10 Kasım ve Atatürk

Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in yılmaz bekçileri olarak, O'nun mirasını gereği gibi taşıyabilmek için, "Gerçek Atatürkçülük"ün nasıl olması gerektiğini doğru kavramak gerekir. Bu önemli gerçeğin kavranması bilinçli her Türk ferdi için büyük bir vazife ve sorumluluktur.

Herşeyden önce şu gerçek çok iyi bilinmelidir ki, koyu bir Türk milliyetçisi ve samimi bir Müslüman olan Atatürk, milli mücadelenin her safhasında bilim dışı safsataların karşısında yer almıştır. Artık Türk Gençlerinin Atatürk’e şu şekilde teşekkür etme vakti gelmiştir.

“-İzindeyiz Ata'm . Hani "Türk, Öğün, Çalış, Güven" demiştin ya... Sürekli çalışıyoruz Atam. Seninle övünüyoruz. Adına barajlar, yollar, köprüler yapıyoruz. Balolar, heykeller, yapıyoruz.

Herkes seni bir dönemki görüşlerinle tanımlayıp başka başka anlatıyor bize... Asker, demokrat, dindar, ateist, laik, milliyetçi... Liste uzayıp gidiyor, "İzinde" olduğumuzdan kabrine çok ziyaret yaptık, adına yaptığımız köprülere akın akın koşuyor yurttaşların. Görüşlerini herkes paylaşıyor Atam.

Dev posterlerini yaptık belgesellerini yaptık Ata'm. Arkandan ağlamaktan gözlerimiz şişti. Yazılarını, konuşmalarını kitaplarda topladık. Adına kurduğumuz kültür merkezleri, üniversiteler inşa ettik. Çünkü biz izindeyiz Ata'm...

Her sabah "Türküm, Doğruyum, Çalışkanım" diye yemin ediyor çocuklarımız. Sesimiz gür çıkıyor, eğitimde başarı oranlarımız yükseliyor. Kocaman resimlerinin asıldığı kamu binaları içinde memurun sana hizmet ediyor. "Beni emanet ediniz" dediğin doktorların biliyorsun muayenehanelerini kapatıp hastanelere doldular, merak etme "İzindeyiz" Ata'm...

O dönemde söylediğin bazı sözler bugün hala geçerli. Din üzerine, düşünce özgürlüğü üzerine yazılar yazabiliyoruz. O gün yazdıklarını, bugün uyguluyoruz.. Heykellerin o kadar büyük, posterlerin öyle kocaman ki, öğrenciler hep senin resmini yapıyor, hep seni düşünüyor, senin için ders çalışıyor. Senin yüzün asılmasın diye öğrencilerin ders çalışıyor.

Özlü sözlerini paylaşamıyoruz. Yılgınlığa düşmüyoruz. "Küçük kıvılcımlar, büyük yangınlar doğurabilir" demiştin. İlk defa milli eğitimin bütçesi diğer bakanlıkları geçti. İlk defa bütçemizi bir araya getirebildik. İşte büyük Türkiye Atam. İzindeyiz Ata'm.

Atam, memleket senin bıraktığın günlere göre çok değişti, gelişti, büyüdü. Ama bir tek şey değişmedi: Hala izindeyiz. Bugün durumumuzu şöyle ifade edersek, belki daha mantıklı olur: 'Allah'ın izniyle izindeyiz Atam.'

Herkes senin ilkelerini korumak için yemin ediyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğun için sana da bol bol dua ediyor. O yüzden yatıp kalkıp senin kurduğun TBMM'ye dua ediyor, okullarda bile öğrenci temsilcileri seçiyoruz. Her yeri bütün ümidim bu gençliktedir dediğin gençlerle yönetiyoruz Atam…

Hiçbirimiz senin adını ağzımızdan düşürmüyoruz. Her fırsatta senin yolundan ayrılmayacağımızı söylüyoruz. Hangi yoldan gidersek gidelim bütün yollar sana çıkıyor Atam.

Artık ülkeyi IMF yönetmiyor, sayende biz yönetiyoruz Atam.”

Sonsöz: Türkiye gün be gün ilerliyor. Çalışkan kişiler ve mirasın sayesinde bilgisayarlı, internetli, eli kitaplı bir nesil yaratık. Üniversiteler, ilköğretim okulları, kültür merkezleri yaptık. Sana minnettarız,nur içinde yat Atam…