Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '12

 
Kategori
Blog
 

1000 yorum alabilmek

1000 yorum alabilmek
 

Ben yazdıkça, siz de yorum gönderin! Anlaştık mı canlarım?


Milliyet Bloğun miladını oluşturduğu, başlangıç tarihi: 8 Şubat 20011 tarihine dayanan, kişisel yazı tarihimin, " Kayseride bir kadın öldü..." başlıklı yazımla başlayan yolculuğu, bugün itibariyle bir hedefine daha ulaştı.

 Ne miydi o hedefim; güzel okuyucum?Yazılarıma 1.000, 3.000,10.000 yorumu alabilmekti başlangıç hedefim; güzel okuyucum. Yazılarıma şu ana kadar olan yorum akışı da, öngörümü doğrular nitelikte seyretmekte; çok şükür ki!...

- Yazdığım yazılara yorum almayı neden mi bu kadar önemsiyorum? Şundan önemsiyorum güzel okuyucum: Yazılarıma gelen yorumlar, yazıyı okuyanın düşüncesini öğrenebilmemin yanında, daha yakın, daha sıcak, proaktif bir iletişim kurmamı sağlıyor; okuyucumla. Bu sayede, yanlış anlaşılan şeyleri de düzeltebilme fırsatım oluyor; yazılarıma gelen yorumlar sayesinde.

- Bir yazıyı okumak, yazana zaman ayırmaktır. Hele bir de, yazılana yorum göndermek, verilen emeği ve zamanı en az iki katına çıkarır. Ben de,bana ve yazılarıma daha çok değer verenleri farkediyorum; okuduğum ve cevapladığım okur yorumlarlıyla... Bana bu değeri verenlere, aynı şekilde karşılık vermeye çalışıyorum; elimden geldiğince; ben de...

- Yazılarıma yorum gelmesi, yazdığım yazının, verdiğim emeğin boşa gitmediğinin en güzel kanıtı bence. Ve şimdilik sadece manevi tatmin boyutunda karşılık alabildiğim, iyi bir yerlerde günlük yazı yazabilme idealimin, en önemli itici gücüdür; yazılarıma aldığım yorumlarım.

- Yazılarımın olumlu ya da olumsuz nasıl bir etkiye yol açtığını? Okuyanımın bana nasıl bir tepki verdiğini, nasıl bir psikolojik veya duygusal etkileşimle bana dönebileceğini, nasıl bir karşılık verdiğini yazdıklarıma? Ancak yazıma yazdığı yorumdan anlayabilirim gibi geliyor bana.

Yukarıda yazdığım nedenlerm yüzünden, bana gelen her yorumu istisnasız yayına alıyorum. Ancak bu yorumların ancak cevap vermem gerektiğine inandıklarıma cevap veriyorum. Böyle bir ayırım yapma hakkım vardır heralde!...

Birinci yazı yılımı doldurmadan 1000. yorumu alabilmek, benim için çok önemliydi; güzel okuyucum. Bu hedefime de bu gün itibariyle ulaşmış bulunuyorum. Yazılarıma yorum gönderen kimseyi ayırmaksızın, tüm yorum gönderen yazı arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum.

Şu ana kadar yayınlanmış 276 yazıma, 1000  yorum almak ( Bunlardan 7'si kendi yorumum), 50 adet mesaj almak ( bunlardan 37'si yayınlanmıştır.) benim için çok önemli bir istatistiksel başarıdır. Çünkü bence, her hak edilmiş başarının altında da, hak edilmiş bir istatistik değer yatar. En büyük idealimse, yorum sayısında yakaladığım bu başarının, okunma sayılarımın da çok iyi değerlere ulaşarak taçlanmasıdır. Ne yazık ki, ortalama okunma istatistiklerinde hedeflerimin çok gerisindeyim.Bunu da sana itiraf etmeliyim!

Prensipte kesinlikle karşı olduğum: kendi yazıma yorum gönderme anlayışıma ise; 7 kez mecburen ters düştüm.

Bu durumlardan birinde, bu blogta en sevdiğim yazar, sevgili Nilgün Aktaş'ın bir yazıma gönderdiği yoruma, ikinci kez cevap verme zorunluluğu duydum kendi içimde.

Bir başkasında, sevgili Yılmaz Çetingöz'ün bloğundaki bir veriyi,yazımda yanlış kullandığım için, yazıma yorum gönderdim.

Son olarak da, - Konuşma diliyle yazmak - adlı yazıma, Sema Şener'in yazdığı iki ayrı yoruma, yorum ve cevaplar için ayrılan yerlerin yetersizliği yüzünden, 5 kendi yorumumla cevap vermek zorunda kaldım.Üzgünüm.

Ne diyeyim? 1000 yorumun içndeki bu 7 kendi yorumum da, nazar boncuklarım olsun bari!...

Not: Yazımdaki görsel www.ozgurklavye.com adresinden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..