceğiz.