100. blogum ve kelimelerin sihirli dünyası

Kelimeler diyarına açılan kapıyı aralayıp içine daldığımda, sözcükler buluyorum orada yanyana dizmek için... Kimi zaman içimdeki özlemi, acıyı, hüznü örüyorum kelimelerle; kimi zaman ise zihnimin derinliklerinde saklamaktansa paylaşmayı yeğledim bilgilerime hayat veriyorum.

Kelimeler gerçekten sihirli bir anahtar gibi... O anahtarı kullanma ve kapıyı açabilme becerisine bağlı olarak insanın ruhuna ve düşüncelerine hitap eden sayısız metinler dökebilirsiniz ortaya kelimelerin gücüyle. Kelimeler, zengin iç dünyalarının resmini çizmek isteyenler için tüm güçlerini sevketmeye hazır bir biçimde beklerler. Yeter ki kalem erbabı onların içindeki derin anlamları keşfedebilsin ve ustaca kullanabilsin.

Ancak kelimelerin sihirine vakıf olabilmek öyle kolay birşey değildir; bilgi, birikim, okumak, yazmak ve zaman gerektirir. Ben bu güç yolun neresindeyim bilmiyorum ama kelimeler diyarında yolculuk etmekten çok memnunum. Memnunum çünkü seyahatimde sadece kelimeleri değil, kendimi de keşfediyorum: Sahip olduğum ama farkına dahi varamadığım özelliklerimi yakalıyorum. Daha da önemlisi zenginleşiyorum, büyüyorum. Yazdıkça farkına varıyorum kendimin, hayatın, görünenin arkasındaki gerçek dünyanın. Yazdıkça ve okudukça anlam kazanıyor yaşam benim için.

Kelimelerden oluşmuş bir kızağa binip dünyanın en gizli köşelerine gidiyorum düşüncemin ren geyikleriyle... Ren geyiklerim o gün en tembel ve yorgun günlerinde olsalar bile, gizli köşelerde bulup çıkarılacak bir sürü duyguyu, anıyı, titreşimi bulup getiriveriyorlar önüme. Ondan sonra kelimeler gelsin yardıma ve örülsün cümleler klavyenin tuşlarında...

Şu an kelimeler dünyasındaki yolculuğumun ürünü olan 100. blogumu yazıyorum. Ağustos ayından beri neler neler anlattım sizlere... İyi ki kelimeler var. Yoksa nasıl dökerdim içimi ve nasıl boşaltırdım sırtımı kamburlaştıran yüklerimi bilmiyorum. Peki ya zihnimi sürekli meşgul eden düşüncelerim, yaşadığımız hayata dair taşıdığım endişelerim, onları anlatamasaydım olasılıkla şu an bu kadar rahatlamış hissedemezdim.

Kelimeler, yolculuklar, ren geyikleri iyi de bunların sonucunda oluşan bütünü okuyacak insanlar olmadıktan sonra yazılanlar gizli bir günlük olarak kalmaya mahkum. O yüzden sayfamı okuyan Sevgili dostlarım iyi ki varsınız. Bana kendimi anlatma fırsatını veren Milliyet blog iyi ki varsın.

Sizlerle kelimelerin sihirli dünyasında daha nice yolculuklar yapmak ve yeni yazıları paylaşmak dileğiyle...

Blog Resim: http://www.classicpersuasion.org/pw/sappho/index.htm